T24 - Datça Belediye Başkanı Şener Tokcan, “hoşgörü mezarlığı” olarak tanınan Datça Kent Mezarlığı’nda saldırıya uğrayan anıt mezarın yeniden yapılacağını açıkladı. Türkiye Yazarlar Sendikası, Edebiyatçılar Derneği, Çağdaş Gazeteciler Derneği, PEN Türkiye Merkezi gibi kuruluşlar, saldırıyı sert bir dille kınayan açıklamalar yaptılar.
Ünlü şair Can Yücel‘in “kimliği belirsiz” kişiler tarafından parçalanan anıtmezarının eskisinden daha görkemli bir biçimde yeniden yapılacağı açıklandı. Bu arada, Türkiye Yazarlar Sendikası, Edebiyatçılar Derneği, Çağdaş Gazeteciler Derneği ve PEN Türkiye Merkezi tarafından yapılan açıklamalarda, Yücel’in mezarına yapılan saldırı kınandı. Öte yandan, Yücel’in anıtmezarının mimarı heykeltıraş Mehmet Aksoy’un 24 Ağustos Çarşamba günü 10.30’da Taksim Hill Otel’de bir basın toplantısı düzenleyeceği bildirildi.
Mehmet Emin Berber’in Datça’dan bildirdiğine göre, Can Yücel’in anıtmezarının parçalanmasının ardından, Datça’da kaymakamlık, belediye ve Tüketici Hakları Derneği, anıtmezarın yeniden yapılması için harekete geçti. Belediye Başkanı Şener Tokcan, Yücel ailesinin vereceği karar ışığında anıtmezarı yeniden yapacaklarını ve bunun Datça Belediyesi’nin bir namus borcu olduğunu söyledi. Tokcan, “Olay belediye sorumluluk alanı içinde bulunan mezarlıkta meydana gelmiştir. Can Baba’ya yakışır bir anıtmezarı yapmak belediyemizin boynunun borcudur” dedi.
Datça Kaymakamı Hamdi Üncü’nün de Tokcan’la görüşerek, kaymakamlık olarak bu işe talip olduklarını söylediği öğrenildi. Datça Tüketici Hakları Derneği Başkanı ve Datça Belediye Meclisi Üyesi Orhan Keskinsoy da, Can Baba’nın anıtmezarının yeniden yapılması konusunda en kısa sürede bir kampanya başlatacaklarını bildirdi.
Datça Belediye Başkanı Tokcan, zarar gören anıt mezarın mimarı Mehmet Aksoy’la görüştü. Tokcan, Aksoy’un da yeni anıtmezara katkı koyabileceğini söylediğini bildirdi. Tokcan, yaptığı yazılı açıklamada da şu görüşlere yer verdi:
“Datça demokrasinin, düşünce özgürlüğünün nefes aldığı bir yarımadadır. Böyle bir aydınlığa hangi köktenci ve çürümüş zihniyet el uzatabilir, halen anlamakta güçlük çekiyorum. Şiir insanlığın, Can Baba ise Datça’nın kalesidir. Yıkamazsınız.”
Bilindiği gibi, AKP İlçe Başkanı Ahmet Sedat Deniz, Can Yücel’in 12. ölüm yıldönümü dolayısıyla mezarı başında anılması sırasında şarap içilmesine ve mezara şarap dökülmesine tepki göstermiş; daha sonra da şairin mezarına saldırı gerçekleşmişti. Yücel’in anıtmezarının bulunduğu Datça Kent Mezarlığı, bütün dünyada “hoşgörü mezarlığı” olarak tanınıyor ve burada Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Yahudilerin mezarları bir arada yer alıyor.
‘Barbarları biz bekleriz’
Öte yandan, Türkiye Yazarlar Sendikası’nca yapılan açıklamada, “Senin toprağın, senin cennetin yeryüzü şairlerinin uçsuz bucaksız yürekleridir. O toprağı kimse yağmalayamaz. Sen güzel uyu, barbarları biz bekleriz” denildi.
