T24 - Erdoğan’dan Baykal’a: Sen doğrunun yanında olacağına, ‘Efendim niçin bunu siyasete alet ediyorsunuz’ diyorsun. Eğer buysa evet o zaman alet ediyorum
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM’de yumrukların havada uçuştuğu kavgalı oturum konusunda MHP’yi çok sert ifadelerle eleştirdi ve “İsim vererek medya sahiplerini nasıl suçluyorlar, tehdit ediyorlar? İşte sivil faşizm diye bir şey varsa, temsilcisi bu zihniyettir. Bunlar faşizmi iyi bilir. Onunla da uyumludurlar” dedi. Milliyet gazetesinde yer alan habere göre, yaşananların MHP’nin tarihinde kara bir leke olacağını savunan Erdoğan, GATA’da yaşanan olayı siyasete alet etmekle suçlayan CHP lideri Deniz Baykal’a da “Sen doğrunun yanında olacağına, ‘efendim niçin bunu siyasete alet ediyorsunuz’ diyorsun. Eğer buysa siyasete alet etmek, evet o zaman siyasete alet ediyorum. Ama bunun siyasetle alakası yok” yanıtını verdi.
AKP Kadın Kolları eğitim toplantısında eşi Emine Erdoğan’a yönelik sözlerle başlayan TBMM Genel Kurulu’ndaki kavgaya değinen Erdoğan, özetle şunları söyledi:
Kadınlar
Anadolu’nun, Trakya’nın kadınları kocalarına eş oldukları kadar savaş meydanlarında kahramandır, gazidir, şehittir. Yeri geldiğinde Hayme Ana’dır, Nilüfer Hatun’dur, Nene Hatun’dur, Erzurumlu Fatma Seher’dir, Tarsuslu Fatma, Binbaşı Ayşe’dir. Bu toprakların hamurunda, mayasında, örfünde analara dil uzatmak yoktur. Hele anaları kirli siyasetin seviyesiz üslubuna malzeme edecek densizliğe bu ülke hiç şahit olmamıştır.
Pespaye milliyetçilik
Bu ülkenin kutsal değerleri, hassasiyetleri, gelenekleri, örfü bu kadar ayaklar altına alınmamış, milliyetçilik iddiası hiç bu kadar pespaye bir seviyeye düşürülmemiştir. ‘Ürkek değil erkek parti’ diye yola çıkanlar, daha Meclis kapısında U dönüşü yapmış, bugün ise bu ülkenin kadınlarına dil uzatacak, bu milletin peygamberiyle istihza edecek, başörtüsünü ayaklarının altında çiğneyecek kadar izansızlık abidesine dönüşmüştür.
Güldal Mumcu'ya
Özellikle o gün Meclis’i yöneten hanımefendi sınırsız yanlışlara fırsat vermiştir. Başbakan Yardımcımız, ‘Başbakan Yardımcısı’ sıfatıyla değil, bir ‘milletvekili’ sıfatıyla o Meclis’te iki dönem başkanlık yapmış olmanın kendisine sağladığı deneyim ve tecrübeyle hanımefendiye gidip, ‘CHP’nin militanı gibi yönetiyorsunuz, bu şekilde giderse sıkıntı doğuracak’ demesinden Sayın Deniz Baykal rahatsız olmuş. Tabii hanımefendi de yürütmenin yasamaya baskısı olarak gösteriyor. Sen onu öyle gösterme, senin ifadelerin yasamanın yürütmeye baskısıdır. Neymiş, odasına baskın yapmış. Edep yahu edep. O odaya rahatlıkla milletvekilleri girer.
Tek yumurta ikizi
Sayın Bahçeli ile Sayın Baykal’ın ruh ikizi olduğunu söylüyordum. Eksik söylemişim, şimdi daha iyi anlaşılıyor ki bunlar tek yumurta ikizi. Sayın Bahçeli, senin gücünü bilmem, ne olursan ol. Ama bu tehditlerle AKP'yi sindireceğini zannediyorsan, bizim verilecek tek can borcumuz Allahadır.
