Politika

Çağlayan Adliyesi’ndeki “Adalet Nöbeti” 20’nci haftasında

“Yargıyı siyasallaştıranlardan hesap sorulacak”

17 Ağustos 2017 20:24

Hukukçuların, tutuklu yargılanan tutuklu meslektaşları için başlattığı “Adalet Nöbeti” 20’nci haftasında da devam etti. Avukat Duygun Yarsuvat, yargının bağımsızlığı için mücadele etmeye devam edeceklerini söyledi. 

Her Perşembe İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde “Adalet Nöbeti” gerçekleştiren avukatlar, bu haftada adliye binası önünde meslektaşları için adalet istedi. “Herkes için adalet” pankartı açan çok sayıda avukat, Cumhuriyet gazetesi davasında tutuklu bulunan Avukat Akın Atalay’ın fotoğrafını taşıdı. Açıklamaya, avukatların yanı sıra karikatürist Musa Kart, avukat Bülent Utku ve Akın Atalay’ın ailesi katıldı. İlk olarak Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı içinde bir saatlik eylem yapan avukatlar, ardından adliye önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Avukatlar adına açıklamayı yapan Duygun Yarsuvat, hukuk devletini 3 temel güç olan yargı, yasama ve yürütmenin oluşturduğunu belirterek, devletlerin halklar üzerinde hakimiyet kurmak için yargıyı elinde tutmaya çalıştığını aktardı. 

Türkiye’de yargının sürekli karşıt bir güç olarak kullanıldığını vurgulayan Yarsuvat, demokrasinin en büyük güvencesinin yargı bağımsızlığı olduğunu kaydetti. Yarsuvat, “Ülkemizde ve diğer ülkelerde yargıyı bir silah olarak elinde tutunlar, hakimlerin bağımsız nitelikte olmasını istememekte. Bağımsız olmayan bir kişiden adil karar vermesini beklemek kuşkusuz hayaldir” diyerek Türkiye’de yargının siyasallaştığını ifade etti. 

 “Devletler hakimiyet için yargıyı kullanıyor”

1998-1999 adalet yılı açılışında Yargıtay 1’inci Başkanı Hakim Mehmet Uygun’un konuşmasında geçen "Vicdan ve cüzdan arasında sıkışmış hakim" söyleminin günümüzde geçerliliğini koruduğunu hatırlatan Yarsuvat, “Hukuka siyaseti sokanlar, kamuoyunu aydınlatmak, gerçekleri kamuya duyurmak zorunda olanlara karşı, yargı silahını kullanmışlardır” diye belirtti. Türkiye’de 154 gazetecinin tutuklu bulunduğunu kaydeden Yarsuvat, bu sayının demokratik olduğunu iddia eden bir ülke için kara bir leke olduğunu söyledi. 

 “Yargıyı siyasallaştıranlardan hesap sorulacak”

Cumhuriyet gazetesi davasına da değinen Yarsuvat, tutuklu avukat ve gazetecilerin haksız ve hukuksuz bir şekilde tutulduğunu ifade ederek, “Delilsiz olan savcı, Türk adli yargılanmasında ilk defa uygulamaya konulmuş gizli bilirkişi olarak nitelendirebileceğimiz kişilerden açık kaynak delil yaratmaya çalışmıştır. Bu kovuşturmanın ne kadar adil olduğu anlaşılmıştır” dedi. Yargıyı siyasallaştıranlardan tarihin hesap soracağını ifade eden Yarsuvat, yargının bağımsızlığı için mücadele etmeye devam edeceklerini vurguladı.