Ünlü komedyen Cem Yılmaz, sahnede argo ve küfür kullandığı için gelen eleştirilere ilişkin, "Sahnede ağzı bozuk birisiyim. 20 yıldır televizyonda olmamamın sebebi küfür değil. Ben televizyonda bir şey yapmamayı tercih etmiş birisiyim" dedi.
Artı 1 kanalında Yekta Kopan’la Cumartesi programına katılan Cem Yılmaz, "Herkesin evine girmeye uygun birisi değilim. Sebebi ağzı bozuk olmak değil. Bırakın bizi, Kemal Sunal filmini yayınlamayı ve reklamdan nemalanmayı düşünen kanal, onu kafasına göre montajlamayı hak görüyor" diye konuştu.
Miliyet'te yer alan habere göre, komedyen, Yılmaz Erdoğan’la rol aldıkları ‘The Water Diviner’da Russel Crowe’la yollarının nasıl kesiştiğini anlattı: “Teklif hoşuma gitti ama magazinden takip ettiğimiz için Oscarlı oyuncu eli cebinde oyuncu seçiyor. O tip şeyler hoşuma gitmedi.”
Russell Crowe, program için yapılan röportajda “İlk görüşmeyi ayar-lamak bile zaman aldı. İlki kibarca, ikincisi biraz gergin geçti çünkü hâlâ yanıt vermiyordu. Üçüncüde kabul etti” dedi.
Yılmaz, hamam sahneleri için yapılan ‘hamamı kapattılar’ haberlerine esprili bir yanıt verdi: “Niye kapatalım canım. Hamamda çekim yaptık ama çıplaktık tabii bunu söyleyebilirim. Büyük bir ihtimalle Yılmaz’a bilgisayar uygulaması yapacaklar. Bunu söylemek zorundayım Yılmaz.”
Canlı yayında rol teklif etti
Cem Yılmaz, ‘Yekta Kopan’la Cumartesi’ programına konuk oldu. Komedyen, hem ünlü yönetmen Ferzan Özpetek’e hem de sunucu Yekta Kopan’a yeni filmi ‘Pek Yakında’ oynamalarını teklif etti
Russell Crowe’un ‘The Water Diviner’ filminde rol alan, yeni filmi ‘Pek Yakında’nın hazırlıklarına başlayan Cem Yılmaz, önceki gün Artı Bir kanalında canlı yayın konuğuydu. ‘Yekta Kopan’la Cumartesi’ye konuk olan Yılmaz, soruları yanıtladı ve Türk sineması hakkında saptamalarda bulundu.
Önce sıcak bakmadı Russell Crowe’la görüşmeye önce sıcak bakmadığını söyleyen Cem Yılmaz, bunun nedenlerini şöyle anlattı:
“Russell bana ulaştı, önce ‘Senaryoyu okuduktan sonra oynayabilirim’ dedim ama hangi karakteri oynayacağımı bilmiyordum. Hoşuma gitti ama tabii biz de magazinden takip ettiğimiz için; Oscarlı bir oyuncu gelmiş, bütün oyuncuları dizip, eli cebinde burada oyuncu seçiyor. O tip şeyler benim hoşuma gitmedi doğrusu.
'Cem tanışmak istemedi'
Programda Russel Crowe’la yapılan bir röportaj da ekrana geldi. Crowe, yaşanan süreci şöyle anlattı:
“Herkes Türk oyuncular konusunda Cem Yılmaz’la konuşmamı söyledi. İlk görüşmeyi ayarlamak bile epey zaman aldı. Üçüncü görüşmemizde beni gerçekten insan olarak görmeye başladı. Ben Cem’in insani yönünü seviyorum. O İngilizce’deki ‘Gentleman’ kelimesinin tam karşılığı.
'TV'de olmamayı seçtim'
Ünlü komedyen sahnede argo ve küfür kullandığı için gelen eleştirilerle ilgili de konuştu:
“Sahnede ağzı bozuk birisiyim. 20 yıldır televizyonda olmamamın sebebi küfür değil. Ben televizyonda bir şey yapmamayı tercih etmiş birisiyim.
Herkesin evine girmeye uygun birisi değilim. Sebebi ağzı bozuk olmak değil. Bırakın bizi, Kemal Sunal filmini yayınlamayı ve reklamdan nemalanmayı düşünen kanal, onu kafasına göre montajlamayı hak görüyor.”
Yılmaz, telefonla bağlanan Ferzan Özpetek’e yeni filminde rol teklif etti. Ünlü yönetmenin cevabı net oldu: “Sen istersin de oynamaz mıyım?”
'Pek Yakında başlıyor'
Yılmaz son olarak sinemayla uğraşan bir grup insanın hikayesini anlatacağı ‘Pek Yakında’ filmine değindi.
“Bizim işlerle uğraşan bir grup insanın çabalaması. Mayıs ortasında çekimlerine başlayıp ekimin başında vizyonda olmasını istiyorum” diyen Yılmaz, ardından Kopan’a, kültür sanat programı sunucusu rolünü teklif etti.
Bir davet de Yekta Kopan'dan
Canlı yayınlanan programın bir diğer sürpriz ismi, Cem Yılmaz’ın yarıştığı ama yayınlanmayan ‘Kelime Oyunu’ programının sunucusu İhsan Varol oldu.
Programa telefonla bağlanan Varol, “2013’ün son, 2014 ün ilk şampiyonu Cem Yılmaz oldu. Daha ne isteyebilirim ki. En büyük hediye benim için. 8700 puan kazanmışlardı. Borç da benim borcumdur. Çok güzel yarıştılar son bir soruda takıldılar” dedi.
Varol’un program yapmak istediğini söylemesi üzerine Yekta Kopan’dan davet gecik-medi: “Gel burada başlayalım. Bu da benim davetim olsun.”