T24 Haber Merkezi
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, Esenyurt Meydanı'nda kayyımlara ilişkin, "Bizler Ahmet başkanımıza güveniyoruz ve burada meselenin sadece Esenyurt olmadığını da çok iyi biliyoruz" dedi.
Gökçen, CHP Milletvekilleri Türkan Elçi, İnan Akgün Alp, Özgür Harun Yıldızlı ve beraberindeki partililer, Ahmet Özer'in tutuklanarak Esenyurt Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılmasını protesto etmek amacıyla Esenyurt Cumhuriyet Meydanı'nda bir araya geldi.
Burada açıklama yapan Gökçen, Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Ahmet Özer'in moralinin ve gücünün çok yüksek olduğunu söyledi.
Gökçen, "Bizler Ahmet başkanımıza güveniyoruz ve burada meselenin sadece Esenyurt olmadığını da çok iyi biliyoruz. Türkiye'de Esenyurt'tan İstanbul'a, İstanbul'dan bütün Türkiye'ye bir mesaj verilmeye çalışılıyor, bunu çok iyi biliyoruz. Bunun çok net farkındayız" ifadelerini kullandı.
"Burada demokrasi için direnenler var"
“Türkiye, Gezi’de polislerin, gençlerin çadırını yaktığı günleri de yaşadı. Arkasından gençlerin mücadelesini de gördü, hiç geri adım atmayanları gördü ama diğer tarafta kanunsuz emir verenlerin, kanunsuz emirleri uygulayanların bu ülkeden nasıl apar topar kaçtığını da gördü" diyen Gökçen, bütün olumsuzluklara rağmen birilerinin doğruları söylediğini vurguladı.
Gökçen, Esenyurt Belediye Başkanı Özer'in hakkındaki iddialara ve kamuoyundaki soru işaretlerine ilişkin açıklamaların olduğu kitapçığı halka dağıttıklarını ve vatandaşlarla konuştuklarını söyledi.
Gökçen, vatandaşların umutusluğa kapılmasına rağmen hala direndiklerine ilişkin şunları söyledi: "Yarın bir gün buradan aldığı kanunsuz emirleri uygulayanlar ve daha önemlisi o koltuklara oturup o ilk günden fotoğrafları hiç utanmadan çektiren kayyum başta olmak üzere, o kayyumu buraya atayanlar başta olmak üzere, ‘Hiçbir şeyden haberi yok’ denilen Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere şunu çok iyi bilsin. Vatandaşlarımız bugün umutsuzluğa kapılıyor gibi görünüyor olabilirler ama burada nöbet tutanlar var. Burada adaletin ve demokrasinin nöbetini tutanlar, demokrasi için direnenler var. Benzer bir umutsuzluğu daha önce yaşamıştık. İstanbul’da seçimler iptal edildi. Ne kadar fark vardı? Tekrar tekrar sayım yapıyorlardı. 13 bin fark vardı. Seçim iptal edildi. Vatandaş kime oy vermişti? Ekrem İmamoğlu’na oy vermişti. Ne oldu? ‘Biz senin oy verdiğin belediye başkanını tanımıyoruz’ dediler ve seçimi iptal ettiler. Ondan sonra ne oldu? Bir geçici kayyum. Kendisi İçişleri Bakanı şu anda. O mazbatayı teslim etmek zorunda kaldılar. İyi bir liderlikle, kararlı bir siyasi iradeyle halkımız direndi. İstanbullular kendi oylarına sahip çıktılar ve tekrar yapılan seçimde 13 bin fark ne oldu? 800 bine çıktı. Yani İstanbullular kendi iradesine sahip çıktı"
"Gerçek için mücadele ettiğimizde başarıya imza attık"
Partisinin, Cumhuriyetin 100. yılında genel seçimleri kaybetmiş olmasının Türkiye'deki adalete ve ekonomiye zarar verdiğini ifade eden Gökçen, o günlerde umutsuzluğun yayıldığını ancak yerel seçimlerde bu umutsuzluğun dağıldığını şu sözlerle dile getirdi:
