Politika

Çelik: ''Cinayetler birbirine benziyor'' ANKARA (A.A)

27 Ocak 2012 17:36
-Çelik: ''Cinayetler birbirine benziyor'' ANKARA (A.A) - 27.01.2012 - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, ''Hrant Dink, Malatya Zirve Yayınevi, Rahip Santoro cinayeti, amacı ve şekli itibariyle aralarında maddi, somut bir bağ olmasa bile, hedef, amaç ve kurgulanma itibariyle birbiriyle akraba olan, birbirine benzeyen cinayetler'' olarak değerlendirdi. Çelik, Hrant Dink cinayetiyle ilgili ''Hedef Dink'tir. Dink, yem olarak seçilmiştir ama asıl hedef AK Parti'dir'' dedi. Hüseyin Çelik, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, anamuhalefet partisi liderinin, iddia olunan Ergenekon terör örgütüyle ilgili ''Örgüt nerededir, bana adresini verin de kaydolayım şeklinde ifadelerde bulunurken, Hrant Dink cinayetinin örgüt işi olduğunu söylediğini'' belirtti. Çelik, ''Sayın Kılıçdaroğlu, bu örgüt hangisidir? Olayın savcısı diyor ki, bu Ergenekon örgütünün Trabzon şubesidir. Vicdanen, aklımla ve hislerimle Hrant Dink'i katleden Ogün Samast ve Yasin Hayal gibi birkaç kişiden ibaret olmadığına inanıyorum. Tetikçi ve azmettiricinin bu şahıslardan ibaret olmadığına inanıyorum. Beni ve kamuoyunu oraya götüren deliller var'' diye konuştu. Hrant Dink olayında Türkiye'de farklı birçok kesimin vicdan muhasebesi yaptığını, mağdur olan ailesiyle empati kurduğunu ifade eden Çelik, bunu Türkiye'nin demokratik hayatı için hayırlı bir gelişme olarak değerlendirdi. Çelik, bu konuda AK Parti iktidarını, iftiraların ve saldırıların hedefi haline getirmenin hakkaniyetle bağdaşan bir durum olmadığını vurgulayarak, şöyle konuştu: ''Hrant Dink, Malatya Zirve Yayınevi, Rahip Santoro cinayeti, amacı ve şekli itibariyle aralarında maddi, somut bir bağ olmasa bile, hedef, amaç ve kurgulanma itibariyle birbiriyle akraba olan, birbirine benzeyen cinayetlerdir. Hedef Dink'tir. Dink, yem olarak seçilmiştir ama asıl hedef AK Parti'dir. 6-7 eylül olaylarını gerçekleştiren karanlık zihniyet neyse, Hrant Dink'e saldırı düzenleten zihniyet de aynı zihniyettir. Türkiye'de bir kaos yaratılmak istendi. Türkiye'nin siyasi istikrarına bir darbe vurulmak istendi. Ondan önceki altyapıyı da hatırlayalım, 'Misyonerlik faaliyeti kol geziyor' denildi, 'Her yerde apartman kiliseler oluşturuluyor' denildi, 'vatan toprakları satılıyor' denildi, 300 tane Kuvayı Milliye Derneği kuruldu ve bunlar kirli propaganda yapmaya devam ettiler. Sanal ortamda, gayri müslimlere ciddi saldırılar oldu.  Hrant Dink olayı kime hizmet etti, katledilmesi kimin işine yaradı meselesine baktığımızda, bu hadiseyi tesadüfi gerçekleşmiş olarak değerlendiremezsiniz. Alparslan Aslan, güya başörtüsü gerekçesiyle Danıştay mensuplarına saldırmıştı. Böyle lanse edildi kamuoyuna. Sayın Başbakanın ve Cumhurbaşkanının ziyareti esnasında yaşananları, cumhurbaşkanlığı seçimi, e-bildiri, Cumhuriyet mitingleri bir arada değerlendirildiğinde hedefin ne olduğu çok net ortaya çıkıyor.'' Çelik, birilerinin hem Hrantçı hem Ergenekoncu olduğunu, bunu anlamakta zorlandığını söyledi. Hükümetin, Hrant Dink olayında hassasiyet ortaya koyduğunu, failin 36 saat içinde yakalanmasının bunu gözler önüne serdiğini kaydetti.