Hülya Karabağlı / ANKARA
CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, Alevilerde, Hz. Ali ile özdeşleştirilen Hızır Orucunun son günü olan 15 Şubat’ın resmi tatil ilan edilmesi için TBMM Başkanlığı’na kanun teklifi verdi.
Avrupa ülkelerinden örnek veren Aygün, Avusturya’da ilk Hızır Bayramı’nın kutlanacağına dikkat çekti. Kanun teklifi gerekçesinde şu değerlendirme yapıldı:
Aleviler, Cemevleri ve kutsal günleri için yüzde birlik pay bile alamıyorlar?
-Aleviler, Türkiye Cumhuriyeti Devleti nüfusunun yaklaşık yüzde 20 ile yüzde 25’ini oluşturmaktadırlar. Bu oran birçok araştırma ve çalışma ile ortaya konmakta ve tarihsel süreç içerisinde Anadolu ve yakın çevresinde yürütülmüş olan araştırmalar ile de desteklenmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Gayri Safi Milli Hasılası’nın üretiminde en az yüzde 20 oranında katkı sağlayıp, ibadet mekanı olan Cemevleri, kutsal günlerin anılması ya da kutlanması için yüzde 1 oranında dahi pay almamaları demokrasimizin niteliği ve hukuk devleti olma ilkesi ile bağdaşmamaktadır.
Avrupa’da Alevilerin talepleri olumlu karşılanıyor
-Türkiye’de yaşayan Alevi yurttaşların can güvenliğinin gittikçe ortadan kaldırıldığı yönünde kaygılar artarken Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde Alevi yurttaşların din ve inanç temelindeki talepleri olumlu karşılanmaktadır.
Avusturya’da ilk kez ‘Hızır bayramı’ kutlanacak
Cemevleriİngiltere’de, 2011 yılından beri Alevilik eğitim müfredatına alınmıştır. Avusturya’da yaşayan Aleviler için Aşure Günü ve Hızır Orucu gibi bazı günler resmi tatil ilan edilmiş hatta 15 Şubat 2013 tarihinde Avusturya’da ilk Hızır Bayramı kutlanacaktır.
İsviçre’nin Basel kantonunda Aleviler resmen bir inanç grubu olarak tanınmıştır. Avrupa’daki Alevi yurttaşların din ve inanç temelli talepler süreci incelendiğinde ilgili devletin hiçbir makam ya da birimi Aleviliği ve Alevileri “tehdit unsuru” olarak değerlendirmediği de anlaşılmaktadır.
‘Kul dara düşmeyince Hızır yetişmez’
Alevi inancında Hızır olgusu önemli bir yer tutar. Alevilerin yaşamlarında ve günlük hayatlarında sıklıkla kullandıkları kavramlardan biri de Hızır’dır. O’na yeri geldiğinde sığınılır, yeri geldiğinde yardım istenir. Hatta Aleviler kendi aralarında: “Kul dara düşmeyince Hızır yetişmezmiş” derler. Bu ifadeden de çok iyi anlaşılacağı gibi Hızır, dara düşenin sığındığı manevi bir hak kapısıdır.
Hz. Ali’nin bir diğer ismidir Hızır
Bir diğer önemli boyutu da Alevi toplumunda Hızır’ın Hz. Ali ile özdeşleştirilmiş olmasıdır. Yani Hz. Ali’nin bir diğer adıdır. Alevilerde Hızır inancının izlerini Nuh Tufanı’nda, Tevrat’ta, İncil’de, Kuran’da, Hz. Ali’nin Kabri’nin bulunduğu Neceft’e, Hz. Hüseyin’in şehit olduğu Kerbela’da bulmak mümkündür. Aynı şekilde Alevi toplumunda Hızır inancının izleri Hacı Bektaş Veli, Şah Baba Mansur, Abdal Musa, Şah Kulu, Seyyit Battal Gazi, Hamza Baba, Pir Sultan Abdal, Düzgün Baba, Seyyit Baba vb. erenler, evliyaların bünyesinde görülebilir.
Miladi takvime göre 15 Şubat
Alevilerde Hızır inancının diğer önemli bir boyutu da adaletin, çalışkanlığın, yardımseverliğin, dar günün dostu, bilge kişiliği, evliya oluşudur. Tüm bu nedenlerden dolayı Alevilerde Hızır Orucu, kimi süreklerde gün sayısı ve oruç tutulan tarihler değişik olmakla birlikte genel olarak, Rumi Takvim’e göre 31 Ocak ile 2 Şubat ve Miladi Takvim’e göre 13-15 Şubat tarihleri arasında üç gün olarak tutulur. Hızır Orucu’nun üçüncü gününde lokmalar, niyazlar pişirilip dağıtılır, kurbanlar adanır ve Hızır Cemi yapılır.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti nüfusunun yaklaşık dörtte birini oluşturan ve Gayri Safi Milli Hasılası’nın üretiminde en az yüzde 20 oranında katkı sağlayan Alevi yurttaşların temel hak ve özgürlükler çerçevesinde Hızır Orucu’nun üçüncü gününe denk gelen, Miladi Takvim’e göre her yılın 15 Şubat gününün resmi tatil olarak kabul edilmesini teklif ederim.