Yaşam

BÜYÜKELÇİ TEZGÖR: IRKÇILIKLA MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ İSTANBUL (A.A)

28 Ocak 2011 01:11
-BÜYÜKELÇİ TEZGÖR: IRKÇILIKLA MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ İSTANBUL (A.A) - 27.01.2011 - Büyükelçi Ertan Tezgör, Türkiye'nin, Yahudi soykırımının hatırlanması ve bundan ders çıkarılması ile ırkçılık, yabancı düşmanlığı, İslamofobi ve antisemitizme karşı mücadelede izlemekte olduğu ilkeli siyaseti kararlılıkla sürdüreceğini söyledi.  ''27 Ocak Uluslararası Yahudi Soykırımı Kurbanlarını Anma Günü'' dolayısıyla Türkiye'de ilk kez Neve Şalom Sinagogu'nda düzenlenen resmi törene Dışişleri Bakanlığı adına katılan Büyükelçi Tezgör, yaptığı konuşmada, Yahudi soykırımının, tarihin kaydettiği, eşi benzeri olmayan bir trajedi olduğunu vurguladı. Türk ulusunun, yüzyıllar boyu baskı, zulüm ve bağnazlık ortamından kaçmak zorunda kalan herkese; Yahudilere, Polonyalılara, Macarlara, Abhazlara, Kırım Tatarlarına, Gürcülere, Azerilere, Kırgızlara, Ruslara, Bangladeş, Afganistan ve Irak halklarına sığınma hakkı tanıyan davranışının, ulusun karakterini yansıttığını ifade eden Tezgör, sözlerini şöyle sürdürdü: ''1492 yılında ya dinlerini feda etmek veya bir daha ne sebeple olursa olsun geri dönmemek üzere ülkeyi terk etmek zorunda bırakılan İspanyol Yahudileri Seferadların Osmanlı İmparatorluğu'na davet edilmelerinin ve buraları kendilerine yeni vatan edinmelerinin 500. yıldönümü de 1992 yılında kutlanmıştı. 2. Dünya Savaşı yıllarında da ülkemizin doğal tutumu, Nazi rejimi tarafından hedef alınan Avrupa'daki Yahudilerin korunması için çaba harcamak olmuştur. Türk vatandaşlarının soykırımdan kurtarılması, ayrıca mal ve emeklerine zarar gelmemesi için gayret gösterilmiştir. Bu husus, ulusumuz ve bakanlığımız tarihinde gurur duyduğumuz, hayatta kalanların tanıklığı ve arşiv belgeleriyle açık şekilde ortaya konmuş bir gerçektir. Üniversitelerimizde, ülkemize sığınan, her biri dalında dünyaca tanınmış Yahudi kökenli profesörlere araştırmalarını sürdürme imkanı sağlanmış, İstanbul'da o dönemde nispeten genç Cumhuriyetimize değerli katkılarda bulunan Avrupa'dan sürülmüş yeni bir Yahudi cemaati oluşmuştur. 2. Dünya Savaşı sırasında ırkçı Nazi yönetiminin hedefi halindeki kişileri korumak ve kurtarmak için kendi hayatlarını tehlikeye atmaktan çekinmeyen diplomatlarımızı da saygı ve rahmetle anıyoruz.'' ''Unutulmaması gereken bir husus da Yahudi soykırımının, insanlığa karşı bir suç olarak görülen antisemitizmin bir ürünü olduğudur'' diyen Tezgör, şunları dile getirdi: ''Polonya Auschwitz'de 1 Şubatta yapılacak törene Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü temsilen TBMM AB Uyum Komisyonu Başkanı ve eski Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış, hükümeti temsilen ise Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış iştirak edecektir.'' Konuşmasını, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 2005 yılında Kudüs'teki Yad Vaşem Holokost Anma Merkezi'ni ziyaretindeki ifadesiyle sonlandırmak istediğini belirten Tezgör, ''Yahudi soykırımı, insanlığa karşı işlenmiş en akıl almaz suçtur. İnsanlık bir daha benzer bir olayla karşı karşıya kalmamalıdır. Bir daha asla...'' dedi. -İSTANBUL VALİSİ MUTLU- İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu