"Bu sene Berlinale sanki mülteciler için toplandı"

Levent Arslan

Yıllardır ilk kez en önemli ödül olan Altın Ayı bir belgesel için verildi.

Gianfranco Rosi tarafından çekilen İtalyan mülteci filmi 'Fuocoammare- Denizde Yangın' bu sene Berlinale‘de Altın Ayı‘yı kazanan film oldu. İtalya en son 2012 yılında Altın Ayı almıştı.

Lampedusa adasından küçük bir çocuğun peşinde günlük yaşam görüntülerine mültecilerin denizde kurtarılma görüntülerini montajlayan 54 yaşındaki yönetmen başta on dakikalık bir film için yola çıkmış.

Kuş avlamak için sapan yapmanın bir tutku olduğundan bahseden asırlardır balıkçılıkla geçinen bir aileden gelmesine rağmen kendisini deniz tutan 12 yaşındaki Samuel çağımızın en önemli trajedilerinden birine sahne olan Lampedusa adasında yaşamaktadır. Geçen yazımdan alıntılayacak olursam, filmde bir yandan onun jest, mimik ve kurduğu cümlelerindeki sahiciliğine gülümsemekten kendimizi alamazken diğer yandan yüzlerce kişinin tıkış tıkış küçük botlarda, insanca yaşayabilmek umuduyla Afrika’dan çıktıkları yolculukta nasıl öldüklerine şahit olduk. Kurtarılanların nefessizlikten ve suyla karışan tekne yakıtının yaktığı vücutlarının kıvranmalarını izledik. Rosi akıl almaz bir acıyı akıl almaz bir doğallıkla perdeye yansıtarak Berlinale’de seyirciden büyük alkış aldı. Film başlamadan önce kaldıramayacağımı düşündüğüm görüntüler matematik ve şiiri buluşturarak, bana, filmi izleyen herkesin bu konuda bundan böyle daha ‘gerçekçi’ olacağını düşündürmüştü. Gösterimin ardından basın toplantısında filmin yaratıcılarının cümleleri de basın mensupları tarafından sık sık alkışlarla kesildi.

Berlinale’ye bu yıl kasıtlı olarak, güncel konular ile ilgili birçok film davet edildi. Bu sene festival sanki mülteciler için toplandı.

Büyük Jüri Ödülü "Smrt u Sarajevu" - Saraybosna'da Ölüm adlı film ile Bosnalı yönetmen Danis Tanoviç‘e verildi. Isabelle Huppert‘in ‘cool‘ bir felsefe öğretmenini oynadığı  "L'avenir" – Gelecek adlı film ile 35 yaşındaki Fransız Mia Hansen-Løve En İyi Yönetmen ödülünü aldı.

Usta yönetmen André Techine ve onun büyük aktörleri ise "17" ile ödül alamadılar.

En İyi Kadın Oyuncu olarak, ünlü Danimarkalı aktris Dyrholm bir Gümüş Ayı aldığına çok sevindi. 43 yaşındaki oyuncu Thomas Vinterberg'in "Kollektivet" - Komün adlı filminde bir topluluk kurarak ‘evlilik sıkıntısı‘ndan kaçmak isteyen bir kadını canlandırıyor.

"Inhebbek Hedi" (Hedi) filmi ile En İyi Erkek Oyuncu ödülü Tunuslu Majd Mastoura‘nın oldu. Böylece Michael Grandage‘ın edebiyat filmi "Genius" – Dahiler‘in görkemli oyuncuları Jude Law und Colin Firth festivalden eli boş dönenlerden.

Şiirsel "Changjiang Tu" - Karşı akıntı filmi ile görüntü yönetmeni Mark Lee Ping-Bing Sanat ödülünü aldı. "Zjednoczone Stany miłości" – Birleşik Aşk Devletleri filmini aynı zamanda yöneten Polonyalı Tomasz Wasilewski ise En İyi Senaryo ödülü ile onurlandırıldı.

Rekabet maratonu ardından Jüri Başkanı Streep, "İzlediğimiz muhteşem filmlerle enerji dolduk" dedi.

400'den fazla film ve bol yıldızlı 66. Berlinale'de 300.000’in üzerinde bilet satıldı.