T24 - 12 Dev Adam’ın kaptanı Hidayet Türkoğlu, Dünya Basketbol Şampiyonası’nda Türkiye’nin iyi bir sonuç elde edeceğine inandığını söyledi. “Eksiklerimiz var ama her geçen gün iyiye gidiyoruz” diyen Türkoğlu, taraftara çeyrek final sözü verdi.
Star gazetesi yazarı Berrin Haberveren'in "Basketbol eskiden hayatımdı, şimdi sadece sevdiğim iş" başlığıyla yayımlanan (22 Ağustos 2010) yazısı şöyle:
Basketbol eskiden hayatımdı, şimdi sadece sevdiğim iş
2010 FIBA Dünya Basketbol Şampiyonası bu yıl 28 Ağustos-12 Eylül tarihleri arasında Türkiye’de düzenleniyor. Herkes 2006’da dünya altıncısı olan 12 Dev Adam’ın bu şampiyonada ne yapacağını merak ediyor. A Milli Basketbol Takımı’nın kaptanı Hidayet Türkoğlu, şimdiden çeyrek final sözü veriyor. Taraftarların yüzünü kara çıkarmayacaklarını söyleyen Hido “İnşallah başından sonuna dek bizi destekler, bize sahip çıkarlar. Çünkü onların desteğiyle her zaman farklı bir basketbol sergiledik” diyor.
• Dünya Basketbol Şampiyonası öncesinde hazırlık maçlarında kötü bir performans sergile- diniz. Bunun nedeni neydi?
Adı üzerinde hazırlık... Hayatım boyunca bahane sunmayı seven bir insan olmadım ama bazı gerçekler var. Hem ağır yüklendiğimiz için hem bazı sakatlıklardan dolayı istediğimiz gibi tam bir takım olarak performans sergileyemedik. Eksiklerimiz vardı, doğal olarak da kötü bir turnuva geçirdik. Ama her geçen gün iyiye gidiyoruz, sakatlarımız iyileşiyor. Dünya Şampiyonası öncesi Efes World Cup kendimizi görmemiz açısından çok önemli bir turnuva olacak.
• Şimdiki takımın 2006’da dünya 6’ncısı olan 12 Dev Adam’dan ne artısı, eksisi var?
Birinci artısı evde oynuyoruz, ikincisi 2006’dan bu yana kendimizi geliştirdik, güvenimiz arttı. Bunlar çok büyük avantaj. Eksikler hiçbir zaman bitmiyor, o yüzden maçta ne olacağını kimse bilemiyor ama önlemlerini alıyorsunuz. Eksiğimiz antrenman... Mehmet Okur’un sakatlandığı için olmaması da bir eksi diyebiliriz.
Çeyrek finale çıkacağız
• Nasıl bir derece bekliyorsunuz?
Yıllardır hep çeyrek finallerde büyük problem yaşadık. İstediğimiz ekstra adımı atamayıp ilk dörde çıkamadık. Hedefimiz bu sene onu kırmak. Öncelikli amacımız ilk dörde girmek. Yarı finalden sonra neyin ne olacağını kimse tahmin edemez. Bizi destekleyecek halkımızın olması her zaman artı motivasyon olacak. İnşallah başından sonuna dek bize sahip çıkarlar. Çünkü onların desteğiyle her zaman farklı bir basketbol sergiledik. İkisinin birleşmesiyle büyük bir güç oluşacağına inanıyorum.
• Yani bize çeyrek final sözü veriyorsunuz...
Tabii ki veriyoruz. Oraya gelemezsek zaten büyük bir başarısızlık olur.
Bu ekip başarıyı hak ediyor
• Takım kaptanısınız, aynı zamanda takımın da ağabeyi...
Takımın ağabeyi olmak bir açıdan iyi, bir açıdan kötü... Çünkü yaşlandığını görüyorsun (gülüyor). Seni koydukları yer, sana biçtikleri değer, gösterdikleri sevgi, saygı inanılmaz. Şu an takımdaki arkadaşlarımın hepsi çok kaliteli, buraya davet edilmeyi hak etmiş oyuncular. Bir kısmıyla beraber büyüdük, diğerleriyle uzun zamandır birlikteyiz. Her yaz burada bulunmaktan çok keyif alıyorum. Bu ekip büyük bir başarıyı hak ediyor.
• Efes Pilsen’in efsane oyuncularından Peter Naumoski’ye ‘Sizden sonra ikinci Naumoski kim olur?’ dediklerinde sizin adınızı vermişti. Sizce ‘İkinci Hido kim olur?’
İnşallah Hidayet değil Hidayet’ten daha iyileri çıkar. Ben giderim başkası gelir. Veliler basketbol okulunda ‘İnşallah oğlum senin gibi olur’ dediği zaman hep şunu söylerim: ‘İnşallah benden daha iyi olur!’ Beni idol olarak görmeleri, örnek almaları çok mutlu ediyor ama bir ağabey olarak genç arkadaşlarımın benden daha iyi yerlere gelmelerini isterim.
