Politika

Burhan Kuzu'dan, 'Cumhurbaşkanına danışmanlık yapamazsın diyen CHP'lilere yanıt: Allah rızası için yapıyoruz

CHP'li Mahmut Tanal, Kuzu'nun milletvekilliğinin düşürülmesi gerektiğini savunmuştu

27 Ocak 2016 13:08

CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın Anayasa uyarınca milletvekili seçilen kişinin Cumhurbaşkanı’na danışmanlık yapamayacağını belirterek milletvekilliğinin düşürülmesi gerektiğini söylediği AKP İstanbul Milletvekili Prof. Burhan Kuzu’dan yanıt geldi. Kuzu, başdanışmanlık görevini fahri olarak yaptığını söyleyerek, “Para da almıyoruz, pul da almıyoruz; vatan, millet, Allah rızası için yapıyoruz” dedi.

TBMM Genel Kurulu’nun dünkü oturumunda yaşanan tartışmada, CHP’liler ‘fahri olarak da yapamazsın’ deyince Kuzu, “Yapar, yapar, bal gibi yapar. O, Twitter demesiyle bir "F" koyarsın, fahri olur, onu da düzeltiriz, mesele değil ama” diyerek yanıt verdi.

Prof. Kuzu’nun Genel Kurul konuşması AKP ile CHP’lileri karşı karşıya getirdi. Kuzu’nun CHP’li Mahmut Tanal’ı öğrencisi olarak hatırlaması da tartışmaları alevlendirdi. Tanal, “Şimdi, Sayın Burhan Kuzu Bey benim hocam değildi, Selçuk Hocamızın çantasını taşıyordu, araştırma görevlisiydi o dönemde” deyince AKP’liler tepki gösterdi.  Tanal,  Burhan Kuzu’ya, “Ayıp değil mi bu? Yani ilk önce sizin öğrencilere örnek olmanız lazım. Evet burada "Eski Anayasa Komisyonu Başkanı" yazıyor ama hâlen "Cumhurbaşkanı Başdanışmanı" yazıyor” deyince AKP’li Kuzu, “ Ne oldu, sana battı mı, ne var? Battı mı sana, ne var? İşine bak git!” diye yanıt verdi.

TBMM tutanaklarına genel kurulda yaşanan tartışmalar şöyle yansıdı:

BURHAN KUZU (İstanbul) - Sayın Mahmut Tanal açık sataştı bana. Milletin gözünün önünde en açık sataşma bana yapıldı.

BAŞKAN - Buyurun, iki dakika.

BURHAN KUZU (İstanbul) - Saygıdeğer Başkanım, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum.

Sayın Mahmut Tanal benim hukuk fakültesinden öğrencim. Tüm anlattıklarımı…

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Ben sizin öğrenciniz değildim, Selçuk Hocanın öğrencisiydim, siz araştırma görevlisiydiniz.

BURHAN KUZU (Devamla) - Müsaade buyur, müsaade buyur bak.

Anlattıklarımı tersinden öğrenmiş, bütün. Efendim, Meclis Başkanlığına bir dilekçe vermiş, ben başdanışmanlık yapıyormuşum, maaş alıyormuşum orada, bir de burada alıyormuşum. Evet, ben Cumhurbaşkanına başdanışmanlık yapıyorum, geçen dönemde başladım, maaş filan da almıyorum, fahri yapıyorum. Şimdi anladın mı? Vatan millet adına yapıyorum, gurur duyuyorum, bununla da gurur duyuyorum. (AKP sıralarından alkışlar)

O, Twitter demesiyle bir "F" koyarsın, fahri olur, onu da düzeltiriz, mesele değil ama…

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Fahri de yapamazsınız. Anayasa'nın 82'nci maddesine göre, ücretli ya da ücretsiz, yapamazsınız.

BURHAN KUZU (Devamla) - Yapar, yapar, bal gibi yapar.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Yapamazsınız, Anayasa'da öyle yazıyor.

BURHAN KUZU (Devamla) - Mahkemeye verilsin. Meclis Başkanlığına dilekçe vermiş…

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Anayasa'da öyle yazıyor. Siz anayasa profesörüsünüz, öğrenciniz sizi geçmiş.

BURHAN KUZU (Devamla) - Meclis Başkanlığı’nda dilekçe var, Başkanlık cevap da verecek ona. Yapıp yapmayacağımıza Anayasa karar vermiş; burada Anayasa var, kanun var, ne ise o. Yani biz bunu yapıyoruz.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - "Ücretli ya da ücretsiz, yapamazsınız" diyor, beyefendi.