"Hep beraber çalıştığımızda, doğruyu gördüğümüzde, gerçeği söylediğimizde, gerçek için hep beraber mücadele ettiğimizde, muhafazakar, sosyal, milliyetçi ve Kürt demokratlarla Türkiye ittifakını kurduğumuzda, hiçbir şeyden de çekinmediğimizde 31 Mart’ta Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in önderliğinde büyük bir başarıya imza attık"
"Orada bir iktidar gücü varsa burada Türkiye’nin birinci partisi var"
Gökçen, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in yerine kayyım atanmasına ilişkin şu sözleri söyledi:
"Yani bugün arkalarındaki iktidar gücüne dayanarak, bu güce güvenerek Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atayanlar, bir belediye başkanımız daha sorgulanırken yandaş gazeteler aracılığıyla kayyum haberini yapanlar, yaptıranlar, belediye başkanımıza karşı itibar suikastı yapanlar, onu gözaltına alırken yatak odasına kadar girenler şunu çok iyi bilsinler. Orada bir iktidar gücü varsa burada Türkiye’nin birinci partisi var. Burada Cumhuriyet Halk Partisi var. Burada demokrasi için direnen, adalet nöbetini tutan arkadaşlarımız var.
Ahmet Başkanımıza buradan hepimiz adına selamlar gönderiyorum. Burada meselenin sadece Esenyurt olmadığını da çok iyi biliyoruz. Esenyurt’tan İstanbul’a, İstanbul’dan bütün Türkiye’ye bir mesaj verilmeye çalışılıyor. Bunun çok net farkındayız. Siyaset, yargıyla dizayn edilemez. Esenyurt halkının iradesi yargı aracılığıyla ipotek altına alınamaz. O yüzden 6 Mayıs darbesinde İstanbul’da İstanbullular, daha sonra 31 Mart seçimlerinde tüm Türkiye’de haritayı kırmızıya boyayanlar dün ne yaptılarsa en umutsuz zamanlarda direnerek, mücadele ederek bu ülkeye demokrasiyi getirecekler. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Bizler Esenyurt’ta, İstanbul’da ve Türkiye’de mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz" (ANKA)
CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, "örgüt üyeliği" iddiasıyla tutuklandıProf. Dr. Ahmet Özer, 31 Mart seçimlerinde CHP ve DEM Parti'nin "kent uzlaşısı" kapsamında, CHP'nin Esenyurt adayı olmuş ve yüzde 49 oy oranıyla belediye başkanı seçilmişti. Özer, 30 Ekim sabahı hakkında yürütülen "PKK/KCK örgüt üyeliği" soruşturması kapsamında ev baskınıyla gözaltına alındı. Evinde, arabasında ve belediye binasında arama yapıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın açıklamasına göre, aynı zamanda akademisyen olan Özer'in, geriye dönük yapılan 10 yıllık inceleme kapsamında, görüştüğü 694 kişinin "örgüt mensubu olduğu" iddia edildi. Açıklamaya göre, belediye başkan adayı olduğunda adli sicili soruşturulan Özer'in, hakkında telefon dinlemesi uygulandığı, konuşma dökümlerinin oluşturulduğu, fiziki takibe alındığı ve hesap hareketlerinin incelendiği öğrenildi. Soruşturmanın üç ay önce başlatıldığı, Özer'in KCK'lı Remzi Kartal'la yapılan görüşmesinin ise çözüm süreci zamanı 2015'te gerçekleştiği öğrenildi. Özer'in ifadesi: Hepsi uydurma, kayyım atanmasının alt yapısı oluşturulduÖzer, yaklaşık 12 saatlik gözaltı süresinin