‘FETÖ'nün 'terör örgütü' olarak tanımlanmadığı dönemde yapının içinde yer alan ancak daha sonra yollarını ayıran Akit yazarı Nurettin Veren’in Yeni Akit gazetesindeki yazılarına son verildi.
Ayrılığın nedeni konusunda Odatv’ye konuşan Nurettin Veren, ekonomi denetimi için ABD’li McKinsey firması ile anlaşılmasını eleştiren bir yazı kaleme almasının ardından “Maliye Bakan Yardımcısı Nurettin Nebati’nin kendini aradığı ve aralarında bir tartışma yaşandığı söyledi. Veren, “FETÖ yüzünden 4 yıl hapis yattığını, yuvasının dağıldığını” söyleyince Bakan Yardımcısı Nebati’nin kendisine “Keşke FETÖ seni öldürseydi. 4 sene değil de 40 sene hapis yatsaydın” dediğini öne sürdü.
Bakan Yardımcısı Nurettin Nebati ile telefonda yaşadığı tartışmayı yazdığını söyleyen Nurettin Veren, Akit’in bu yazıyı yayımlamaması konusunda Bu yazım gazeteyi rahatsız etti, ‘Güle güle’ bile demeden yazıyı sansürlediler, kestiler” dedi.
Nurettin Veren konuya ilişkin şu açıklamada bulundu:
“McKinsey’le ilgili Abdurrahman Dilipak bir uyarıda bulununca biz de bir uyarı yapalım istedik. Bu girişimlerin hükümete zarar verdiğinden, seçim öncesinde halk Ak Parti’ye güvenmek isterken tam tersi bir uygulama olduğundan, bunun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve Ak Parti’ye ters olduğundan, birilerinin bilinçli olarak mı yanlış yaptırdığından söz eden bir uyarı yazısı kaleme aldım.
Bize dediler ki; ‘sen ne karışıyorsun bu işe. Senin haddine mi Tayyip Erdoğan’ın aleyhine yazı yazmak.’ Aradı beni Bakan Yardımcısı, ‘Sen benim hakkımda bana sormadan niye yazıyorsun’ dedi. Kendisine ‘bu ülkeye hizmet etmek ve insanları uyarmak için gazetecilik yapıyorum. Bunda size karşı bir kastım yok. Sizi tanımam. Siz de beni tanımazsınız. Sizin bu partiye, şu göreve gelerek zarar verdiğinizi düşünüyorum’ dedim. Ben uyarı yazısı yazdım, adam da ‘Sen bu işe karışma Cumhurbaşkanı bilerek beni bu göreve verdi’ dedi. Ben de ‘Bu işe karışırım. FETÖ mücadelesinde bir sulandırma gördüm. Bunun için yazdım. Sizin de buraya gelmeniz hükümete zarar verir, Tayyip Erdoğan’a güveni sarsar’ deyince, ‘Ben de bu ülkeye hizmet için buraya geldim’ diye yanıt verdi.
Ben de kendisine ‘Ama ben bedel ödedim’ dedim. ‘Ne bedel ödediniz’ diye sordu. Ben de ‘Bana FETÖ yüzünden 4 sene hapis cezası verildi. Hem de siz iktidardaydınız. Bana sordunuz mu? Benim 6 çocuğum gitti, 30 senelik yuvam dağıldı. Bedel bu. Bundan daha büyük bedel olur mu?’ yanıtını verdim. Bunun üzerine, ‘Keşke FETÖ seni öldürseydi’ dedi. Öfkesine hakim olamayarak, ‘4 sene değil de 40 sene hapis yatsaydın’ dedi.
Ben de bu konuşmalar sonrasında yazdım bunu. ‘Öfkesine hakim olamayan bu adam McKinsey’den daha fazla zarar verir ülkeye’ diye. Tabi bu yazım gazeteyi rahatsız etti, ‘Güle güle’ bile demeden yazıyı sansürlediler, kestiler. Olay bu. Başka gazetelerde yazmaya, televizyonlarda konuşmaya devam edeceğim.”
Erdoğan’a yönelik eleştirileri ile gündeme gelmişti
Nurettin Veren geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik eleştirileriyle gündeme gelmişti. RS FM'de yayınlanan Yavuz Oğhan'dan Bidebunudinle programına konuk olan Veren, "Milletimiz üst üste sayın Cumhurbaşkanı'na çok gönül bağladı. Lüzumundan fazla umut bağladı. AK Parti'nin başkanlık sisteminin beklentilere cevap vereceğini bekliyoruz ama tam tersiyle karşı karşıyayız. Atamalarda nerdeyse özellikle FETÖ iltisaklı olanlar tercih ediliyor" iddiasında bulunmuştu. “AK Parti ile FETÖ masa altından el mi sıkışıyor?' diyenler var. Ben de bunu söylüyorum” diyen Veren "Bu ülke Cumhurbaşkanı'nın çiftliği değil" şeklinde konuşmuştu.