Burun estetiğinde kemiği kırmaya son

Levent'teki bir klinikte uluslararası hizmet veren Uzm. Dr. Avşar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, burun ameliyatlarından olumlu sonuç almanın her zaman mümkün olmadığını, ameliyat sonrasında ise burunda revizyon ve çökme gibi sıkıntıların yaşandığını söyledi.

Klasik burun ameliyatlarında doktorun keskiyi, hemşirenin ise çekici tuttuğunu bunun da kontrolü imkansızlaştırdığını ifade eden Avşar, klasik ameliyatlarda kırılan burna tampon uygulandığını, burnun iyileşme süresinin çok uzun sürdüğünü, ameliyatın ardından da yüzde şiş ve morluklar oluştuğunu kaydetti.

Yaklaşık 5 yıl önce çekiç ve keski kullanılan ameliyatlarla ilgili yapılabilecekler üzerinde düşündüğü dönemde, bir fuardan diş hekimlerinin kullandığı mikro motorlu cihazlar aldığını kaydeden Uzm. Dr. Avşar, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bu cihazlar için özel başlıklar tasarladım ve burun ameliyatı yapmaya başladım. Sonuçlar iyi olunca başlıkları geliştirerek bugün sıfır hataya yakın ameliyatlar yapar duruma geldim. Burun ameliyatlarında mikro kesme ve törpüleme yöntemini ilk kullanan benim. Mikro motorlu cihazlara 12 adet başlık tasarladım. Bunlar tamamen Yakup Avşar ürünleridir. Doku hasarı oluşturmadan işlem yapan çok ince ve hassas başlıklar. Bunların, İsviçre'de dünyanın en büyük firmasında seri üretimi yapılacak. Prototiplerini bu ay getirecekler ve ben onay verdikten sonra tasarladığım başlıkların seri üretimi yapılacak.''

Görüntülü burun ameliyatı

Burun estetiği kazalarının ''kesme ve törpüleme yöntemi'' ile tarihe karışacağını belirten Avşar, ameliyatlarda video endoskopi yöntemini kullandıklarını, operasyonu gördükleri için de hata oranının sıfıra yakın olduğunu söyledi.

Uzm. Dr. Avşar, endoskopik video sistemiyle ameliyatlarda milimetrik hareket edildiğini ve işin şansa bırakılmadığını vurguladı.

Çekiç ve keski ile burnun kırıldığı ameliyatlarda kemiğin fazla alınabildiğini, daha sonra ise asimetrik düzeltmelerin imkansız olduğunu dile getiren Avşar, mikro kesme ve törpüleme yöntemi ile artık çok hassas düzeltmelerin bile yapılabildiğini vurguladı.

Eskiden tamamen eğri burunları ameliyat ederken garanti veremediklerine de işaret eden Avşar, bugün ise hastalarla konuşarak garanti verdiklerini, ameliyat sırasında ise istedikleri dokuyu arzu ettikleri şekilde aldıklarını kaydetti.

Avşar, ayrıca ameliyat sırasında burnun içi soğutulduğu için şişme olmadığını, bunun da ameliyat sonrasında kontrol için çok önemli olduğunu ifade etti.

Söz konusu sistemle hastanın burnunun kırılmadığına dikkati çeken Avşar, ''Bu sistemle ameliyat olan kişi bir hafta sonra işe başlayabiliyor. Burna tampon uygulanmıyor. Ayrıca göz altlarında morluklar oluşmuyor'' dedi.

Türk doktor, dünyaya eğitim verecek

Geçen yıldan bu yana çok sayıda uluslararası tıp kongresine katılarak, kullandığı sistemi anlattığını belirten Uzm. Dr. Avşar, şöyle devam etti:

''Amerika'da, Barceleno'da ve Almanya'da düzenlenen uluslarası tıp kongrelerinde sunumlar yaptım. Daha 2 gün önce Hamburg'taki tıp kongresinde kullandığım yöntemle yaptığım ameliyatlar hakkında sunum yaptım. Kongrelerin hepsinde, sistem kabul gördü. Önümüzdeki dönemde Yunanistan, Hindistan ve Japonya'da sunumlar yapacağım. Ayrıca uyguladığım sistem, bu sene uluslararası saygınlığı olan 2 dergide yayımlandı. Dünyanın en önemli plastik cerrahi dergisi olan 'Journal of Plastic and Reconstructive Surgery'nin Ağustos sayısında yayımlanan makalede sistemle ilgili yayımlanan makalelerde (yaratıcı bir teknik), yine dünyanın en saygın estetik cerrahi dergilerinden Aesthetic Surgery Journal'in Ocak sayısında (burun estetiğinde devrim) yorumları yapıldı.''

Çeşitli ülkelerden cerrahların Türkiye'ye gelerek sistem hakkında kendisinden eğitim almak istediklerini, gelecek dönemde bazı eğitim programları düzenlemek istediğini ifade eden Avşar, ''Gelecekte burun cerrahisi konusunda ultra modern yöntemler dünyaya Türkiye'den yayılacak'' dedi.

Avşar, kullandığı yöntemin bir devrim olduğunu, ancak sistemin oturması için zamana ihtiyaç duyulduğunu sözlerine ekledi.