ABD’de yapılan başkanlık seçimlerinin sonuçlarını kabul etmeyen Donald Trump’ın taraftarlarının Kongre binası baskınını değerlendiren gazeteci Aslı Aydıntaşbaş ve EDAM Başkanı Sinan Ülgen, Trump’ın siyasi geleceğini tehlikeye attığını, sistemin Trump’tan hesap soracağını ancak ülkedeki beyaz yoksulların göz ardı edilmeye devam edilmesi halinde Trumpizmin devam edeceğini söyledi.
Trump’ın koltuğunu bıraksa bile ABD siyasetinde etkili bir isim olma fırsatını Kongre binasına yapılan baskınla kaçırdığını söyleyen gazeteci Aslı Aydıntaşbaş, bu süreçten sonra Trump’ın ABD’de siyasi bir geleceğinin olmadığı yorumunu yaptı. “Şu zamana kadar partisini rehin almıştı kimse Trump'ın aleyhine laf edemiyordu. Ancak bu olay her şeyi değiştirdi” diyen Aydıntaşbaş, yapılan şeyin ‘komedi kıvamında bir darbe girişimi’ olduğunu ancak başarılı olsaydı dünyadaki demokrasinin de bundan etkileneceğini aktardı.
TIKLAYIN - Kongre oturumunda baskınla başlayan süreç ve ardından yaşananlar
“Trump siyasette kalmak isteyebilir ancak kalamayacak. Sistem onu çiğneyip atacak. Kendi partisi dahil böyle zaman zaman delice davranışları olan sistem dışı aykırı olan birine imkan vereceğini düşünmüyorum” diyen Aydıntaşbaş, Trump ve ailesinin bundan sonra, başkanlık dönemine yönelik ilişkiler ve kararlar üzerinden kendilerine açılacak davalar ve soruşturmalarla uğraşmak zorunda kalacağını söyledi.
"Dünya demokrasisi açısından ders"
Biden döneminde ABD’nin Suriye politikasının değişmeyeceğini söyleyen Aydıntaşbaş, ABD ve Türkiye’nin Suriye’de birlikte yaşamayı öğreneceğini şu anki harita üzerinden bir diyalog başlayabileceğini söyledi. ABD-Türkiye ilişkilerinin eskiye dönme ihtimalinin zor olduğunu, Biden yönetiminin Türkiye ile ilişkilerde daha mesafeli olacağını ve demokrasi noktasında Trump yönetiminden daha fazla vurgu olacağını belirtti.
Trump taraftarlarının yüzde 70’inin seçimin çalındığına ikna olduğunu belirten Aydıntaşbaş, açılan tüm davalara verilen tüm talimatlara rağmen seçime ilişkin iddiaların ters teptiğini vurguladı. ABD Başkanı sıfatı ve partisinin lideri olarak verdiği talimatlara rağmen Trump’ın iddialarını inceleyen kurum ve kişilerin hukuktan ve ahlaktan yana tavır aldıklarını söyleyen Aydıntaşbaş, “Burada yargı bağımsızlığı ve bireylerin ahlaklı davranmasının önemini gördük. Parlamentonun gücünü ve güçler ayrılığını önemini gördük. Parlamentonun ve Cumhuriyetçi Parti’nin Trump’ı yalnız bırakması bu darbe girişiminin başarısız sonuçlanmasını sağladı. Dünya demokrasisi açısından ders” diye konuştu.
"Trump bitti ama Trumpizm bitmedi”
Kongre binası baskını ile birlikte Trump’ın bittiğini söyleyen Eğitim Danışmanlığı ve Araştırmaları Merkezi Başkanı Sinan Ülgen ise “Trump bitti ama Trumpizm bitmedi” dedi. Trumpizmin popülist bir liderlik olgusuna işaret ettiğini dile getiren Ülgen, “6 Ocak gecesi yaşananlar Trump'ın siyasi geleceğini bitiren bir olay oldu. Bu olaylar Trump’ın kendi partisinin dahi kabul edemeyeceği ölçüde anti demokratik eylemleri imza attığını gösteren bir gün oldu. Bu artık Trump'ın ABD siyaset sahnesinde önemli bir rol oynaması ihtimalini kaldırdı. Ama Trump'ı seçtiren Trumpizm olarak adlandırılan bu zemin devam ediyor. Bu da kısa vadede değişmeyecek” dedi.
Ülgen, "2 yıl sonraki ara seçimlerde Trump’ın kendini sokacağı kulvarın ne olacağı da önemli. Trump nihayetinde 4 yıllık başkanlığı sırasında bütün yaptıklarıyla 80 milyon oy aldı. 6 Ocak’ta bunun bir kısmı gitmiştir ama yine de 40-50 milyonluk bir oy potansiyeline sahip bir liderden bahsediyoruz. Dolayısıyla Trump’un bunu bir siyasi güce tahvil etmeye çalışması mümkün. Ara seçimde partinin aşırı sağ kanadı üzerinden kendi adaylarını senatoya taşımaya çalışması ihtimali var" diye konuştu.
ABD’nin yeni başkanı Joe Biden ile birlikte Türkiye-ABD ilişkilerinin de yeni bir sürece girebileceğini söyleyen Ülgen, Biden’ın Türkiye’yi Rusya’ya yaklaştıracak politikalar yürütmeyeceğini, dış politikada ortak çıkarların olduğu konular üzerinden bir diyalog gelişeceğini ve Türkiye ile ihtilaflı bir ilişki kurmaktan kaçınacağını söyledi. Ülgen, Türkiye’nin de hem siyasi gem de kamu diplomasisini göz önüne alan yeni bir ABD politikası geliştirmesi gerektiğini vurguladı.