Kültür-Sanat

'Bulut Atlası' bu hafta vizyona giriyor

Halle Berry, 'Filmde hangi kadın rolünü daha iyi oynayacağımı hayal edemedim ve sonunda 5 farklı karaktere büründüm' dedi

24 Ekim 2012 19:20

Yılın merakla beklenen filmlerinden Bulut Atlası bu hafta vizyona giriyor. Cesur ve karmaşık rollerin üstesinden gelen ve oldukça beğeni toplayan Oscar ödüllü Halle Berry sinemada yeni bir fenomen olacak Bulut Atlası ile karşımıza çıkıyor.

Wachowski Kardeşler'in ve Tom Tykwer’in yönetmenliğini üstlendiği, 6 farklı hikayenin anlatıldığı yüksek bütçeli yapım yılın merakla beklenen sinema filmi. Birbirinden ayrı zaman dilimlerinde geçen filmde Halle Berry’e Tom Hanks, Hugh Grant gibi isimler eşlik ediyor.

Filmde 5 farklı rolü canlandıran Halle Berry, yaşadığı bu farklı deneyimi anlattı:

 

Bulut Atlası'nda farklı çağlarda ve yerlerde geçen birden çok rol için size teklif geldiğinde ilk tepkiniz ne oldu?

Senaryo bana ilk geldiğinde gazeteci Luisa Rey ve Meronym karakterlerini oynayacağımı biliyordum. Ardından bana "Oynamanı istediğimiz iki karakter daha var" dediler. Hangi iki kadın rollünü daha oynayabileceğimi hayal edemedim ve sordum. Birinin Yahudi Alman kadın diğerininse bir erkek olduğu cevabını aldım. Bana bu rolleri sunabileceklerini hiç düşünmemiştim. Ama beni oldukça heyecanlandırdı. Sonunda tam beş karakter oldu. İnanılmaz bir deneyim gerçekten.

Bulut Atlası 6 hikayeden oluşuyor, bu hikayeler arasında karakterlerinin geçisini nasıl planladınız?

Karakterlerimi düşününce hepsinin tek bir ruh olduğu fikrine vardım. Bulut Atlası'nda önce yaşlı yerli bir kadını canlandırdım, hiç evrimleşmemiş, gelişmemiş biri. Ardından Alman Jocasta rolü geldi ki o da hayalet gibi yaşayan, görünmez gibi ortada dolaşan sesi çıkmayan biri. Sonra Luisa Rey'in yaşamına girdim. Sesini ve gücünü bulmak için mücadele eden, babası gibi bir gazeteci olmaya çalışan bir kadın. Sonra bir erkek ve eğitmen olan Dr. Ovid rolü. Ve en sonunda Meronym karakteri geldi o güçlü biriydi ve içinde yaşadığı dünyanın kurtaranların bir parçasıydı. Her bir karakterde ruh evrimleşerek en son güçlü karakteri ortaya çıkardı.

Oynadığım rollerden biri Yahudi Alman bir kadın, biri 24.yy'da yaşayan bir kadın. Bir oyuncu olarak bu heyecan verici bir durum. Ama sonuçta insan insandır. Zaman ve şartlar ne olursa olsun var olacak. Yapmam gereken herbirinin herkesi ilgilendiren insani niteliğini bulmaktı.

Sanırım Bulut Atlası şimdiye kadar yer aldığınız en özel ve eşsiz filmlerden biridir? Birden çok karakteri cesaret, umut, merak, ihanet, mücadele, aşk, kurtuluş gibi geniş kapsamlı bir hikaye içinde canlandırdınız.

Bulut Atlası hayatımda tek bir kez yaşadığım bir film deneyimi oldu. Bir daha asla böyle bir filmin parçası olamam biliyorum. Bulut Atlası her zaman özel olacak. Tüm tecrübelerimi ve orada yaşadıklarımı hatırlıyor olacağım. Bu filmin özgünlüğünü seviyorum. Her şeyiyle benzersiz bir film. Burada aşılan bir çok engel var, heyecan verici fikirler, umut... Bu film insanları dünyayı ve kendi yaşamlarını nasıl algıladıklarıyla ilgili düşündürecek.

Sinema dünyasının üç önemli yönetmeniyle birlikte çalıştınız, zor oldu mu?

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki bu roller için beni düşündükleri için minnettarım. Bana bu film için insanlar "Üç kişi tarafından yönetileceksin. Bu kadar rolü oynamak için aptal olmasın" demişti. Lana ve Andy'nin tek bir kişi gibi konuşması çok güzeldi. Birbirlerinin cümlerini tamamlıyorlar, düşünceleri aynı... Güven veriyorlar bu yüzden onların dedikleri her şeyi denedim. Tom da aynı şekilde, onunla aynı rahatlıkta ve güvende çalıştım. O her zaman neşeli biri. Bu eğlenceli, çok eğlenceli bir deneyimdi. Filmde baştan sona yer alan herkesin aynı şeyi düşündüğüne eminim. Hepimiz için iyi bir oyunculuk tecrübesi olduğunu düşünüyorum.