da İstanbul'un dünyanın hoşgörü ve sevgi merkezi olduğunu, kentin böyle tanındığını, böyle kavrandığını ve böyle anlatıldığını ifade etti. ''Asırlardır İstanbul'da hep sevgi, hoşgörü, kardeşlik üzerine ve ayrımcılık yapmamak üzere yaşadık ve bundan sonra da böyle yaşamaya fevkalade azimliyiz ve gayretliyiz'' diyen Mutlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Şu an içinde bulunduğumuz mekan, Allah'ın kutsal mekanlarından biri. İstanbul'da, bu sevgi, hoşgörü şehrinde ve bu kutsal mabette özellikle sevgiyi konuşabilmek ve sevgiyi paylaşabilmek isterdim ama ne yazık ki bu akşamki anma törenimiz, milyonlarca insanın acısını birlikte paylaşmak ve nefret üzerine... Bu, her şeyden önce yeryüzünün en değerli yaratığı insan olarak bizlere gerçekten çok ağır gelen bir değerlendirmedir. Ama maalesef insanlık tarihi, bu derin acılarla zaman zaman sarsılmıştır.'' İnsanlığın, tarihine bakıldığında övünülecek pekçok şeyi başardığını, bulduğunu, icat ettiğini, pek çok yeniliğin yaratıcısı ve bulucusu olduğunu dile getiren Mutlu, ''Ama maalesef, 20. yüzyılın önemli bir döneminde 2. Dünya Savaşı yıllarında insanlık özellikle insanlığını kaybetmiştir. Ne yazık ki 2. Dünya Savaşı yılları itibarıyla kaybedilmiş olan insanlarımıza baktığımızda, milyonların acısının hala yüreklerimizde ve hafızalarımızda çok derin olduğunu görüyoruz ve bunu unutmak da istemiyoruz. 6 milyon Musevi'nin sadece Yahudi oldukları için katledilmiş olmaları, insanlık tarihinde insana karşı yapılmış en büyük suçtur ve insanlık bu suçu işlemenin mutlaka ıstırabı içindedir'' diye konuştu. Mutlu, şöyle konuştu: ''Bu büyük acıyı yaratanları nefretle kınıyoruz ve hayatını kaybetmiş olanlara sonsuz rahmetler diliyoruz. Biz Türkler, bu ülkenin yöneticileri, özellikle bu güzel şehirde 1492'den bu yana Musevi kardeşlerimizle fevkalade sıcak, dostane ve gelecekte de sımsıkı kardeşlik bağları içinde yaşayacağız. Öyle inanıyorum ki bu birliktelik, bu dostluk, insanlık için de önemli bir örnek teşkil edecektir ve insanlığın İstanbul üzerinden ve İstanbul'u yönetenler üzerinden insanlık, sevgi ve medeniyet adına öğreneceği çok şey vardır.'' -SOYKIRIM KURBANLARI ANISINA MUM YAKILDI- Törende daha sonra İstanbul Valisi Mutlu ile Türkiye Musevileri Hahambaşı İsak Haleva, soykırım kurbanları anısına mum yaktı. Haleva, Holokost mumunu yakmadan önce şunları söyledi: ''Tanıkları da kanıtları da henüz tüm somutluğuyla önümüzde bulunan insanlık tarihinin kaydettiği en büyük vahşeti ve dehşeti, bu gezegenin sakinleri olarak dünya çapında birlikte ve bir ağızdan kınadığımız bugün ve burada, ben bu mumu aramızda bulunan ve bulunmayan herkesin namına istisnasız ve tek tek her bir Holokost kurbanının ruhunu taziz etmek üzere yakıyor ve bu felaket karşısındaki ortak tutumlarımızın insanlığın geleceği ve barış içinde birlikte var olması adına, yepyeni umutların yeşermesine ortam hazırlamasını diliyorum. Milyonlarca insanın Holokost kurbanı olması gerçeği insanlığın geleceği için ancak bu şekilde bir anlam kazanabilir. Ruhları şad olsun.'' Törende ayrıca keman virtüözü Sevil Ulucan, Nazilerin toplama kampında kalan Motele isimli 12 yaşındaki çocuğa ait, üzerinde ''Davut Yıldızı'' bulunan kemanla Bach'ın ''Sol min. Solo Sonat No.1 Adagio'' eserini seslendirdi.