Politika

CHP'li Özgür Özel'den AKP'li Mahir Ünal'a 'belge' randevusu

"Hayırsever bir ticaret adamıdır’ dedikleri kişiyi korumak için nota verdiler"

03 Aralık 2017 00:18

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Man Adası belgelerine ilişkin "Gerçeklerini görmedikçe bu belgelere sahtedir' deriz" diyen AKP Sözcüsü Mahir Ünal'a seslendi. Özel, "Belgelerin gerçeklerini görmek istiyorsan randevu veriyoruz. Saat: 13.00. Tarih: Önümüzdeki Pazartesi. Yer: Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı. Git oraya bekle, belgelerin esaslarını da oraya yolluyoruz. Orada görürsün" dedi.

'Komisyon teklifi kabul edilseydi Zarrab Türkiye hapishanelerinde olacaktı'

CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, Manisa'da partisinin Kırkağaç Kongresi'ne katıldı. Burada konuşan Özel, Man Adası belgeleri ve Reza Zarrab davasıyla ilgili konuştu. 17-25 Aralık operasyonlarının ardından TBMM'de kurulmasını talep ettikleri komisyonun kabul edilmediğini hatırlatan Özel, "Eğer o gün onu yapsalardı, Reza Zarrab Türkiye hapishanelerinde olacaktı. Amerika'da sorgulanmıyor, itirafçılıktan yararlanmıyor, söylediği her söz Türkiye'nin devlet düzenini, uluslararası itibarını yerle bir etmiyor olacaktı" dedi.

“Çorap sökülmeye başlarsa ucunun nereye gideceğini biliyorlardı”

Zarrab'a ilişkin değerlendirmelerini sürdüren CHP'li Özel, şunları dile getirdi:

"Bugün Zarrab'ı Türkiye hapishanelerinde tutmayanlar, o gün 'Hırsızlık yapan kardeşim dahi olsa kolunu koparırım' dediği halde onu oylamadan hemen önce arayıp, Yüce Divan oylamasını bir hafta erteletip, daha sonra AKP Grubu'na Yüce Divan için 'Hayır' oyu kullandırtan dönemin Başbakanıdır. Eğer o gün Yüce Divan kurulsaydı, bugün Zarrab da Halk Bankası yetkilileri de Türkiye'de yargılanmış, Türkiye'nin hapishanelerinde duruyor olacaktı. Ama birileri çorap sökülmeye başlarsa ucunun nereye kadar gideceğini biliyordu ve o sebepten o yargılamalara izin vermediler."

"Hayırsever bir ticaret adamıdır’ dedikleri kişiyi korumak için nota verdiler"

Reza Zarrab'la ilgili ABD'ye verilen notayı hatırlatan ve bunun bir Türk vatandaşı için ilk kez yapıldığını söyleyen Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Zarrab Amerika'ya gitmiş, gözaltına alınmış. Yargılaması başlamak üzereyken 3-4 gün Zarrab'dan haber alınamadı. Bunun üzerine Türkiye, tarihi boyunca Amerika'ya yapmadığı bir şeyi yaptı. Yurt dışında tutuklu 5 bin 700 Türk olduğu halde, ilk kez tutuklu bir Türk vatandaşı için birkaç gün arayla iki tane nota verildi. 'Hayatından endişe edildiğini', 'nerede olduğunun söylenmesi gerektiğini', 'vatandaşımıza sahip çıktıklarını' söylediler. Görünen o ki Türk askerinin başına çuval geçirilirken ses etmeyenler, bu kıymetli, geçmişte 'cari açığı kapatıyor' diye plaket verdikleri, aklamak için üzerinde durdukları ve 'Hayırsever bir ticaret adamıdır. Namusludur' dedikleri o kişiyi önce korumak için nota verdiler.

Ama sadece itirafçılığa başladığı ile ilgili küçük bir işaret geldiğinde 'İftiracılığa başladı' dediler. Dün Başbakan Binali Yıldırım, ortada bulunan duruma 'Çirkin saldırı. FETÖ'nün tezgahı ve Türkiye'yi itibarsızlaştırma girişimi' demiş. İki mesele açısından bunu irdeleyelim: Birincisi; eğer bizimle birlikte 'Evet' oyu verip o yargılamayı yapsalardı, bugün bunların hiçbir tanesi yaşanıyor olmayacaktı. Bugün Türkiye bir başka ülkenin mahkemesinden konuşulanlar, ortaya dökülen kirli çamaşırlar, pislikler yüzünden zorda kalıyorsa, bunun sebebi AK Parti hükümetinden başkası değildir. Bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin parasını ödediği bir avukat, Halk Bank Genel Müdür Yardımcısı'nı savunuyor ve diyor ki 'Reza Zarrab bize değil ama Genel Müdür'e rüşvet veriyordu. İşte belgeleri' diyor. Reza Zarrab da bunu söylüyor. Hadi o iftiracı. Halkbank Genel Müdür Yardımcısı tutuklu, Türkiye Cumhuriyeti'nin parasını ödediği avukat 'Evet biz almadık. O aldı' diyor. Türkiye'yi bugünkü duruma düşürmüş durumdalar."

“Araştırmak istemiyorlar”

Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı Man Adası belgelerine ve AKP'den gelen tepkilere de değinen Özel, şunları açıkladı: "Aslında o gün Sayın Genel Başkan dedi ki 'Bu belgeleri hemen dağıtmayın. Bu belgeleri elinizde tutun. 2-3 gün belgelerle ilgili ne diyeceklerini görelim. Belgeleri daha sonra dağıtırız."

