Politika

Burkay'dan Elçi'ye: Şerafettin'in yalnızca saç sorunu yok, beyin de sorunlu

Şerafettin Elçi'nin bir devlet projesi olarak adlandırdığı ve " Kendisine acıyorum" dediği Kemal Burkay

07 Şubat 2012 02:00
T24 - Şerafettin Elçi'nin bir devlet projesi olarak adlandırdığı ve " Kendisine acıyorum" dediği Kemal Burkay, "Anlaşılan Şerafettin'in yalnızca saç sorunu yok, beyin de sorunlu..." diyerek kanser hastası olan Şerafettin Elçi'ye çok tartışılacak bir cevap verdi 




Kemal Burkay'ın bu sözleri sarfettiği makalesi şöye: 

Şerafettin’in sonu… 

"Ülkeye dönüşüm bazı çevre ve kişiler tarafından bir AK Parti, hatta devlet projesi gibi gösterildi. Bu tam bir yalan, tam bir masal. Beni tanıyanlar, 75 yıllık mücadelemi bilenler bunu da bilirler. 

Ne yazık ki Şerafettin Elçi de bu masalcıların kervanına katıldı. 

İnsanlar sözleri ve eylemleriyle yargılanırlar. Benim ise dediklerim ve yaptıklarım ortada. Ürünlerim göz önünde. Halkımın özgürlük mücadelesine zarar verecek, beni devletin adamı gösterecek bir tek sözüm ve eylemim olmadı. 

Şerafettin’in hayatı ve yaptıkları da göz önünde. Önce AP’den, yani düzenin bu has partisinden milletvekili seçildi, ardından bakanlık için CHP’ye transfer oldu. Böylece posta ve bol paraya kavuştu... 

12 Eylül’ün ardından bir kez daha mebusluk için Baykal’ın kapısını çaldı, ardından Erbakan’ın… Bunlar sonuç vermedi. 

Eğer AK Parti yol verseydi şimdi AK Parti mebusuydu. Bu olmayınca PKK-BDP’nin gölgesine sığındı. 

Şimdiyse bütün bunlara bakmadan ve utanmadan bana dil uzatıyor.
Üstelik PKK’nın avukatlığına soyunmuş, “PKK kendi içindeki hainlerin ve itirafçıların dışında kimseyi öldürmüyor” diyor. 

Bu durumda artık ne denir? Şimdi ben PKK’nin kendi içinden ve dışından öldürdüğü yüzlerce ve binlerce masum ve günahsız insanın, devrimci ve yurtseverin adını mı sayayım?

Anlaşılan Şerafettin’in yalnızca saç sorunu yok, beyin de sorunlu... 

Şerafettin bana acıdığını söylemiş!.. Bana acıma Şerafettin, kendine acı! 

Hastalık da ölüm de elbet herkesin başına gelebilir. Onun için “emri ilahi” denir. Ama şükür benim aklım da sağlığım da henüz yerinde. 

Benim eski arkadaşısın Şerafettin, senin için bunları yazmak istemezdim. Ama söylediklerin midemi bulandırdı ve beni buna mecbur ettin. Senin zaaflarını, yanlışlarını bilirdim, ama pusulayı bu kadar şaşırıp, saldırganlar kervanına katılıp kendini bu hale düşüreceğini beklemezdim. 

Herhal çevren tümden boşaldı ve Apocuların hesabını yapmaktasın, yani cenazen kalabalık olmalı... 

Şu anda da bir post sahibisin, para ve pulun da çoktur; kendine parayla da olsa kazma kürekçiler bulabilirdin; ama dürüstlük farklı bir şeydir... 

Mevlana Celalettin’in sözüdür: “Dürüstlük öylesine pahalı bir değer ki ucuz insanlarda bulunmaz…” 

Bir atasözü ise şöyledir: “Tanrı insanın sonunu iyi getirsin!” 

Senin öncen de iyi sayılmazdı, ama sonunu çok kötü bağladın, Şerafettin."