Politika
CHP ÇARKIN'IN DİNLENİLMESİNİ İSTEDİ TBMM (A.A)
01 Nisan 2011 15:14
-CHP ÇARKIN'IN DİNLENİLMESİNİ İSTEDİ TBMM (A.A) - 01.04.2011 - TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'nun CHP'li üyeleri, ''Susurluk'' davası hükümlüsü eski özel harekatçı Ayhan Çarkın'ın komisyona çağrılarak, dinlenilmesini istedi. Komisyon üyesi, CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, Çarkın'ın dinlenilmesi için İnsan Hakları Komisyonu'na yaptıkları başvuru hakkında TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Ersin, Susurluk sürecinin önemli aktörlerinden Çarkın'ın, gerek bölgede, gerek sonrasında İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğündeki görevi sırasında, çok sayıda yargısız infaz yaptığını, faili meçhul cinayetler işlediğini yer ve olay belirterek, insanın kanını donduran açıklamalar yaptığını belirtti. Çarkın'ın bu açıklamaları nedeniyle gözaltına alındığını; ancak özel yetkili 12. Ağır Ceza Mahkemesinin tutuksuz yargılamasına karar verdiğini anımsatan Ersin, bu mahkemenin, aynı zamanda gazeteci Ahmet Şık'ın henüz basılmayan kitap taslağı hakkında toplama kararı veren mahkeme olduğunu belirtti. Ersin, ''suç işlemedim'' diyenin tutuklandığını, ''bin kişiyi öldürdüm'' diyenin ise serbest bırakıldığını ifade ederek, ''Buna da adalet diyeceğiz'' dedi. Ersin; Çarkın'ın, İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'na çağrılarak, süreç ve olaylarla ilgili bildiklerinin dinlenilmesi, bu konuları araştırmak üzere bir alt komisyon kurulması talebiyle 28 Mart'ta komisyona başvurduklarını vurguladı. Ersin, Komisyon Başkanı Zafer Üskül ile görüştüğünü ancak bir gelişme olmadığını kaydetti. -''HEBA ETMEK ÜZEREDİR''- Susurluk defterinin yeniden açılması gerektiğini dile getiren Ersin, şöyle devam etti: ''Susurluk süreci, çeteleşme olayı 4-5 tane özel timcinin üzerine yıkılmıştır. Sürecin asıl anası, babası dışarıda geziyor. Sahipsiz bırakılan bu timciler, bütün süreci omuzlamak zorunda bırakılmıştır. TBMM'nin, komisyonun, bu talimatları kimin verdiğini bulması lazım. Bu komisyon, böylesine bir olayla ilgilenmeyecek de ne işe yarayacak? 3 maymunu oynayacaksın, sonra da 'ben İnsan Hakları Komisyonu üyesiyim, başkanıyım' diyeceksin. Bunu da kimseye yutturamazsın. Komisyon Başkanı'nı kamuoyuna şikayet ediyorum. Demokrasimizin önünü açabilecek, çok önemli bir süreci komisyon maalesef heba etmek üzeredir. Bu kişinin akıl sağlığı yerindeyse devlet, bundan yararlanmalı. Bunun yaptığı açıklamalardan, o dönemin karanlık noktalarını açığa çıkarma şansımız var.''