Filmini izlediklerim beni izliyor
• Phoenix Suns ile sözleşme imzaladınız. Toronto’nun soğuğundan Arizona’nın sıcağına giriyorsunuz.
Sıcağı severim (gülüyor). Orlando’dan da çok alışmıştım. Yeni bir takım yeni bir başlangıç olacak. Takımda daha önceden tanıdığım birkaç arkadaşım var. O yüzden adaptasyon sorunu yaşamayacağım.
• Takımın koçu Alvin Gentry sizin için ‘Steve Nash’ın üstündeki oyun kurma yükünü alacak. Çünkü Hido yaratıcı bir isim’ demiş. Siz ne düşünüyorsunuz?
Bu oyunculuğunuzun antrenör tarafından ne kadar önemsendiğini gösteriyor. Bunları duyunca çok mutlu oldum. Kendime güveniyorum ve sorumluluk almaya hazırım.
• Yaklaşık 10 yıldır ABD’desiniz, orası basketbolun beşiği... Doğal olarak rekabet de fazla. Zorlandığınız oluyor mu?
Tabii ki her zaman... Dünyanın en iyi yeri olarak görünüyor, basketbol açısından. Doğal olarak her zaman alttan bir rekabet var. Kendinizi iyi değil en iyi durumda tutmanız gerekiyor. Her yıl bir yaş daha yaşlanıyorsunuz, fiziki olarak bazı özellikleriniz daha da azalıyor. Aynı yerde kalıp başarıyı yakalayabilmek için bir gün bile dinlenmeye vaktiniz olmuyor.
• 2008’de NBA’de En İyi Gelişme Gösteren Oyuncu ödülünü kazandınız. Ama bu genellikle çaylak oyunculara verilen bir ödül.
Evet, bu ödülü alan en yaşlı bendim. Orada verdiğim emeklerin bir şekilde bana dönmesi olarak nitelendirdim. O aralar iyi bir dönem geçiriyordum, çok çalışıyordum. Umarım Phoenix’te de böyle bir sezon geçirir, yine o ödülü alırım.
Türkiye'de veda edeceğim
• ABD’de NBA maçlarını izlemeye ünlü isimler geliyor. Bu sizi heyecanlanıyor mu?
İki yıl önce Orlando’yla final oynarken Los Angeles’taki maçta hemen hemen tüm aktör, aktristler gelmişti. Filmlerini izlemeye gittiğiniz, DVD’lerini aldığınız insanlar koltukta oturmuş sizi izliyor. O anki duygu inanılmaz. Bunlar basketbolu bıraktıktan sonra anlatabileceğin güzel anılar.
• Kaç yıl daha basketbol oynarım diye düşünüyorsunuz?
Dört sene daha kontratım var NBA’de. Kontratım bittikten sonra 3-4 sene daha oynarım ama bunun en az bir yılı Türkiye’de olacak. Basketbol hayatımı Türk halkının önünde noktalamak isterim çünkü buraya onların sayesinde geldim. Hiçbir zaman dualarını eksik etmediler. Hepsine sonsuz teşekkür ederim.
İnşallah kızım iyi bir sporcu olup milli formayı giyebilir
• Beş yıl önce çocukluk aşkınız Banu Hanım’la evlendiniz. Evliliğin spor hayatınıza nasıl bir etkisi oldu?
Eşimle uzun yıllardır birlikteyiz. Bu durum sizin düzgün bir hayat yaşamanızı sağlıyor, doğal olarak spor hayatınızı da olumlu etkiliyor. Güzel bir düğün yapmak istedik, yaklaşık 1500 kişilik (gülüyor). İkimiz de ‘Allah bozmasın’ diyoruz. Bir buçuk yıl önce de dünya tatlısı bir kızımız oldu.
• Babalık nasıl bir duygu?
‘Hayat çocuğunuz olduktan sonra başlıyor’ derler. Hakikaten öyle, bunu diyen çok yaşasın! Telefonda ‘Baba’ demesi bile bana her şeyi unutturuyor. Allah çocuk isteyen herkese nasip etsin, bu kadar güzel bir şey yok. Ela’dan önce ‘Basketbol hayatım’ diyordum ama hayat kızım doğduktan sonraki zamanmış. Artık basketbolu sevdiğim bir iş olarak ayırdım. Bütün hayatım Ela’nın üstünde dönüyor. Birkaç çocuk daha istiyorum.
• Birkaç çocuk daha mı?
İmkanım olduğu sürece çok çocuğum olmasını isterim. Çünkü biz iki kardeşiz. Ben Amerika’dayken abim askere gitti. Annemle babam evde yalnız kaldı, onlar için çok zordu. Oysa birkaç kardeşim daha olsaydı durum çok daha farklı olurdu. İnşallah Cenab-ı Allah bizi tekrar mutlu eder.
• Ela basketbolcu olsun ister misiniz?
Hayır! Çünkü ‘Babası basketçi’ diye her zaman bir kıyaslama yapılacaktır. Ancak profesyonel anlamda başka spor yapmasını çok isterim. Tabii basketbolu seçerse de karşı gelmem. İnşallah ileride iyi bir sporcu olup milli formayı giyme şansını yakalar.