CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan, AKP’li milletvekilleri Mehmet Metiner ve Şamil Tayyar’ın FETÖ konusunda göreve davet ettiği Cumhuriyet Başsavcılıkları’nı, herhangi bir işlem yapmadıkları gerekçesiyle Hakimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) şikayet etti.
AKP İstanbul Milletvekili Mehmet Metiner'in 2017 yılında Star gazetesinde yayınlanan ve savcıları FETÖ konusunda göreve davet eden yazıları ile "FETÖ borsası ve rüşvet iddialarının araştırılması ve gereğinin yapılması için savcıları göreve davet ettim" diyen Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar'ın açıklamalarına dikkat çeken Özcan’ın HSK’ya verdiği şikayet dilekçesi şöyle:
HÂKİMLER SAVCILAR KURULU BAŞKANLIĞINA
KONU: Şikâyetlerim hakkında
AÇIKLAMALAR
1.) İstanbul Milletvekili Mehmet Metiner 17.07.2017 Pazartesi günü Star Gazetesindeki köşe yazısında aşağıdaki ifadeleri kullanması üzerine 18.07.2017 tarihinde TBMM Genel Kurulu'nda yaptığım konuşma ile Sayın Mehmet Metiner’in köşe yazısında iddia ettiği FETÖ’cü bakanların araştırılması ve gereği hakkında işlem yapılması konusunda savcıları göreve davet ettim. Ne var ki olay basında da yer almasına karşın gerekli araştırma veya herhangi bir işlem yapılmamıştır.
İstanbul Milletvekili Mehmet Metiner ilgili yazısında aynen;
“FETÖ muhibbi ve destekçisi olan o birilerinin, sırf eski devlet görevlerinden dolayı halkımızın karşısında, protokolün en ön saflarına oturtulduğunu görmek fena halde canımı yalıyor.
Eminim ki halkımız ziyadesiyle rahatsızdır bu durumdan.
“Topyekûn savaş! ”diyoruz, “İhanetlerin kökünü kazıyacağız! diyoruz, lakin bu durum tezat oluşturuyor.
Veya ben ziyadesiyle alıngan olduğum için bana öyle geliyor.
17/25 Aralık’ta sonra liderimizin talimatıyla FETÖ temizliğinin başlandığı süreçte bizi “cadı avı yapmak” la suçlayan, “mağduriyet edebiyatı” üzerinden liderimizi zalimlikle suçlayan, dahası cübbesini giyerek FETÖ ‘cüleri savunma tehdidinde bulunan birilerinin en önde oturduğunu gördüğümde yüreğim daralıyor.
Sol yanıma bakıyorum, FETÖ muhibbi ve destekçisi bir diğer eski bakan oturuyor.
15 Temmuz dolayısıyla sık ihaneti ve ihanetçileri eleştiriyoruz.
Protokol gereği en önde oturtulan aynı evsaftaki bazı zevatla aynı havayı solumaya ne demeli peki?” demektedir.
Adı geçen milletvekili, iktidar partisine mensup olup, açık bir şekilde 15 Temmuz’un yıl dönümünde TBMM’de düzenlenen törende FETÖ’cü iki eski bakanı bizzat gördüğünü beyan etmektedir. Bahsi geçen yazı ulusal bir gazetede yayınlanmış, yüzbinlerce kişi tarafından okunmuştur. Ayrıca bu yazı ile ilgili ihbar TBMM kürsüsünden, tarafımca da yapılmış olup, aradan geçen sürede hiçbir Cumhuriyet Başsavcılıkça harekete geçilmemesi düşündürücüdür.
2.) Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar 16.03.2018 tarihine BEYAZ TV’ de canlı olarak yayınlanan “Dinamit” programında aynen;
“Gaziantep’te çok ciddi FETÖ Borsası var. Milyon dolarlar dönüyor. Ben bunu söylüyorum. Evet. İtirafçı adı altında iş adamlarını serbest bırakıyorlar. Türkiye’nin birçok yerinde var bu. Ben milletvekiliyim. Her konuşmam suç duyurusudur. Bununla ilgili daha bugün suç duyurusunda bulundum. HSK Teftiş Kuruluna. Sadece televizyonda konuşmuyorum. HSK ne yapmış. Bir yerde problem var.” sözlerinin üzerine yine 20.03.2018 Salı günü TBMM Genel Kurulu'nda yaptığım konuşma ile Sayın Şamil Tayyar’ın kurulan FETÖ Borsası ve rüşvet iddialarının araştırılması ve gereğinin yapılması için savcıları göreve davet ettim.
Yine aynı programda Gaziantep Üniversitesi Rektörü Ali Gür ile ilgili olarak:
“Bana zulmettiler diyor. Sana ne zulmettiler, profesörlük unvanı zaten vermişler. …Gaziantep Üniversitesine tayin ediliyor. Bakın bu tayindir. Rektör olduktan sonra da FETÖ’cüleri işbaşına getiriyor. Bunlarda bir tanesi de hastanenin başhekimidir. 15 Temmuz’dan sonra gelir gelmez atadığı başhekim, polisin rutin kontrolü sırasında gece 12’de Fethullah Gülen kitaplarıyla yakalanıyor. Başsavcıya baskı yapıyorlar. Takipsizlik kararı aldırıyorlar. Takipsizlik kararında diyor ki başhekim “Beni zaten FETÖ zamanında sürgün etmişti. O sürgün zamanında beni sürgün eden bu kitapları getirmişti” diyor. Daha sonra ben Sağlık Bakanlığı'nda bunun bir sürgün olmadığını zorunlu bir hizmet olduğunu ispat ettim” demektedir.
Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, ulusal bir kanalda “bir Başsavcının edildiği …. tahliyeler için rüşvet verildiği gibi ” iddialarda bulunmuştur.
Bu iddialar hakkında hiçbir Başsavcılık tarafından işlem başlatılmamıştır.
Yukarıda izah ettiğim iki konu hakkında da işlem yapmayan ilgili Cumhuriyet Başsavcılıkları hakkında soruşturma başlatılmasını saygılarımla talep ederim.