ardından gece yarısı "örgüt üyeliği" iddiasıyla tutuklandı. Hakimlik ifadesinde suçlamaları kabul etmediğini söyleyen Özer, "Ben 1,5 milyonluk şehrin belediye başkanıyım, çağrılsaydım koşa koşa ifade vermeye gelirdim. Bunların hepsi uydurma, zorlama siyasi atraksiyonlar ile görevden alınmam için uydurulmuştur. Kayyım atanmasının alt yapısı oluşturulmuştur" dedi. Özer, "10 yıldan fazladır CHP'ye mensubum, en son seçimde aday oldum, İmamoğlu'nun danışmanlığını yaptım, Devlet Planlama Teşkilatı'nda Recep Yazıcıoğlu ile görev yaptım, bugüne kadar bir şey yok, 10-15 yıl önceki bir takım olaylar gündeme getirilerek görevimden uzaklaştırılmaya çalışılıyor" diye ifade verdi. "Terör örgütüyle bağını" gösteren “en önemli görüşme” başsağlığı konuşmasıymışİstanbul Başsavcılığı’nın Özer hakkındaki tutuklamaya sevk yazısında, Özer’in “Terör örgütüyle bağını gösteren en önemli telefon konuşmasının”, üç kardeşi hakkında "örgüt üyeliği"nden işlem yapılan Mehmet Kaya isimli kişiyle, annesinin vefatından sonra başsağlığı için yaptığı telefon görüşmesi olduğu belirtildi. Savcılık ifadesi sürerken "Esenyurt Belediyesi'ne kayyım atandı" iddiasıÖzer'in savcılık ifadesi sürerken, İçişleri Bakanlığı tarafından Esenyurt Belediyesi'ne Beşiktaş Kaymakamı Oğuzhan Bingöl'ün kayyım olarak atandığı öne sürüldü. Haber ilk olarak, Sabah gazetesi ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Fatih Atik tarafından servis edildi. Ancak Atik, 15 dakika sonra yeni paylaşımda düzeltmeye gitti. T24'e açıklama yapan CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, "Biraz evvel TBMM'de iktidar kulisinde konuştuğumuz İçişleri Bakanı böyle bir işlemin yapılmadığını söyledi. Ancak Sulh Ceza Hakimliği'nden tutuklama kararı çıkarsa daha sonra işleme bakacaklarını ifade etti. Biz hepimiz bu memlekette bu cümlelerin satır aralarının ne anlama geldiğini biliyoruz" dedi.
Avukatı: Kiracısı olan öğrencinin amcasının 'davası var' diye ilişkili gösteriliyorT24'e açıklama yapan Ahmet Özer'in avukatı Şevket Tuci, "Müvekkilimize kumpas kurulduğu açık. Örneğin Mehmet diye biriyle görüşüyor. Mehmet'in kardeşi örgütle ilişkili ama Mehmet'in sicili temiz, bundan suçlanıyor. Mesela Ahmet Özer evini kiraya veriyor. Kiralayanlar öğrenci, ev kirasını da öğrencilerden birinin amcası ya da babası. Kirayı ödeyen kişinin örgütten davası var diye bununla ilişkili gösteriliyor" dedi. Tutuklanan Ahmet Özer hakkındaki “en önemli görüşme” başsağlığı konuşması çıktı Beyoğlu Kaymakamı özel onaylı terfi aldı, bir gecede vali yardımcısı olup kayyım atandıÖzer'in 30 Ekim'de tutuklanmasının ardından 31 Ekim sabajı yerine kayyım atandı. Önceki geceye kadar Beyoğlu Kaymakamlığını yürüten Can Aksoy’un kayyım olarak atandığı İçişleri Bakanlığı’nca duyuruldu. Esenyurt Belediyesi’ne Beyoğlu Kaymakamı Can Aksoy’un getirilmesi kararı sonrasında Aksoy, İçişleri Bakanlığı’nca özel vekalet onayı ile İstanbul Vali Yardımcılığı’na terfi ettirildi. Vekaletli terfi onayının İstanbul Valiliği’ne ulaşmasının ardından, bu kez valilik onayı ile Esenyurt Belediye Başkanlığı’na kayyım atandı.
|