CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, Sayıştay'ın halkın cebinden çıkan her kuruşun hesabını Türkiye Büyük Millet Meclisi adına sormakla yükümlü olduğunu kaydetti. Karabat, "Şimdi, insanın sorası geliyor: Niye bu kurumlarda bulgular hep sıfır? Denetçi kuruma gider, rapor hazırlar, Rapor Değerlendirme Kurulu okur ve sonra o, online olarak sisteme girilir. Burada bir budama ustasıyla karşı karşıyayız. Koyun kırpar gibi Sayıştay raporlarını kırpan bir Sayıştay Başkanlığıyla karşı karşıyayız." diye konuştu.
CHP Milletvekilleri, TBMM Genel Kurulunda, Meclis, Adalet Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı bütçeleri üzerinde söz aldı.
Genel Kurul’da söz alan CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat'ın Sayıştay bütçesi üzerine açıklamaları şöyle oldu:
"Sayıştay, halkın cebinden çıkan her kuruşun hesabını Türkiye Büyük Millet Meclisi adına sormakla yükümlüdür. Hemen baştan şunu söylemeliyim ki mevcut durum Türkiye Büyük Millet Meclisine hesap veren değil saraya biat eden bir Sayıştay'dır değerli arkadaşlar.
Ben şimdi size Sayıştay'ın nasıl sayılmaz hâle getirildiğini birer birer anlatacağım. Sözlerime başlarken, buradan, sözlerimin Sayıştay'ın kıymetli denetçilerine değil ama yöneticilerine olduğunu söylemek istiyorum ve buradan kıymetli denetçilere de çok teşekkür ediyorum.
Birincisi -Sayıştay Başkanı buradayken soruyorum- denetimleri engellemek kanunen suçtur, belge ibraz etmemek kanunen suçtur. Peki, şimdi soruyorum:
"Bir suç duyurusunda bulundunuz mu?"
Sayıştay denetçilerini Dokuz Eylül Üniversitesi'ne sokmayan rektör hakkında herhangi bir suç duyurusunda bulundunuz mu yoksa o Sayıştay denetçisi hakkında soruşturma mı yaptınız? (CHP sıralarından alkışlar) Size soruyorum: Türkiye'yi yalanlarla işgal eden Pinokyo TÜİK belge sunmadığı hâlde, onlar hakkında denetlemeyi engellemekten suç duyurusunda bulundunuz mu? Millî İstihbarat Teşkilatı hakkında "Belge vermedi." diye suç duyurusunda bulundunuz mu, size buradan soruyorum.
Birincisi engellemeler, ikincisi partizanlık. Sayıştay'ın Başkanlık kadrosuna bakarsanız eğer -yardımcılarına- AKP adaylarının olduğunu görürsünüz değerli milletvekilleri ama ben şimdi size 4 büyük şehir söyleyeceğim: Gaziantep, Sakarya, Konya, İstanbul. Bu 4 belediyenin şirketleri var, sayılarını söylemiyorum. Bu belediyelerin şirketleri Konya, Sakarya ve de Gaziantep Belediyelerinin şirketleri ne hikmetse denetlenmiyor. İstanbul da denetlenmiyordu, 2017'de şirketlerde yok, 2018'de şirketlerde yok ama 2019'dan sonra ne hikmetse denetleniyor. Ben size İstanbul'u denetlemeyin demiyorum ama buraları da denetleyin, buraları da görün, onu söylüyorum size. Partizanlığın daniskası burada değerli arkadaşlar.
Peki, bulgu sayıları... Çok ilginç kurumlarda, çok ilginç bulgu sayıları var. Bakın, Cumhurbaşkanlığının yedi yıldır bulgu sayısı sıfır değerli arkadaşlar. Gençlik ve Spor Bakanlığında onlarca bulgu var ama Spor Toto'da bulgu sıfır. Şimdi, insanın sorası geliyor: Niye bu kurumlarda bulgular hep sıfır? Ben buradan şuraya geçmek istiyorum; klasik bir denetleme şöyle yapılıyor: Denetçi kuruma gider, rapor hazırlar, Rapor Değerlendirme Kurulu okur ve sonra o, online olarak sisteme girilir ama burada bir budama ustasıyla karşı karşıyayız şu anda.
"Koyun kırpar gibi"
Koyun kırpar gibi Sayıştay raporlarını kırpan bir Sayıştay Başkanlığı'yla karşı karşıyayız değerli arkadaşlar. Sayıştay raporları kırpılıyor. Sayıştay Başkanının tek yeteneği, takdir edeceğim tek şey şu: Matbuat konusunda başarılı çünkü raporları kırptığı için fazla kırtasiye masrafı çıkmıyor değerli arkadaşlar. Böyle bir Sayıştay Başkanıyla karşı karşıyayız ama Amasra'da da gördük mesela "yerine getirilmeyen" bulgu diye bir şey yayınlıyor Sayıştay denetçileri. Ne demek? "Ben önceki yıllarda bunu buldum, bu sene bu bulgu devam ediyor mu?" diyor, bunların arasındaki birçok bulgu aynı zamanda suç unsuru.
Şimdi, Sakarya'nın Sayın Grup Başkan Vekili; 14 bulgu var, 12'si yerine getirilmiyor. Bunların arasında suç unsuru olanlar da var, yerine getirilmiyor. Peki, ben size soruyorum: Denetçilerinizin tespit ettiği unsurlar tekrar yerine getirilmiyor diye tespit ediliyorsa Sayıştay Başkanlığı herhangi bir suç duyurusunda bulundu mu? Bunu soruyorum. Bu zamana kadar Sayıştay denetçilerinin, bizlerin de tespit ettiği onlarca bulgusu var kamuoyuna çıkmış, siz bunlarla ilgili, hangisiyle ilgili cumhuriyet başsavcılıklarına suç duyurusunda bulundunuz? Neden bulunmuyorsunuz, kimi koruyorsunuz, kimden korkuyorsunuz? Bunu sormak istiyorum size.
"Varlık Fonu denetimden kaçırılıyor, denetimden kaçınılıyor"
Ve şimdi buraya çıkan her AKP'li milletvekili bize dedi ki: Varlık Fonu denetime tabidir. Biz diyoruz ki Varlık Fonu denetimden kaçırılıyor, denetimden kaçınılıyor.
Varlık Fonuna tabi şirketlerin yüzde 60'ı denetimden kaçırılıyor ve siz diyorsunuz ki: "Bağımsız denetim var." Değerli milletvekilleri, ben şimdi size o bağımsız denetimin raporunun niteliğinden bahsetmek istiyorum, diyor ki... Sınırlı olumlu görüş bildiriyor bağımsız denetçi. Parasını vermişler ve o bağımsız denetçi sınırlı olumlu görüş bildiriyor. Ne demek biliyor musunuz "sınırlı olumlu görüş" değerli milletvekilleri? "Ben denetim yapamadım, bana bilgi ve belge vermediler." demektir. İşte, Türkiye Varlık Fonunu da denetimden kaçırıyorsunuz. Durum bu kadar net ve sarih. (CHP sıralarından alkışlar) İşte, buradan bütün o Varlık Fonu yöneticilerine sesleniyorum: Yakında iktidar değişiyor ve Sayıştay denetimine tabi olacaksınız; ona göre bütün hazırlıklarınızı yapın, bilgi ve belgelerinizi hazırlayın. Denetim kutsaldır aynen vergilendirilmiş kazanç gibi.