BURHAN KUZU (Devamla) - Para da almıyoruz, pul da almıyoruz; vatan, millet, Allah rızası için yapıyoruz

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Şimdi, oylamadan önce Sayın Burhan Kuzu konuşurken "Ben öğretememişim" dedi, "Öğrencimdir" dedi bana…

BAŞKAN - Sayın Tanal buyurun, iki dakika.

Yeni bir sataşmaya meydan vermeyin. (CHP sıralarından alkışlar)

BURHAN KUZU (İstanbul) - Öğrencim değil misin Mahmut Tanal?

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Değerli arkadaşlar, Değerli Başkanım, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla, hürmetle selamlıyorum.

Şimdi, Sayın Burhan Kuzu Bey benim hocam değildi, Selçuk Hocamızın çantasını taşıyordu, araştırma görevlisiydi o dönemde.

MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) - Çok ayıp ya, yaptığınız çok ayıp.

MAHMUT TANAL (Devamla) - Yani ben o dönemde… (AKP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Sayın Tanal, şahsiyetle uğraşmayalım, yeni bir sataşmaya meydan vermeyelim lütfen Sayın Tanal.

MAHMUT TANAL (Devamla) - Bakın, araştırma görevlisiydi ve netice itibarıyla orada Anayasa Hukuku’na pratik olarak Selçuk Hoca’mızın çantasını taşıyordu. (AKP sıralarından gürültüler)

BURHAN KUZU (İstanbul) - Yazıklar olsun sana!

MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) - Ne saygısız adamsın sen!

MAHMUT TANAL (Devamla) - Yani netice itibarıyla biz onun almış olduğu eğitime saygı göstermek amacıyla eğer hoca diyorsak…

MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) - Eğitime böyle mi saygı göstereceksin!

MAHMUT TANAL (Devamla) - …efendim öğrencimmiş, kanal kanal dolaşıyor… Ben sizin öğrenciniz değildim. (AKP sıralarından gürültüler)

MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) - Olamazsın zaten, sen de o kadar kalite yok ki. Saygısız!

MAHMUT TANAL (Devamla) - Eğer sizden anayasayı okumuş olsaydım durum apayrı bir olay olurdu. (CHP sıralarından alkışlar)

MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) - Sen Hocanın öğrencisi olamazsın!

MAHMUT TANAL (Devamla) - Yani bakın, Anayasa Hukuku hocası olarak şunu söylüyordu: "Ben rüşvet almıyorum."

BURHAN KUZU (İstanbul) - Senin kâğıdını ben okudum ben! Senin notunu ben verdim!

MAHMUT TANAL (Devamla) - Şu Anayasa'da ücretli veya ücretsiz danışmanlığı yasaklamıyor, öğrenmen gerekiyor.

BURHAN KUZU (İstanbul) - Yok öyle bir şey!

MAHMUT TANAL (Devamla) - Anayasa hukuku hocası olarak Anayasa'yı öğrenmen gerekiyor. Burada ücretli mi diyor, ücretsiz mi diyor, öyle bir ayrım yapmıyor. Diyor ki: "Danışmanlık yapamazsın."

BURHAN KUZU (İstanbul) - "Hükûmette" diyor, hükûmette. "Hükûmette" diyor, beni kandıramazsın.

MAHMUT TANAL (Devamla) - Bakın, ayrıca ne yapıyorsunuz? Bir öğretim üyesi, bir profesör hâlen "Cumhurbaşkanı Başdanışmanı" yazar mı?

BURHAN KUZU (İstanbul) - Yazıklar olsun sana!

MAHMUT TANAL (Devamla) - Ayıp değil mi bu? Yani ilk önce sizin öğrencilere örnek olmanız lazım. Evet burada "Eski Anayasa Komisyonu Başkanı" yazıyor ama hâlen "Cumhurbaşkanı Başdanışmanı" yazıyor.

BURHAN KUZU (İstanbul) - Ne oldu, sana battı mı, ne var? Battı mı sana, ne var? İşine bak git!

MAHMUT TANAL (Devamla) - Bu nedir? Unvan gaspıdır, unvan gaspı. Sana ceza hukukunu da öğreteyim yani burada baro başkanı arkadaşlarımız var, onlardan özür dilerim yani öğretin Burhan Kuzu Hoca’ya bunu…

MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) - Yazıklar olsun Mahmut Bey sana! Yazıklar olsun!

MAHMUT TANAL (Devamla) - Teşekkür ediyorum, saygı ve hürmetlerimi sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)

MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) - Mahmut Bey, yazıklar olsun sana! Yazıklar olsun!