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP'li yetkililerin, "Yurt dışına para aktarma iddialarının yalan ve belgelerin sahte" yönündeki açıklamalarını hatırlatan Özel, CHP'nin TBMM'de Araştırma Komisyonu kurulması önerisinin reddedildiğinin altını çizdi. AKP'den "Belgeler sahte gösteremiyorlar" şeklinde açıklama yapıldığını söyleyen ve bunun ardından Cuma günü belgeleri bütün basınla paylaştıklarını anlatan Özel, şunları söyledi:

"Sayın Parti Sözcümüz Bülent Tezcan her bir dekont için 'Bu da mı sahte?' dedi. Ve 'hani sahteydi, hani bu belgeler gerçek değildi' söylemi dün Türkiye'nin en çok konuşulan konusu oldu. Bunun ardından birkaç gün önceki Tayyip Erdoğan'ın 'Belgeler gerçek. Ticari faaliyet' sözü de çöküyordu. Çünkü ortada bir ticaret yoktu, alınan satılan bir şey yoktu. Ortada Türkiye'den Amerikan bankaları aracılığıyla dolar olarak vergi cennetlerine uçmuş, orda aklanmış sonra AK Parti'nin çıkardığı Varlık Barışı Kanunu ile Türkiye'ye geri gelmiş 63 milyon TL para vardı. Ve o 63 milyon TL para dünür, özel kalem müdürü, oğul ve enişte arasında eşit şekilde paylaştırılıyor. Dedi ki '30 yıl önce ben siyasete girerken, bunlar zaten bu işleri yapıyordu'. Biz döndük baktık, Burak ilkokul 2'de 8 yaşında kısa bir pantolon ile okula gidiyor. Okumayı yeni sökmüş, çarpım tablosunda 3'leri çalışıyor Burak. 64 milyon TL'lik Burak. Bir diğeri Mustafa Erdoğan tornacı. Torna tezgahının başında çalışıyor. Kendi dükkanı yok. Bir tornacının yanında kalfa. Darbeyi ilk haber veren enişte var ya, Ziya enişte. Enişte o tarihlerde öğretmen. Son derece mazbut bir hayat sürüyor. Kendisine ait olmayan gecekondu sayılabilecek bir semtte kirada oturuyor. Ve Sayın Erdoğan diyor ki 'Bunların hepsi o zamanlardan beri bu ticareti yapan zengin adamlardı' diyor."

AKP'li Ünal'a randevu

CHP'li Özgür Özel, "Belgelerin gerçeklerini görmedikçe bu belgelere sahtedir deriz" diyen AKP Sözcüsü Mahir Ünal'a da yanıt verdi. Özel, "Dün AKP Sözcüsü Mahir Ünal, belgelerde verilince 'Belgeleri gördük ama fotokopilerini gördük. Belgelerin gerçeklerini görmedikçe, bu belgelere sahtedir deriz' dedi. Biz Mahir Ünal'a çağrıda bulunuyoruz. Belgelerin gerçeklerini görmek istiyorsan randevu veriyoruz. Saat: 13.00. Tarih: Önümüzdeki pazartesi. Yer: Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı. Git oraya bekle belgelerin esaslarını da oraya yolluyoruz. Orada görürsün" dedi.

"Reza Amerika'da olduğu için şimdi bunları satıyor"

Başbakan Binali Yıldırım'ın Reza Zarrab'la ilgili "Hapisten çıkmanın en kolay yolu satmaktır' diyor. 'Satarım, alıcısı olursa" şeklindeki açıklamasına da değinen Özel, "Aslında Binali Yıldırım en doğrusunu söylüyor. Reza Zarrab ile bunlar bir ilişki içindeydiler. O kirli ilişki içinde birbirlerini satmamaya söz vermişlerdi. Ama Reza Zarrab Amerika'da olduğu için şimdi bunları satıyor" iddiasında bulundu. 

Reza Zarrab'ın malvarlığına el konulması kararını değerlendiren Özel, "Eğer Reza Zarrab iftira atıyorsa, bu söyledikleri doğru değilse, yani sadece yalan atıyorsa o zaman mal varlığına neden el koyuluyor. Yok mal varlığına el konulma gerekçesi burada söylendiği gibi, 'gizli kalması gereken belgeleri Türkiye aleyhine başka ülkelere açıklamak' ise o zaman ne yüzle yalan diyorsunuz?" sorusunu yöneltti. 

Zarrab'ın ABD'deki davada, eski bakan Zafer Çağlayan'a verdiğini söyledi 50 milyon avro rüşveti de hatırlatan Özel, şunları söyledi:

"Bugün yapılması gereken bir tek şey var; Daha önce 24. dönemde kurulan bir komisyon vardı. Soruşturma komisyonu. Meclis savcı görevi görecek bir komisyon kuracak, delilleri inceleyecek, sonra genel kurula getirecek ve kişi hakkında dava açılıp-açılmama konusuna genel kurul karar verecek. Yeniden soruşturma komisyonunu Anayasa Mahkemesi'nin Yüce Divan sıfatı ile görev yapmasını teklif edeceğiz. Şimdi Anayasa Mahkemesi kendilerine göre pirüpak. Eğer kendilerine güveniyorlarsa Anayasa Mahkamesi orada, hodri meydan ilk 'Evet' oyunu CHP verecek." (DHA)