TYS’nin “Can Yücel’e Potkal” başlıklı açıklamasında şöyle denildi:
“Sevgili Can Yücel, cennet onlarındır, cehennem senin. Hep onun zehir zemberek aleviyle yazdın. O cehennemin ateşidir onların cennetlerini de ışıtan. Senin toprağın, senin cennetin yeryüzü şairlerinin uçsuz bucaksız yürekleridir. O toprağı hiç kimse yağmalayamaz. Sen güzel uyu, barbarları biz bekleriz. ‘Şarapla doldur tasını/ tasın toprakla dolmadan’ diyor şaraptaşın Hayyam. Senin şarabın, onların Kevser ırmaklarından daha sonsuz. Onlar kan içiyorlar cennetlerinde de cehennemlerinde de. Onların yüzleri yok, vicdanları kör, dilleri kuyu kapakları gibi küflü ve karanlık.
Sevgili Can Yücel, barbarlar, ölüm ya da dirim dinlemiyor. Yoldaşın Ruhi Su’nun anıtmezarı da kurşunla delik deşik. Onun başına gelen, senin de başına geldi. Ama ne tasa! Senin ‘ağız dolusu şiirin’, onların geçmişlerine de geleceklerine de rahmet yağdırmaya yeter! Yanında olduğumuzu bilmeni isteriz.”
‘Can Baba size bakıyor!’
Edebiyatçılar Derneği Genel Başkanı Gökhan Cengizhan da, şair Can Yücel’in mezarına yapılan saldırıyı kınadı ve AKP Datça İlçe Başkanı’nın yaptığı açıklamayı eleştirdi.
Cengizhan, açıklamasında şöyle dedi:
“AKP Datça İlçe Başkanı’nın yaptığı açıklamayla ürperen yüreğimiz, bizi yine haklı çıkardı. Bu açıklamayı fırsat bilircesine harekete geçen kişi veya kişiler, Can Yücel’in bizlere bıraktığı insanlık değerlerinden nasiplerini almadıklarını gösterircesine saldırdılar onun mezarına. Biz biliyoruz ki vurduğunuz balyozlar Can Yücel’in şiirlerine, çevirilerinedir. O balyozlar Can Baba’nın mirası olan Tohum Bankası’na inmiştir. Ve biliyoruz ki o darbeler hepimizi niyetleyerek vurulmuştur o taşlara. Ama bilmelisiniz ki ne balyoz darbeleri ne de sonsuz karanlığınız yetecektir Can Baba’nın aydınlığını karartmaya. Can Baba aramızda ve size bakıyor. Görmüyor musunuz?”
‘Saldırı düşündürücü’
Çağdaş Gazeteciler Derneği’nden yapılan açıklamada da, AKP Datça il Başkanı’nın Can Yücel anmalarına ilişkin, hedef gösteren açıklamasının tartışıldığı bir dönemde yapılan bu saldırının düşündürücü olduğuna dikkat çekildi. Açıklamada, “Can Baba’nın mezarına yapılan saldırı, savaş çığlıklarının atıldığı, kan siyasetinin hızlandığı, düşünceye vurulan zincirin kalınlaştığı günümüzde tüm insanlık değerlerine yapılmış demektir. Can Yücel anmalarındaki bir ayrıntının öne çıkarılarak bu saldırı ve beraberindeki tartışma gerici zeminlere hapsedilmek istenmektedir. Oysa mesele ne bu ayrıntı ne de mezar anmalarının şeklidir. Mesele Can Baba’nın başkaldıran şiirleri, devrimci karakteri ve bu toprağın insanı olmasıdır“ denildi.
‘Hedef gösterme üzerine’
Dünya Yazarlar Birliği PEN Türkiye Merkezi adına bir açıklama yapan Tarık Günersel ise, “bu alçakça saldırıyı kuvvetle kınadıklarını” vurgulayarak “gücü aydınlara, gazetecilere, laiklik ve demokrasi yanlısı kurumlara yeten” iktidar sahiplerinden suçluları bulmalarını istedi.
PEN Türkiye Merkezi’nin açıklamasında, “Bu saldırı özgürlük ve emek yanlısı herkese yapılmıştır. Bu saldırı her türlü terbiye ve namus anlayışına da karşıdır. Dahası, bu saldırı İslamın Yunus Emre, Hacı Bektaş ve Mevlana gibi şahsiyetlerinde cisimleşmiş insancıl yorumları açısından da utanç vericidir. Ve nihayet, bu saldırı da başka saldırılar gibi ‘hedef gösterme’ üzerine yapılmıştır” denildi.