Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Kimya Mühendisleri Odası Ege Bölge Şubesi Başkanı Saadet Çağlın, Manisa’nın Turgutlu ilçesinde şu ana dek 200 bin ağacın kesildiği ve 1 milyon 800 bin ağacın daha kesilmesinin planlandığı Çaldağı’nda, nikel madeni çıkarmak için 18 milyon ton sülfürik asitin kullanılacağını ve böyle bir proje kapsamında doğaya salınacak asit miktarının ve oluşacak asit sisi ve yağmurlarının benzeri olmayan büyüklükte bir faciaya yol açabileceğini söyledi.
DHA'nın haberine göre, Turgutlu Çevre Platformu (TURÇEP), Çaldağı’nda nikel çıkarmak için yapılmak istenen madencilikle ilgili bilgilendirme için panel düzenledi.
Turgutlu Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu’nda, moderatörlüğünü TURÇEP Eş Dönem Sözcüsü Perihan Hasergin’in yaptığı panele Jeoloji Yüksek Mühendisi Tahir Öngür ile TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Ege Bölge Şubesi Başkanı Saadet Çağlın konuşmacı olarak katıldı.
'Vahşi madencilikle mücadele edeceğiz'
Panelin açılış konuşmasını yapan TURÇEP Eş Dönem Sözcüsü Perihan Hasergin, panelde maden şirketi temsilcileri için de yer ayırdıklarını ama her zaman olduğu gibi yine gelmediklerini belirterek, “Oysa kendilerine gönderdiğimiz davet mektubunda konuşma hakları olacağını, projelerini ve ÇED raporunu diledikleri gibi savunabileceklerini de bildirmiştik” dedi.
Vahşi madenciliğe karşı verilen mücadelenin anlamı ve bugüne kadarki mücadeleyi özetleyen Hasergin şunları söyledi; “Bir kez daha söylemek istediğimiz şudur: Yöremizde toprağın üstü altından çok daha değerlidir ve bizler bu madencilik projesinin cennetimizi cehenneme çevirecek kadar tehlikeli olduğunu biliyoruz. Bu nedenle de bu madencilik projesi iptal edilinceye kadar mücadelemizi sürdürecek, bu vahşi madencilik projesine asla geçit vermeyecek, topraklarımıza ne pahasına olursa olsun sahip çıkacağız.”
'Bu madencilik değil, facia olarak tanımlanır'
Jeoloji Yüksek Mühendisi Tahir Öngür, Çaldağı’nda nikel madeni çıkartılmak için hazırlanan ikinci Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Raporu ile ilgili eleştirilerini bilimsel belgelerle ve görsel olarak da ortaya koydu. Raporun neredeyse hemen hemen tüm sayfaların yalan ve yanlışlarla dolu olduğunu söyleyen Öngür, “Bu yüzden alıntı yaptıkları eklerin ÇED raporunda yer almaması, ısrarla istediğimiz halde bizlere verilmemesi çok anlamlıdır. Eğer dava aşamasında mahkeme kararı ile bu gizlenen ekler istenecek olursa, yalanlar açıkça ortaya çıkacaktır” dedi.
Öngür, Çaldağı’ndaki madencilik projesi için “Böyle bir madencilik dünyada kabul görmeyen bir anlayıştır ve temsil ettiğim jeoloji bilimi bu madencilik projesine ‘madencilik’ olarak değil bir ‘facia’ olarak bakmaktadır” ifadesini kullandı.
'Tarım bölgesinde sülfürik asitle madencilik yapılamaz'
TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Ege Bölge Şubesi Başkanı Saadet Çağlın, Çaldağı’nda nikel madeni çıkarmak için 18 milyon ton sülfürik asitin kullanılacağına dikkati çekip, böyle bir proje kapsamında doğaya salınacak asit miktarının ve oluşacak asit sisi ve yağmurlarının benzeri olmayan büyüklükte bir faciaya yol açabileceğini söyledi. Çağlın, ikinci ÇED raporu ilgili olarak görüşlerini ise şöyle açıkladı; “Ortada değişen hiçbir şey yok. Sadece işletmeyi kendileri için daha karlı bir hale getirme çabası var. Ne proje değişikliği ne de herhangi bir çevresel önlem söz konusu. Bizler bir kimya mühendisleri olarak bereketli tarım bölgelerinde kimyasal yöntemlerle madencilik yapılmasının karşısındayız. Hele böyle bir yerde sülfürik asitle madencilik yapmanın bir facia olacağını savunuyoruz.”
Ayrıca proje kapsamında sülfürik asit fabrikası kurulmasına da bir anlam veremediğini belirten Çağlın, “Bu konu çok muğlak, ne yapmak istedikleri ve amaçları net değil ve çok düşündürücü” diye konuştu.