CHP İstanbul Milletvekili Dr. Ali Şeker, kadın ve çocuklar hakkındaki açıklamalarıyla tepki çeken Nurettin Yıldız'a destek çıktığı savunulan Küçükçekmece İlçe Milli Eğitim Müdürü Cemal Yılmaz'a ilişkin iddiaları Meclis'e taşıdı. Şeker, "AKP'li bürokratların tarikatları koruma ve kollama görevi devam ediyor" ifadesini kullandı.
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'ın yanıtlaması istemiyle verdiği yazılı bir soru önergesiyle Meclis gündemine taşıyan Şeker, geçmişte yaşanan FETÖ yapılanmasının en büyük dayanağının AKP Hükümetlerinin cesaretlendirmesi olduğunu dile getirerek "Devlet bu sefer de FETÖ'den boşalan kadroların başka cemaatlerce doldurulmasına göz mü yumuyor? AKP, yarın da Nurettin Yıldız tarafından mı kandırıldığını itiraf edecek?" diye sordu.
Şeker şöyle devam etti:
"Kamuoyunda altı yaşındaki kız çocuklarının evlenebileceği, asansörde halvet olabileceği ve kadınların kocalarından dayak yiyorlarsa şükretmeleri gerektiği gibi çağdışı ve skandal olarak kabul edilecek fikir ve beyanları ile bilinen, pedofili savunucusu Sosyal Doku Vakfı Başkanı ve ilahiyatçı Nurettin Yıldız’ın açıklamaları geçtiğimiz hafta kamuoyunda ve siyasal çevrelerde tartışılmış ve toplumun her kesiminden büyük tepki görmüştü. Nurettin Yıldız’ın açıklamaları özellikle çocuklar ve kadınlar için kin ve düşmanlığı teşvik içerikli olduğu gerekçesiyle yoğun eleştiri almıştı."
Çocuklarımız kime emanet?
Şker, tüm bunlardan sonra Küçükçekmece İlçe Milli Eğitim Müdürü Cemal Yılmaz geçtiğimiz hafta sosyal medya hesaplarından yapmış olduğu paylaşımlarda söz konusu şahsın itibarsızlaştırıldığını söyleyerek “Şeytan bu kez profesörlerini devreye soktu. Ömrünü islama hizmete adamış Nurettin Yıldız hocamızı itibarsızlaştırmak için çırpınıp durmaktalar. Altın paslanmaz. Altına çamur atmakla kıymeti düşmez. Hak gelecek ve batıl yok olacak. Bize düşen Allah için çok ama çok çalışmaktır”, “ Son zamanlarda binlerce genç pusulasını kaybetmiş savrulurken Nurettin Yıldız Hocamız, umudu kaybetmemeyi, ilmi irfanı ibadet ciddiyetini anlattı. Siyonizmin tuzaklarını anlattı. Dünyevileşme tuzağına karşı uyardı. Davamızdan vazgeçmemeyi öğütledi. Şeytanlar ise kudurdular” açıklamalarında bulunmuştu.
Cemal Yılmaz'ın bu açıklamalarını hatırlatan Şeker, Çocuklarımız nasıl bir zihniyetin kıskacında? Aileler endişe içerisinde. 6 yaşında kız çocuğunun evlendirilebileceğini savunan bir zihniyeti sorgusuz sualsiz sahiplenen bir kişinin, Cemal Yılmaz'ın, eğitim gibi önemli bir alanda görev yapmaya devam etmesi en kıymetli varlıklarımız, çocuklarımız için büyük tehlike arz etmektedir" diye konuştu.
Şeker önergesinde "Cemal Yılmaz hakkında herhangi bir idari ve hukuki işlem yapılmış mıdır? Yapılması düşünülmekte midir?" sorusunu yönelterek Cemal Yılmaz'ın icraatlerine dikkati çekti.
Nurettin Yıldız'ın kitaplarını dağıtırken izin aldı mı?
Şeker, Küçükçekmece Milli Eğitim Müdürlüğü’nün Nurettin Yıldız'ın Arş'ın Gölgesindeki Genç ve Hayat Rehberi Sohbetleri adlı kitaplarını okullarda dağıttırdığı iddialarını da hatırlatarak; Kitapların dağıtımına ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı'nın izni ve bilgisi olup olmadığı soran Şeker, "MEB tarafından verilmiş bir izin varsa da yoksa da ortada çok ciddi bir skandal yaşanmaktadır. MEB bu tür çağdışı kitapların dağıtımına göz yummakla, çocuklarımızı alenen cemaatlerin kucağına itmektedir" diyerek "Verilmiş olan herhangi bir resmi izin bulunmuyor ise bu dağıtımlara ilişkin bir işlem yapılmış mıdır?" sorusunu yöneltti.
Şeker ayrıca MEB mensuplarınca sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek bugüne kadar hakkında işlem yapılan personel sayısını ve bu kişilerin kaçının iktidar karşıtı muhalif ve eleştirel görüş bildirdiği için idari işleme tabi tutulduğunu sorarak "Muhalif ve sol görüşlü eğitimciler, Hükümet aleyhinde ya da Cumhurbaşkanı aleyhine en ufak bir eleştiride dahi bulunsa haklarında derhal işlem başlatılırken, 15 Temmuz bahanesi ile yüzlerce muhalif eğitimci KHK'lar marifetiyle öğrencilerinden uzaklaştırılırken Cemal Yılmaz gibi kişilerin üstü örtük bir şekilde korunması kabul edilebilir bir durum değildir" dedi.
Bilimsel ve laik eğitimin önemine dikkat çekti
"FETÖ’nün dini kullanarak toplumun her alanına nüfus ettikten sonra yarattığı toplumsal tahribat düşünüldüğünde ilçe milli eğitim müdürlerinin dini cemaatlerin çağdışı görüşlerini fütursuzca savunma cesareti bulmaları FETÖ’den boşalan kadroların başka cemaatlerce doldurulmasına devletin göz yumduğu anlamına mı gelmektedir?" diye soran Şeker, bilimsel ve laik eğitimin önemine dikkati çekerek, AKP topluma en büyük zararı bilimsel ve laik eğitimin altını oyarak veriyor. Çocuklarımızı dogmalara, kadın ve çocuk düşmanı zihniyetlere teslim ederek kendi iktidarını sağlama almaya çalışıyor. Oysa yapılması gereken gelecek kuşaklarımız için akılcı, bilimsel ve çağdaş, toplumsal cinsiyet eşitliğini temel alan laik bir eğitim sistemini hizmete sokmaktır. Eğitimde laiklik ilkesinin çiğnenmesinin ve cemaatlerinin faaliyetlerine göz yumulmasının sonuçlarını 15 Temmuz'da çok acı bir şekilde yaşadık. Ancak yaşananlardan ve kaybedilen onca candan ders almayan AKP FETÖ'den boşalan kadroların başka cemaatlerce doldurulmasına alenen göz yummaktadır" diye konuştu.