Ria Oomen-Ruijten, toplantıdaki konuşmasında Türkiye'nin yargı reformu stratejisini bir an önce uygulaması gerektiğini söyledi.
Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu'nun (KPK) Avrupa Parlamentosu'nun (AP) ev sahipliğindeki 63'üncü toplantısında konuşan Oomen-Ruijten, AP'nin Türkiye kararının özellikle Kıbrıs paragrafı nedeniyle Türkiye'de sert biçimde eleştirildiğini ve belgenin diğer paragraflarının gölgede kaldığını belirtti.
Kıbrıs konusunda AP'nin daha önceki yıllarda da Türkiye'den benzer taleplerde bulunduğunu hatırlatan Oomen-Ruijten, "son seçimlerin ardından AP'deki yeni dengeler" nedeniyle Kıbrıs paragrafında Türkiye'nin beklediği değişikliklerin yapılamadığını savundu.
"Demokraside yaşıyoruz" diyerek AP Türkiye kararının mevcut haliyle sineye çekilmesini isteyen Oomen-Ruijten, "Bu parlamentoda oldukça tecrübem var, hangi değişiklik önergesinin kabul edilip hangisinin edilmeyeceğini biliyorum. Hassas konular sorun yaratıyor" diye konuştu.
AP genel kurulunda 10 Şubat'ta kabul edilen Türkiye kararında, Kıbrıs'taki müzakerelere katkı için Türkiye'den adadaki askerlerini derhal çekmeye başlaması, KKTC'ye yerleşen Türk vatandaşları sorununu çözmesi ve kapalı Maraş bölgesini Rumlara açması istenmişti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kararının ardından AB büyükelçilerine yaptığı bir konuşmada, "Nasıl oluyor da hâlâ burada Türkiye ve Kıbrıslı Türkler suçlu hale geliyor. Bu Avrupa Parlamentosu'nun gözü kör müdür Allah aşkına?" diye tepki vermişti.
'Yargı reformunu ve yeni Anayasa'yı yapın'
Muhalefete de seslendi
Raportör Oomen-Ruijten, "Muhalefete de şunu söylemek istiyorum: Lütfen siz de yargı reformu konusuna eğilin. Bunu başarmaya çalışın. Çünkü Türkiye, ancak yargı reformu sayesinde gerçekten bir hukuk devleti olabilecektir. Bir hukuk devleti olduğunda yargıda işler yoluna girecektir" diye konuştu.
Türkiye'de bazı çevrelerin yargı reformu ve yeni anayasa konusunda "Biraz bekleyelim" yaklaşımında olduğunu anlatan Oomen-Ruijten şunları kaydetti: "Biraz bekleyelim, herhalde er geç zamanı gelecektir. Ama siz bölünmüş bir toplumsunuz. Bu nedenle toplumda iyi bir diyalog yürütülmüyor. Sorun bu. Hükümetten mi kaynaklanıyor? Sanmıyorum sadece hükümetten kaynaklandığını. Muhalefetin de bunda sorumluluğu var. Çünkü siz bu kadar bölündüğünüz sürece, hepiniz aynı yönde adım atmadığınız sürece, ülkenin modernleşmesi hiçbir zaman gerçekleşmeyecektir. Bizi endişelendiren de bu. Eğer gerçekten AB üyesi olmak istiyorsanız, müreffeh ve modern bir ülke olmak zorundasınız. Kopenhag Kriterleri, Avrupa işbirliğinin temelidir. Buna saygı gösteremezseniz, bu kriterleri yerine getiremezseniz üye olamazsınız."
Öymen'e: Askerler sizi değil, siz askerleri denetlemelisiniz
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen'in sivil-asker ilişkileri bağlamında, "TBMM son 8 yıldır asla ordunun tavsiyesiyle bir yasa çıkarmadı" yolundaki ifadesine de tepki gösteren Oomen-Ruijten, "İyi de çıkarsa mıydı yani? Bu, dünyanın tersine dönmesi olur. Katiyen böyle bir şeyin zaten söz konusu olmaması lazım. Siz parlamento olarak askerleri denetim altına almalısınız, askerler sizi denetlememeli" dedi.
Türkiye'de de uygulamanın en azından kağıt üzerinde bu yönde olduğunu, fakat TBMM'nin savunma harcamaları üzerinde gerekli denetimi yapamadığını belirten Oomen-Ruijten şöyle konuştu: "Mesela Hollanda'da Afganistan'daki askerlerin görev süresinin uzatılıp uzatılmaması meselesinde hükümet düştü. Türkiye'de bu oluyor mu? Orduyu siz mi yönlendiriyorsunuz? Hayır, bazı şeyler sizin dışınızda gelişiyor. Askeri yargının görev alanının sınırlanması söz konusu olduğunda, hemen Anayasa Mahkemesi, TBMM'nin aldığı kararın önüne geçiveriyor. Sizin anayasanızda bu ayrım (sivil yargı-askeri yargı) net şekilde ortaya konulmuyor. Askeri yargının sınırlanması net şekilde ifade edilmiyor. Dolayısıyla her şey dönüp dolaşıp anayasa ve yargı reformu etrafında düğümleniyor. Her reform girişiminde önünüze birtakım engeller çıkarılıyor ve başaramıyorsunuz."
'Kıbrıs konusunda elimden geleni yapıyorum'
Raportör Oomen-Ruijten, AP Türkiye kararındaki Kıbrıs paragrafıyla ilgili yoğun eleştiriler üzerine, "Şunu iyi biliniz ki, ben elimden geleni yapıyorum. Bir denge tutturmak için gerçekten azamisini yapıyorum. AP'nin son Türkiye kararında bir kez daha bunu yaptım" dedi.