TBMM Dışişleri Komisyonu CHP Grup Sözcüsü Ünal Çeviköz, Türkiye'nin düzensiz göçe daha fazla maruz bırakılmaması gerektiğini belirterek, "En kısa zamanda AB, BM ve İran yetkilileriyle Afganistan'dan kaynaklanan bu göç dalgası görüşülmelidir." dedi.
Çeviköz, CHP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, Taliban'ın Afganistan'da altı günde 9 büyük şehrin kontrolünü ele geçirdiğini, Afganistan Merkezi Hükümetiyle ateşkes konusunda bir anlaşma olmadığını duyurduğunu aktardı.
"İktidarı, Afganistan konusunda aklıselimle hareket etmeye davet ediyoruz"
İktidarın Kabil Havaalanı'nın güvenliğini ve işletmesini üstlenme konusundaki talebinin gözden geçirilmesine ilişkin bir değerlendirmenin olmadığını ifade eden Çeviköz, "İktidarı, Afganistan konusunda aklıselimle hareket etmeye davet ediyoruz. Taliban'ın ilerleyişiyle birlikte Mehmetçik için riskler giderek büyümektedir. Buna da hiçbir yurttaşımızın razı olacağını düşünmüyoruz." diye konuştu.
Afganistan ile düzensiz göç konusunun yeniden Türkiye'nin gündemine geldiğini belirten Çeviköz, AB ülkelerinin mültecilerin statüsü hakkında 1951 BM Sözleşmesinin tarafları olarak uluslararası sorumluluktan kaçtığını, Türkiye'yi transit ülke olarak görmediğini, sığınmacıların son durağı haline getirmek ve ülkeyi külfet altına sokmak istediğini kaydetti.
Taliban'ın kendi kontrolüne giren yerlerde cezaevlerindeki mahkumları serbest bıraktığını ifade eden Çeviköz, bu durumun Türkiye'nin güvenliğini tehdit ettiğini söyledi.
"Ülkemizin demografik yapısının değiştirilmesine karşıyız"
Ünal Çeviköz, şöyle konuştu: "Ülkemizin demografik ve sosyal yapısının değiştirilmesine karşıyız. Türkiye, bu düzensiz göç tsunamisine daha fazla maruz bırakılmamalıdır. En kısa zamanda AB, BM ve İran yetkilileriyle Afganistan'dan kaynaklanan bu göç dalgası görüşülmelidir. Bu konudaki politikamız nettir. Kimsenin kimseyi ırkçılık veya yabancı düşmanlığıyla suçlamaya haddi yoktur.
Türkiye kendi insanıyla sabırlıdır, hoşgörülüdür, insancıldır. İnsanımız kendi vergileriyle desteklenen Türkiye bütçesinin de kendi sorunlarının çözümünde öncelikli olarak kullanılmasını ister. İktidar böyle bir güven vermekten uzaklaşmıştır."