Türkiye'deki sinema salonlarında bu hafta 2'si yerli, 8 film vizyona girdi.
İşte izleyicilerin karşısına çıkacak olan o filmler :
"Muhteşem Showman"
12 yaşında askerlere atıştırmalık ve kiraz rumu satarak ticarete atılan doğuştan iş adamı P.T. Barnum, 1841 yılında dünyanın daha önce duymadığı bir hayalle yola çıkar; dünyanın en muhteşem gösterisini sunmak. Eşinin de desteğiyle tarihin ilk sirkini kurmak için işe başlayan Barnum, dünyanın farklı yerlerinde, anomalileri ile yaşamak zorunda kalan kişileri, genç yetenekleri ve azimli girişimcileri toplar. Tarihin ilk sirki, İngiliz hükümdarı Kraliçe Victoria'nın bile izlemeye geldiği bir Avrupa turnesine uzanacak ve dünyanın show dünyası anlayışını kökünden değiştirecektir...
"Vincent'ten Sevgilerle"
Ünlü Hollandalı ressam Vincent van Gogh'un ölümünün üzerinden 1 yıl geçmiştir. Postacı Roulin, ressamın kardeşi Theo'ya gönderdiği, ancak bir türlü yerine ulaşamayan mektubu elden vermesi için oğlu Armand'ı Auvers-sur-Oise'a gönderir. Armand bu görevi pek istemese de kabul ederek söz konusu kasabaya gider. Ancak Theo da vefat etmiştir, mektubu Van Gogh'un dostu Dr. Gachet'ye vermesi gerekir. Doktorla görüşebileceği anı beklerken kasaba halkından birçok kişiyle tanışan Armand, ressamın sanatının esin kaynaklarına ve ölümüne giden sürece dair çok şey öğrenir.
Loving Vincent filmi, 115 ressamın tek tek yaptığı 65,000 kare yağlı boya tablonun birleştirilmesiyle gerçekleşti.
"Parayı Bulduk"
Kumarhane müdürü Nermin çok akıllı ve zeki bir kadındır. Türkiye'de kumar oynatmanın yasak olduğunu bildiği için, polis baskınlarına karşı önlem olarak kumarhaneye film seti havası verir. Bir süre sonra hayatını figüranlık yaparak kazanan Artist Kemal'in orayı gerçek film seti sanıp orada işe başlaması ile kumarhanede yaşanan olaylar tam bir komediye dönüşür.
"Jumanji: Vahşi Orman"
Dört arkadaş, her biri özel güçlere sahip avatarlara dönüşerek, Jumanji'nin riskli ve tehlikeli dünyasında mahsur kalırlar. Ya hayatlarının en tehlikeli macerasına atılacaklar, ya da sonsuza dek Jumanji'nin içinde kalacaklardır...
"Kalp Atışı Dakikada 120"
1990'ların başında AIDS'ten ölümler giderek artmışken Parisli LGBT bireyler, kamuoyunun dikkatini çekebilmek ve insanları bilinçlendirebilmek için ACT UP grubunu kurarak aktif olarak mücadeleye başlamıştır. Gruba yeni katılan Nathan (Arnaud Valois), en önde gelen aktivistlerden olan Sean'dan (Nahuel Pérez Biscayart) çok etkilenmiştir, kendisi de HIV pozitif olan Sean ise kanının son damlasına kadar mücadelesini sürdürmeye kararlıdır.
"Karabasan"
Alice Arnold bir uyku doktorudur. Erkek kardeşinin gizemli ölümü onda büyük bir travma yaratmıştır. Uyku problemi yaşayan bir hastasını muayene ederken hastanın babası tarafından saldırıya uğrar. Ailenin uyku sorunlarının kaynağı olarak görülen baba yaptığı saldırı sonrasında tutuklanır ve hapse girer. Fakat bu her şeyin daha kötü olmasına neden olur. Uyku sorunlarına çözüm bulamayan Alice yavaş yavaş bilimsel gerçeklerden uzaklaşmaya başlar. Yaşanan kabusun karanlık bir güç tarafından kaynaklandığını keşfeden Alice, bu güçle yüzleşmek zorundadır.
"Anons"
1963 yılının Mayıs ayında Ankara’da başlayacak olan bir darbenin hazırlık çalışmaları vardır. Teğmen Şinasi, Binbaşı Kemal, Binbaşı Rıfat ve Albay Reha darbenin İstanbul ayağında görevlidirler. Etkili bir bildirinin darbenin başarısında önemli olacağını, halkı bu sayede yanlarına çekeceklerini düşünen dört asker, darbe gecesi Ankara’daki radyolarda okunacak darbe bildirisinin bir benzerini İstanbul’da okumayı planlarlar. Fakat hesap etmedikleri bir şey vardır o da sivil hayatın görünmeyen gücü...