Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Fethullah Gülen'in Türkiye'ye dönmesine ilişkin, ''O kendi takdirleridir. Ama bizim arzumuz, bizim dileğimiz ifade ettiğimiz gibi bu hasreti bitirip Türkiye'ye gelmesidir'' dedi.
Bozdağ, Bulgaristan Başmüftüsü Hacı Mustafa Aliş'i kabulünde, gazetecilerin ''Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Fetullah Gülen'e geri dönmesi çağrısında bulundu. Bu çağrıyı neden yapıyorsunuz'' sorusunu yanıtladı.
Gülen'in Türkiye'nin yetiştirdiği önemli kıymetlerden birisi olduğunu belirten Bozdağ, ''Geçmişte yaşanan bir takım haksızlıklar, hukuksuzluklar nedeniyle ülkesinden ayrılmak zorunda kalmıştır. Uzunca bir zamandır ülkesine uzaktan ama gönül açısından da bir o kadar yakından hizmet ettiğini biliyoruz'' diye konuştu.
Fethullah Gülen'in artık Türkiye'ye gelmesinde, Türkiye'ye dönük hasretinin bitmesinde fayda olduğunu dile getiren Bozdağ, şunları kaydetti:
''Biz Türkiye'nin dışında bulunan, herhangi bir nedenle Türkiye'den ayrılmak zorunda kalmış bulunan bütün insanlarımızı Türkiye'ye davet ettik. Geçmişte de biliyorsunuz Sayın Kemal Burkay, bu anlamda Türkiye'ye geldi, şu anda Türkiye'de yaşıyor. Musa Anter'in oğluna da vatandaşlığını verdik. Nazım Hikmet'e de biz aynı noktada olumlu bir yaklaşım ortaya koyduk. Biz Türkiye'nin değerlerinin Türkiye'nin dışında olmasındansa Türkiye'nin içinde hizmetine devam etmesinin daha yararlı olacağını her defasında ifade ettik.''
Bozdağ, ''Geleceğini düşünüyor musunuz'' sorusuna da ''O kendi takdirleridir. Ama bizim arzumuz, bizim dileğimiz ifade ettiğimiz gibi bu hasreti bitirip Türkiye'ye gelmesidir'' yanıtını verdi.
Anayasa Mahkemesi'nin, CHP'nin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün görev süresiyle ilgili iptal başvurusunu bugün karara bağlayacak olmasına ilişkin görüşlerinin sorulması üzerine Bozdağ, ''Olmamış bir konuda, olmuş gibi yorum yapmak hele bir karar aşamasında hiç doğru bir davranış olmaz. Mahkeme bugün kararını verecektir. Kararı hep beraber göreceğiz. Kararın Türkiye için hayırlı olmasını diliyorum'' yanıtını verdi.
Leyla Zana'nın açıklamaları
Bozdağ, Leyla Zana'nın açıklamalarına ilişkin görüşlerinin sorulması üzerine, ''Kürt sorununu, Türkiye'de çözebilecek tek lider Sayın Başbakan'dır'' dedi.
Türkiye'de Kürt sorununun çözüm endeksli tartışmasını yıllar önce merhum Turgut Özal'ın yaptığını ancak ömrünün vefa etmediğini belirten Bozdağ, Özal'dan sonra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a kadar Türkiye'de çözüm endeksli bir tartışmanın yapılmadığını söyledi. Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Yapanı da hem medya hem siyaset hem başkaları çok ağır şekilde itham etti. Çözüm endeksli tartışmayı başlatan lider Sayın Başbakanımızdır. 2005'te Diyarbakır'da yapılan konuşma, AK Parti'nin 2001'de programına konuyla ilgili konan fikirler, yaklaşımlar ve 2009'da Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi ile atılan adım ve bu süreç içerisinde yaptıklarımız bizim bu meseleye çözüm endeksli yaklaştığımızın bir göstergesidir. Çözüm endeksli tartışmayı sayın Başbakanımız başlatmıştır ve bu meseleyi çözmek büyük bir yiğitlik, büyük bir cesaret ister. O da sayın Başbakanımız da vardır.''
Bu sorunun, Başbakan Erdoğan'ın Türkiye yönetiminde söz sahibi olduğu süreçte çözüme kavuşturulmasının Türkiye için büyük imkanlar doğuracağını dile getiren Bozdağ, ''Çünkü ikinci bir Tayyip Erdoğan'ın ne zaman geleceğini kimsenin bilme imkanı yok'' dedi.
Erdoğan'ın bu konuda gayet samimi, iyi niyetli ve cesur kararlar aldığını ve adımlar attığını vurgulayan Bozdağ, ''Ben Sayın Başbakan'ın bu konudaki samimiyetini biliyorum ve bu samimiyetle Sayın Başbakanımız bu işi çözerse çözer. Yoksa Türkiye Sayın Başbakanımızın ülke yönetiminde bulunduğu süre içerisinde bu meseleyi çözücü bir adım atmayı başaramazsa bu meseleyi daha çok konuşur'' değerlendirmesinde bulundu.
Kabul, daha sonra basına kapalı gerçekleşti.