Sonuçta kadınların çoğu sutyen kullanıyor ve bunlardan bir değil, iki maske birden yapmak mümkün.
Nobel ödüllerine alternatif bir ödül olan Ignoble ödüllerini organize edenler amaçlarını "önce güldürmek, sonra düşündürmek" olarak belirlemiş.
Geçen yılki ödül sahipleri arasında, ineklere isim verilirse daha iyi süt ürettiklerini kanıtlayan bir ekip vardı örneğin.
Kimya ödülüyse, tekiladan elmas üreten bilim adamlarına gitti.
"Cankurtaran sutyen"iyle bir başka ödül sahibi, Doktor Elena Bodnar keşfini tanıtmak üzere çıktığı İngiltere turunda bu hafta BBC'ye konuk oldu:
BBC: Nasıl bir ürün bu?
ELENA BODNAR: Benim buluşum olan "cankurtaran sutyen", bir tür koruyucu kıyafet.
Kolayca ve çabukça, üzerinizdeki Hiç bir kıyafeti çıkarmadan iki gaz maskesine dönüşüyor.
Ve bu maskeler yangınlar, patlamalar, terör saldırıları, biyolojik ve radyoaktif saldırılar, "kirli bombalar" ve doğal felaketlerden kaçmakta kullanılabiliyor."
BBC: Stüdyoya getirdiği örnek kırmızı, dolgulu, gayet gösterişli bir sutyen...
ELENA BODNAR: Ben bunu "tesirli, ekonomik ve kullanıma daima hazır bir koruyucu cihaz" olarak tanımlıyorum.
Ama herşeyden önce, sizin de gördüğünüz gibi çok hoş bir iç çamaşırı.
Ön kısmında ekstra kopçaları var, böylece sutyen ikiye ayrılıp iki maske oluyor.
Askıları da ayrılıp, ön tarafa bağlanıyor ve maskeyi yüze tutturmak için başın üzerinden geçirilen kayışlara dönüşüyor.
Başınızın büyüklüğüne göre ayarlanabiliyor bu kayışlar. Ayrıca sutyeni göğüs kafesine bağlayan kısım da elastik bir malzemeden yapıldı; bu kısım da boyuna geçirilebiliyor.
Bu da çok önemli - çünkü ne tür bir filtreleme kullanırsanız kullanın, eğer maske yüzünüze iyice, zehirli havanın girmesini önleyecek şekilde yapışmıyorsa hiçbir işe yaramaz."
BBC: Yani sutyende kolun altına düşen kısım, maskede boynun etrafına kapanarak maskeyi yüze tutturmaya yardımcı oluyor.
Bir de sutyenin dolgusu değiştirilerek, kullanılacağı yere göre, farklı güçte filtreleme sistemleri oluşturulabiliyor.
BBC: Peki bizi gülümseten bu fikir aslında gayet ciddi bir olaydan doğdu, değil mi? Siz Ukraynalısınız ve 80'lerde Çernobil kazası olduğunda, Çernobil santralinde çalışıyordunuz.
ELENA BODNAR: Çernobil kazası 1986'da yaşandığında, ben genç bir doktordum.
Ailelerin radyoaktif bölgeden boşaltılmasına ve çocukların tedavisine katıldım.
Ayrıca o dönemde ben de genç bir anneydim, 1 yaşında bir oğlum vardı.
Yani bir anne ve bir doktor olarak, halk sağlığının, özellikle de çocukların korunması dürtüsüyle hareket ettim. Ve kullanımı kolay, ucuz, hep el altında olan bir cihaz geliştirmek istedim.
Sonuçta kadınların çoğu sutyen kullanıyor ve bunlardan bir değil, iki maske birden yapmak mümkün.