Milliyet yazarı Sina Koloğlu, son bir ay içinde "güvenlik uzmanı" olarak ekrana en çok çıkan ismin Abdullah Ağar olduğunu aktardı. Koloğlu, "Gün hesabına vurunca durum böyle. Soldan sağa (ne kadar sol!) hemen hemen tüm kanallara çıkmış, görüş bildirmiş Ağar. Bunların arasında iki yerel kanal da var. 17 farklı kanalda 149 haber. Güvenlik uzmanı olarak kartviziti yazılmış" ifadesini kullandı.
Sina Koloğlu'nun "En çok ekrana çıkan uzman" başlığıyla yayımlanan (24 Ekim 2016) yazısı şöyle:
Komşularımızın haritaları değişirken, parça pinçik olurken bizim haber kanallarımızın baş misafiri strateji uzmanları oluyor. Hemen altını çizeyim, bu konuda bana eleştiriler geldi. Uzmanla analist arasında fark bulunduğu, ekrana çıkan isimlerin bunlardan hangi özelliklere sahip olduklarının ayırt edilmesinin gerektiği söylendi. Özetle; “Her uzman uzman değildir. Bir konunun uzmanı ekonomiden, politikaya oradan psikolojiye, sosyolojiye, felsefeye, tarihe kadara uzanan uzun disiplin başlığına sahip olmalı.
Analistle karıştırılmasın” deniliyor. Belirteyim, çoğunluk uzman ama bazıları analist diye yazdırıyor. PKKile mücadele dahil, yukarıda sözünü ettiğim durumun ekran halini merak ettim, sordum. Son bir ay içinde en çok ekranda olan isim kim diye? Suriye, PKK, Musul, operasyon gibi başlıklar haberde yer alıyorsa “Telefon bağlantımız var?” ya da “Stüdyo konuğumuz” anonsundan sonra karşımıza çıkan isim, Abdullah Ağar.
Günde beş defa
Gün hesabına vurunca durum böyle. Soldan sağa (ne kadar sol!) hemen hemen tüm kanallara çıkmış, görüş bildirmiş Ağar. Bunların arasında iki yerel kanal da var.
17 farklı kanalda 149 haber. Güvenlik uzmanı olarak kartviziti yazılmış.
En çok rağbet gören bir diğer isim, Nihat Ali Özcan. 40 civarında kanalda haber
turu var kendisinin. Bir de strateji kuruluşu olarak SETA, en çok ilgi ve alaka gören isim. Uzmanları 15 farklı kanala çıkmış. 200 haber ve programda bulunmuş, görüş bildirmişler. (Kaynak: Interpress Ajansı)
Baklava çalan dizi
Olay aynen böyle; farkı, yenilen baklavanın parası ödeniyor. Olay ‘Kiralık Aşk’ta oldu. Pamir, lunaparkta canı baklava çeken Defne’ye kıyak olsun diye dükkanın kapısını kartla açıyor. Parasını bırakıp, baklavaya yumuluyorlar. Tam çıkarken alarm çalıyor ve polis geliyor.
Sonra bizimkiler karakolda komiserin karşısında. Komiser iyi insanlar olduklarına ikna oluyor. Hatta “Öyle baklava çalanları biz ağır cezalandırmayız. Bir daha yapmayacağınıza söz verin, bırakacağım” bile diyor. Ev ahalisinin aklına baklava çalan çocuklar geliyor ister istemez!
Onların da canı fıstıklı baklava çekmişti. Altı yıl yediler, Rahşan affından çıktılar!
Özelden devlete nasıl geçti?
Dizilerin gerçek hayatla bağları ister istemez izlenirken sorgulanıyor. ‘Hayat Bazen Tatlıdır’da idealist Hayat öğretmen, özel okuldan kovuluyor. Şimşek hızıyla kendisini devlet okulunda izliyoruz. ‘Atanamayan öğretmenler’ ülkesinde böyle bir hikaye nasıl olur? Senaryoların ülke gerçeklerini göz ardı etmeleri, izleyenin nezdinde karşılığını buluyor, unutmasınlar!