Magazin

Cenk Eren: AKP zamanında gece hayatı düzeldi

Sanatçı Cenk Eren, AKP hükümeti döneminde gece hayatında mafya ilişkilerinin bittiğini söyleyerek, müşteri profilinin pek değişmediğini dile getirdi

29 Haziran 2014 12:19

Sanatçı Cenk Eren, “Gece hayatının muhafazakarlaştığına çok katılmıyorum. Eskiden mafya ilişkilerinin olduğu bir gece hayatı vardı. Ama son 10 yılda bunların çoğu hemen hemen bitti. AKP zamanında gece hayatı düzeldi diyebilirim" dedi

Radikal.com.tr’de Armağan Çağlayan’ın sorularını yanıtlayan Cenk Eren, son 10 senede Türkiye’de gece hayatının değiştiğini söyledi.

Eren, “Ben 5 yıldır gece hayatı piyasasındayım. Şunu diyebilirim eğlenceli anlayışında bir farklılık mevcut. İnsanlar artık dışarı çıktığında iyi bir yere gidip iyi yemek yiyeyim, iyi müzik dinliyim istiyorlar. Bunlar bir arada olmayınca tercih etmiyorlar. Muhafazakârlaştığına çok katılmıyorum. Eskiden daha sıkıntılıydı. Özellikle canlı müzik olan yerlerde kavgaların, gürültülerin yaşandığı mafya ilişkilerinin olduğu bir gece hayatı vardı. Ama son 10 yılda bunların çoğu hemen hemen bitti. Kavgalar, gürültüler çıkaran insanlar yok oldu. Bu yüzden AKP zamanında gece hayatı düzeldi diyebilirim” dedi.

Değişen bir profil olmadığını dile getiren Cenk Eren, “Başka bir jenerasyon geldi. Önceden haftada 3- 4 gün dışarı çıkan insanlar şu an ayda bir kere dışarı çıkmayı tercih ederken, yerlerine çocukları, gelinleri, damatları çıkıyor” ifadelerini kullandı.

Armağan Çağlayan’ın Cenk Eren ile yaptığı “Cenk Eren: AKP zamanında gece hayatı düzeldi!” başlığıyla yayımlanan (29 Haziran 2014) söyleşisi şöyle:

 

Cenk Eren: AKP zamanında gece hayatı düzeldi!

 

Cenk Bey siz gece hayatında mekan sahibisiniz. Türkiye giderek muhafazakarlaşıyor mu yoksa gece dışarı çıkan insanların hevesleri mi yok?

Ben 5 yıldır gece hayatı piyasasındayım. Şunu diyebilirim eğlenceli anlayışında bir farklılık mevcut. İnsanlar artık dışarı çıktığında iyi bir yere gidip iyi yemek yiyeyim, iyi müzik dinliyim istiyorlar. Bunlar bir arada olmayınca tercih etmiyorlar. Muhafazakarlaştığına çok katılmıyorum. Eskiden daha sıkıntılıydı. Özellikle canlı müzik olan yerlerde kavgaların, gürültülerin yaşandığı mafya ilişkilerinin olduğu bir gece hayatı vardı. Ama son 10 yılda bunların çoğu hemen hemen bitti. Kavgalar, gürültüler çıkaran insanlar yok oldu. Bu yüzden AKP zamanında gece hayatı düzeldi diyebilirim.

 

Müşteri profili değişti mi?

Başka bir jenerasyon geldi. Önceden haftada 3- 4 gün dışarı çıkan insanlar şu an ayda bir kere dışarı çıkmayı tercih ederken, yerlerine çocukları, gelinleri, damatları çıkıyor. Değişen bir profil yok.

 

Yeni bir tartışma var şuan; Türkiye’de popstar yetişmiyor deniyor. Bütün starlarımız yaşını almış kişiler. Sizce neden yeni starlarımız olmuyor?

