Çevre

Bütçe tartışmaları; çevre koruma ve çevreyi kirletenlere verilen cezalar arasındaki mali dengesizlik

"İktidar, bu santrallara ceza vermek yerine, piyasa fiyatının üstünde satış garantili elektrik alım anlaşması yapıyor"

12 Aralık 2024 07:34

Türkiye'de çevre koruma harcamaları ile çevreyi kirleten santrallara yönelik cezai işlemler arasındaki mali dengesizlik, yeni yayınlanan istatistiklerle gündeme geldi. Çevre koruma adına 2023 yılında yapılan 6 milyar TL'lik harcama, çevreyi kirleten termik santrallardan alınan 4 milyar TL'lik ceza ile karşılaştırıldı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, çevreyi koruma için ayrılan toplam bütçe 2023 yılında 224,6 milyar TL olarak kaydedilirken, bu tutarın yalnızca yüzde 28'i devlet ve kar amacı gütmeyen kuruluşlar tarafından harcandı. Geri kalan yüzde 72 ise mali ve mali olmayan şirketler tarafından kullanıldı.

Çevre koruma harcamalarının gayrisafi yurtiçi hasılata (GSYH) oranı 2022 yılında yüzde 0,95 iken, 2023 yılında yüzde 0,85'e geriledi. Bu oran, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin ortalama yüzde 2,2'lik çevre koruma harcamalarıyla kıyaslandığında düşük kaldı.

Termik santrallara uygulanan cezalar yetersiz

BirGün'ün aktardığına göre, CHP Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Türkiye'de çevreyi kirleten termik santralların çevreye uyum konusunda yeterli yatırımları yapmadığını eleştirdi. 2023 yılında bu tesislerden alınan cezaların toplamda 4 milyar TL olduğunu belirten Bakırlıoğlu, "Santrallar baca gazı filtresi takmıyor, insanlar zehir solumaya devam ediyor. İktidar, bu santrallara ceza vermek yerine, piyasa fiyatının üstünde satış garantili elektrik alım anlaşması yapıyor," dedi. Bakırlıoğlu, çevre koruma harcamalarının düşük oranının ve santrallardan alınan cezaların yetersizliğinin, havayı, suyu ve toprağı kirletmeye devam eden bir politika olduğunu vurguladı.

Kaynak ihtiyacı ve çözüm önerileri

Çevre koruma bütçesinin toplam bütçeye oranının yalnızca binde 2 olduğunu belirten Bakırlıoğlu, atık su yönetimine ayrılan payın ise 6,3 milyar TL, yani on binde 3,5 olduğunu kaydetti. "Ciddi bir kaynağa ihtiyaç var ancak bu sağlanamıyor," diyen Bakırlıoğlu, çevre koruma hizmetlerine daha fazla bütçe ayrılması ve termik santrallar üzerinde daha etkili denetim ve cezai yaptırımlar uygulanması gerektiğini söyledi. Bu durumun, çevre koruma ve kirlilikle mücadelede daha etkili bir yol izlenmesi için zorunlu olduğunu belirtti.