İstanbul Bilgi Üniversitesi ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Ankara Büyükelçiliği destekleriyle gerçekleşen “Siyasi İletişim ve Algoritmik Propaganda” başlıklı konferans kapsamında yapılan birinci yuvarlak masa etkinliği "Doğruluk kontrolü, gazetecilik ve demokrasi" başladı.
Aktivistler, gazeteciler, uluslararası uzmanlar ve sivil toplum kuruluşlarının yer aldığı etkinlikte sahte haberler ve doğruluk kontrolü, dijital haber medyası ve dezenformasyon operasyonları, botlar ve algoritmik propaganda gibi konuların Türkiye ve Ortadoğu bölgesindeki kamuoyu etkisine dair bilimsel bakış açıları ortaya konuldu.
Türkiye'deki doğrulama platformları temsilcileri, gazeteci ve akademisyenlerin katıldığı "Doğruluk kontrolü, gazetecilik ve demokrasi" oturumunda, haberi ve bilgiyi doğrulama süreçlerinin eksileri ve artıları değerlendirildi.
Doğrulama platformlarının giderek daha çok yaygınlaştığını belirten uzmanlar, özel şirketlerin ve devletlerin de bu alana ilgi göstermeye başladığını ancak bu ilginin de kendisiyle birlikte yeni sorunlar doğurabileceğini dikkat çekildi. Devletlerin doğrulama işlerine girmesinin aslında kendi işini düzgün yapmadığına ilişkin bir kabul olarak değerlendirilebileceğini belirten uzmanlar, bunun aslında orjinal kurumların da işini ne kadar iyi yaptığını gösterdiğini belirtti.
Devletlerin doğrulama platformları kurarken daha önce bu işi yapan kurumlara göre yanlı bir bir tutum sergilediklerini dile getiren medya uzmanları, doğrulama süreçlerine ilişkin en sürdürülebilir çözümün medya okuryazarlığının yaygınlaştırılması olduğunu söyledi.
Uzmanlar, doğrulama sürecinin aslında gazetecilerin işi olduğunu ancak günümüzde medya kuruluşlarının hızlı gündem akışı ve hız baskısı gibi nedenlerle bu süreçleri atladığını ifade etti.
İstanbul Bilgi Üniversitesi ve ABD Büyükelçiliği destekleriyle gerçekleşen “Siyasi İletişim ve Algoritmik Propaganda” konferansının "Doğruluk kontrolü, gazetecilik ve demokrasi" başlıklı ilk oturumunu izlemek için tıklayın.