Muzaffer Gençdoğan / ANKARA
2014 yılı bütçe tasarısının Meclis Genel Kurulu’ndaki görüşme takvimi netleşti. Buna göre, bütçe görüşmeleri 10-20 Aralık tarihleri arasında yapılacak. CHP, MHP ve BDP’nin bütçe tasarısı hakkındaki muhalefet şerhleri de tamamlandı. BDP’nin muhalefet şerhinde “Türkiye ekonomisinde daralma sürüyor, önümüzdeki süreçte ekonomik ve politik riskler belirleyici olacak” denildi.
AKP’nin bütçe takvimine ilişkin kabul edilen grup önerisine göre, Bütçe Tasarısı’nın tümü üzerindeki görüşmeler 10 Aralık Salı günü yapılacak. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in Genel Kurul’a bütçeyi sunuşunu siyasi parti liderlerinin konuşmaları izleyecek. Liderlerin eleştirilerine Başbakan Erdoğan’ın yanıt vermesi bekleniyor.
Genel Kurul’da 11-12 Aralık Çarşamba ve Perşembe günleri Cumhurbaşkanlığı, TBMM, yüksek yargı ve Başbakanlık ile bağlı kuruluşlarının bütçeleri ele alınacak. Perşembe günü ayrıca Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçeleri de görüşülecek. 13 Aralık Cuma günü AB Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının bütçeleri tartışılacak. 14 Aralık Cumartesi günü İçişleri Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı ve Kalkınma Bakanlığının bütçeleri ele alınacak. 15 Aralık Pazar günü ise Dışişleri, Çevre ve Şehircilik, Milli Eğitim bakanlıkları ile üniversitelerin bütçeleri görüşülecek. 16 Aralık Pazartesi günü Gıda Tarım ve Hayvancılık, Aile ve Sosyal Politikalar, Sağlık, Sanayi ve Teknoloji ve Milli Savunma bakanlıklarının bütçeleri tartışılacak. 17 Aralık Salı günü Gençlik ve Spor ile Maliye bakanlıklarının bütçeleri yanında Gelir Bütçesi de görüşülecek, ardından 2014 Merkezi Yönetim Bütçe Tasarısı’nın maddelerinin oylanmasına geçilecek. 18 Aralık Çarşamba ve 19 Aralık Perşembe günleri de Tasarının maddelerinin okunup oylanmasına devam edilecek. 20 Aralık Cuma günü ise Tasarının tümü üzerinde son konuşmalar yapılarak, 10 günlük bütçe maratonu tamamlanacak.
BDP’nin muhalefet şerhi
BDP’nin hazırladığı muhalefet şerhinde Hükümetin ekonomik politikaları ağır bir dille eleştirildi. “Türkiye ekonomisinde daralma sürüyor, önümüzdeki süreçte ekonomik ve politik riskler belirleyici olacak” denilen muhalefet şerhinde şöyle denildi:
“Ekonomi çok kritik bir kavşaktadır ve devlet bu krizi kapitalist sınıflar lehine yönetmek için her türlü ekonomik ve politik aracı kullanmaktadır. Hükümetin bu konudaki en büyük kısıtlarından biri ise Haziran direnişi ile ortaya çıkan toplumsal muhalefettir. Çünkü bu süreçte yönetenler ilk kez, biraz da şaşkın bir biçimde, on yıldır uyguladıkları yeni liberal ve yeni muhafazakâr politikalara ve dönüşümlere karşı önemli bir kesimin sesini çıkardığını, meydanlara döküldüğünü görmüşlerdir… 2014 bütçesi 436 milyar liralık bir harcama ve 403 milyar liralık bir gelirin, 33 milyar açığın ve 19 milyar liralık bir faiz dışı fazlanın hedeflendiği bir iktisadi ve siyasi bir belge ve ekonominin bütünü ve toplumsal sınıf ve kesimler üzerinde önemli etkilere neden olacak bir politika aracı niteliğindedir.”
AKP’nin işbaşına geldiğinden bu yana ekonomide borçlanma düzeyinin hızla arttığına işaret edilen BDP şerhinde “Tüketici ve şirket borçları adeta patlamış, borçluların sayısında hızlı bir artış olmuştur. Öyle ki 2003 yılında bankalara tüketici kredisi borcu olanların tutarı 2,4 milyon iken 2012 sonunda bu sayı 13. 2 milyona yükselmiştir. Özel ve kamu sektörü olmak üzere toplam dış borçlar (anapara ve faiz) 400 milyarı doları bulmaktadır. Lira değer kaybettikçe bu kurumların borç servisi maliyetleri de artacak, karlılıkları azalacaktır. Kısa vadeli borç düzeyinin yüksekliği, bir endişe kaynağı oluşturmaktadır. Çünkü 89 milyar ABD doları özel sektöre ait olmak üzere Türkiye’nin kısa vadeli dış borçlarının tutarı 101 milyar ABD dolarıdır. Bir yıl içerisinde vadesi gelecek orta ve uzun vadeli borçlar eklendiğinde, sadece dış borçların yenilenmesi ya da çevrilebilmesi için 140 milyar ABD dolarına gerek vardır” denildi.