Örneğin Tarkan’a bakalım. Tarkan’ın döneminde çıkan 4-5 kişi, Kenan Doğulu, Burak Kut, Mustafa Sandl, Serdar Ortaç... O dönem bu kişiler 30 kişi içinden çıkmadı. Zaten bu kadarlardı. Şu an sıkıntı olan bu; 100 kişi var, 100 kişinin içinden de birkaç tane çıkıyor ancak. Örneğin Murat Boz, Murat Dalkılıç. Bir insanın star olması için illa ki 20 yaşında olması gerekmiyor. 20 yaşında starlığa başlanmış olsa zaten ancak 10 senede olgunlaşıyorlar. 20 yaşında star olunmuyor.

 

“Bu hükümet gece hayatını bitirdi” diyen kişiler var etrafımda. Bu doğru mu sizce?

Hiç öyle bir şey yok. Bunun hükümetle alakası yok. Hükümet şarkı söylenen, içki içilen yerleri kapatmıyor ki. Canlı müzikte bir gerileme olduğu doğru. Ancak bunun iktidarla bir alakası yok.

 

Eskiden bir kaset çıkardı ve şarkılar hemen yayılırdı. Şimdi öyle değil; Hande Yener’in şarkısının tutması bile altı ay sürdü..

Çünkü artık yüzlerce şarkı geliyor. Eskiden bir tek televizyon vardı ve herkes onu izliyordu. Önceden üretim azdı. Şimdi yüzlerce kanal, radyo var. Herkes farklı bir şey dinliyor. İnsanlara kendini duyuramıyorsun. Bu yüzden bu sektörde tutunmak çok zor. Bu işi yapacak insanların Allah yardımcıları olsun.

 

Twitter’da zaman zaman aktifsiniz, bazen de hiç yoksunuz. Aktif olduğunuz zamanlarda da sinirlisiniz, neden peki?

Evet. Ben iki yıldır Twitter kullanıyorum. İlk sene pek anlayamadım nasıl kullanacağımı. O dönem soru cevap şeklinde olacak sanıyordum. Yazdığım şeye ağır cevaplar geliyordu anlayamıyordum. Artık çok aldırmıyorum. Ben yalız bir insanım, Twitter iyi arkadaş oluyor bana. Çok önemli insanlarla da tanıştım. Ama bazen çok ağır şeyler yazıyorlar ve ben de altında kalmak istemiyorum.

 

Geçen gün şöyle bir tweet’inize rastladım; “Beni AKP’li olmakla suçluyorsunuz ama Soma faciası sırasında hiçbirinizin benim kadar sesi çıkmıyor. Ey sanatçı arkadaşlarım neredesiniz?”

Aynen öyle söyledim. Bir olay olduğunda hemen bir konser yapalım, bir şey yapalım deniyor. Bu konserlik bir iş değil. ILO sözleşmesi neden imzalanmıyor diye konser yapılsa anlarım. Herkes duyar en azından. Göz boyamak için bir şey yapılmasına tahammül edemiyorum.

 

Sizi AKP’li olmakla mı suçluyorlar?

Beni zaman zaman AKP’liler, zaman zaman CHP’liler zaman zaman MHP’liler zaman zaman HDP’liler de eleştiriyor. Ben iktidar doğru bir şey yapıyorsa destekliyorum, yanlış bir şey olduğunda da söylüyorum. Bir şeye körü körüne bağlanmak durumunda değilim ki.

 

Önceden sanatçılar politikanın içinde olmazdı. Şimdi sosyal medya insanları politize etti denebilir değil mi?

Ama olmak durumundalar. Her zaman da yediğin yemek paylaşılmaz ki. Buradaysan bir cevap vereceksin. Her şey için demiyorum bunu. Ama Türkiye yangın yerine döndüyse, ortada çok önemli bir durum varsa ben apolitiğim denilemez.

 

Söyleşinin tamamını okumak için tıklayınız.