Sivil faşizm
Dün (önceki gün) gördünüz, isim vererek medya sahiplerini nasıl suçluyorlar, nasıl tehdit ediyorlar. İşte sivil faşizm diye bir şey varsa bugün temsilcisi bu zihniyettir. Bunlar faşizmi iyi bilirler. Onunla da uyumludurlar. Millet iradesinin tecelligahı olan TBMM’yi çalıştırmayarak güya AKP'yi engelliyorlar. Kirli senaryoların ortağı olmayacağız. Bunların edep dışı, terbiye dışı üslupları karşısında sağduyuyu elden bırakmayacağız.
Siyasete alet etmek
(Eşinin GATA’ya alınmaması olayına ilişkin olarak) Yapılana karşı çıkacağınıza kalkıp hâlâ bu işin siyasi istismar nedeni olduğunu söylüyorsunuz. Sayın Baykal, bana tavsiye ettiğini ben gününde yaptım. Senin yapamayacağın boyutta yaptım. Bunu o dönemdeki Genelkurmay Başkanı’na bizzat söyledim. Eğer buysa siyasete alet etmek, ediyorum. Ama bunun siyasetle alakası yok. Bunu eşim için de aynı dozda yaparım, başka bir bayan için de...
Ankara’da protesto günü
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cuma Namazı çıkışında bir vatandaşın sözlü protestosuna hedef oldu. Erdoğan, dün AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu’nun ardından Cuma Namazı’nı genel merkezin karşısındaki Başyazıcıoğlu Camii’nde kıldı. Erdoğan’a Başbakan yardımcıları Bülent Arınç, Cemil Çiçek, İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile bazı bakanlar ve milletvekilleri eşlik etti. Erdoğan’ı namaz çıkışı protesto eden kişinin de, daha önce de gösteri yapan Adnan Yıldırım olduğu öğrenildi. Yıldırım “Sayın Başbakanım bir maruzatım olacak” dedikten sonra korumalar tarafından ağzı kapatılarak uzaklaştırıldı..
Başbakan’ın sözünü ettiği o kadınlar
Nilüfer Hatun: Yarhisar Tekfuru Mihalis’in kızı, Orhan Gazi’nin eşi ve Murad Hüdevandigar’ın (2. Murad) annesi. Asıl adı Holofira’dır. Müslüman olduktan sonra Nilüfer adını aldı. Bursa yöresinde yaptırdığı camilerle ve hayır işleriyle sevilmiştir.
Nene Hatun: Erzurum’daki Aziziye Tabyası’nın savunulmasında kahramanca çalışmıştır. Aziziye savunmasına, 20 yaşlarında genç bir gelinken, küçük yaştaki oğlunu ve 3 aylık kızını evde bırakarak katıldı.
Hayme Ana: Osmanlı İmparatorluğu’nun kurucusu Osman Gazi’nin babaannesi ve Ertuğrul Gazi’nin annesi. Hayme Ana’nın eşi, Kayı Boyu beyi Gündüz Alp’tir. Gündüz Alp’in Fırat nehrini geçerken ölmesi üzerine, boyun başına geçerek, Domaniç’e kadar gitmiştir.
Erzurumlu Fatma Seher: 1. Dünya Savaşı’nda Kafkas Cephesi’ne gitti. 1919’da Mustafa Kemal’le görüşmesinin ardından Milis Müfreze Komutanı olarak Batı Cephesi’nde görevlendirildi. 300 kişilik birliğiyle Başkomutanlık Meydan Muharebesi’ne katıldı.
Tarsuslu Fatma: Adile Onbaşı diye de anılan Tarsuslu Fatma, silah arkadaşları arasında Kara Fatma lakabıyla tanındı. 8-10 kişilik çetesiyle Afyon savaşlarına katıldı, Tarsus’un kurtarılmasında büyük yararlılıklar gösterdi.
Binbaşı Ayşe: Selanikli olan Binbaşı Ayşe, Kafkas Cephesi’nde ölen kocasının intikamını almak için, 15 Mayıs 1919’da İzmir işgaline silahla karşı koydu. Yunanlar İzmir’e hâkim olunca Aydın’a geçerek çete kurdu, devamlı Milli Mücadele’de görev aldı.