BDP şerhinde, 2014 Merkezi Yönetim Bütçesi’nin daha öncekiler gibi, demokratik katılımcılığı esas almadan, toplumun en geniş kesimlerinin müzakere ve onayına başvurulmadan hazırlandığını iddia edildi.
Sayıştay denetim yapmıyor
Son yıllarda merkezi yönetim altındaki idarelerin Sayıştay’a gerekli bilgi ve belgeleri sunmaması ya da eksik sunması nedeniyle gerekli denetimin yapılamadığı belirtilen BDP şerhinde, “Bu nedenle Başbakanlık, Diyanet İşleri Başkanlığı, Emniyet Gn. Md, T. Halk Sağlığı Kurumu, Kamu Hastaneleri Kurumu, Jandarma Genel Komutanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Milli savunma Bakanlığı, MİT, belediyeler gibi çok sayıda kamu idaresinin 2012 yılına ilişkin mali rapor ve tabloları hakkında görüş bildirilememiştir” denildi.
Kaynakların nereye harcandığı meçhul
BDP’nin bütçe şerhinde, yedek ödeneklerin kullanım tutarının yılbaşında 665,2 milyon TL olarak açıklanmış olmasına rağmen, 2012 yılında yedek ödenekten yapılan toplam aktarma tutarının yılsonu itibariyle 30,9 milyar lira olarak gerçekleştiği hatırlatıldı. Muhalefet şerhinde “Oysa Kanuna göre yedek ödenek tutarı başlangıç ödeneklerinin yüzde 2’sini aşmamalıdır. Fiilen bu oran yüzde 9 civarında gerçekleşmiştir. Bu bağlamda bütçeden yardım alan dernek, vakıf, birlik, kurum, kuruluş, sandık ve benzeri teşekküllerin hangileri olduğu ve ne kadar yardım aldığı konusunda belirsizlik mevcuttur. Kısaca yedek ödenek artışı sınırına uymayarak AKP Hükümeti bütçeyi istediği gibi kullanmıştır. Bir seferberlik ya da savaş durumu olmamasına rağmen ödeneklerin neden aşıldığı, bu kaynaklardaki paranın nereye harcandığı meçhuldür” ifadesine yer verildi.
2014, daha kötü bir yıl olacak
BDP şerhinde, 2013 bütçe gerçekleşmesindeki sapmaların 2014 tahminlerinin de gerçekliğini tartışmalı hale getirdiği iddia edildi. Şerhte “Nitekim Hükümet 2104’te daha az kamu geliri sağlayabileceğini kabul etmekte ve bütçe giderlerinde yüzde 7,3’lük, buna karşılık bütçe gelirlerinde yüzde 4,1’lik bir artış beklemektedir. Ayrıca 2014 için öngörülen 6,9 milyar dolarlık özelleştirme gelirinin 5 milyar dolarına ilişkin taksitlerin kesinleşmiş olduğu göz önüne alındığında 2014 ‘te Hükümet en iyi ihtimalle 1,9 milyar dolarlık bir özelleştirme yapabilecektir. Bu beklentiler ve kapıda bekleyen ciddi bir iktisadi krizin varlığı 2014 yılının iktisadi durgunluk açısından daha kötü bir yıl olacağının Hükümet tarafından da kabul edildiği anlamına gelmektedir” denildi
2014, seçim yılı olacak ve harcamalar daha da artacak
BDP’nin muhalefet şerhinde “Harcamalarda öngörülenin üzerinde bir gerçekleşme beklenmelidir. Zira 2014 yılı yerel yönetimler ve Cumhurbaşkanlığı için seçim yılıdır. Bir yandan seçim harcamaları, diğer yandan savaş ve otoriteleşmeye dönük güvenlik harcamaları artacağından bütçe giderleri daha hızlı artacaktır. Ancak Hükümet harcamaların finansmanı yönünden özellikle dolaylı vergilere yüklenmeyi de ihmal etmeyecektir. Sonuç olarak 2014 Bütçesi, işçilerin, emekçilerin, köylülerin, halkların, yoksulların kısaca toplumun büyük bir kesiminin ihtiyaçlarını gerçekten karşılayabilecek büyüklükte ve nitelikte bir bütçe değildir. Çünkü AKP Hükümeti sınıfsal ve ideolojik konumlanışı gereği olarak toplumun bütününün ihtiyaçlarına dönük bir bütçe hazırlayamaz” eleştirisi yapıldı.