Milliyet yazarı Tolga Şardan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun PKK ile çatışmaların yaşandığı bölgeden 22 ilin valisiyle yaptığı toplantıda valilerin TSK ile ilgili düzenlenmeler istediğini yazdı. Valilere göre, bölgede PKK ile mücadelede darbe girişiminden sonra İçişleri Bakanlığı'na bağlanan Jandarma Genel Komutanlığı ile Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı birliklerin ortak gerçekleştirilmesi ‘ikili yapı’ oluşturdu. Bu sebeple idari kararlarda jandarmanın yetkilendirilmesini isteyen valiler, ayrıca operasyonlar sırasında gereken hava destek unsurlarının görev almasındaki sürecin uzun olmasının olumsuzluk yarattığını belirtti.
Tolga Şardan'ın Milliyet'in bugünkü (26 Eylül 2016) nüshasında yayımlanan 'Valiler ne istiyor?' başlıklı yazısı şöyle:
Hükümetin değiştir-diği terörle mücadele konsepti çerçevesinde kış öncesinde Doğu veGüneydoğu’da bir süredir operasyonlar yürütülüyor.
PKK’nın geçen yaz bölgedeki il ve ilçe merkezlerinde başlatmaya çalıştığı ‘kalkışma’ hareketini etkisiz kılmayı başaran devletin şimdiki hedefi örgütün kış üslenmesini engellemek.
Zira, her sonbaharda, dağlara kar düşmeden önce Kuzey Irak ve İran’daki kamplarından ağır silahlı gruplarını Türkiye’ye gönderen örgüt yönetimi, böylelikle karların erimesiyle birlikte ülke topraklarında etkin konuma gelmeyi amaçlar.
Dağlarda rahat kış üslenmesini geçiren örgüt kadroları, özellikle Kazan Vadisi üzerinden, hem Güneydoğu, hem de Van, Bingöl, Muş, hatta Tunceli kırsalına aktardığı gruplarıyla yerleşik kadrolarını hazır ve güçlü tutabilmeyi sağlar. İyi bir kış üslenmesini geçiren silahlı örgüt kadroları, ilkbahara ardından yaz dönemine yüksek moral ve güçle girer.
Hazırlıkları sağlıklı yürütülen kış üslenmesinin PKK’nın silahlı mücadelesindeki önemi fazladır.
PKK’nın bu hareket tarzına karşın, devlet uzun süredir görülmeyen şekilde karşı tepki verdi.
Aynı zamanda PKK’nın yönetim kadrolarının da pek beklemediği bu tepki kapsamında, güvenlik güçleri Hakkari ve Tendürek kırsalındaki kış üslenmesini etkisiz hale getirmeye başladı. Bu operasyonlar diğer bölgelere de yansıyacak.
15 Temmuz başarısız darbe girişiminden sonra bölgede göreve getirilen askeri kadrolar, polis ve mülki idare ile koordineli biçimde operasyonlara başladı. Bu operasyonların sonuçları, önümüzdeki bahar aylarında karların erimesiyle daha net görülecek.
***
Bölgedeki terörle mücadele çalışmaları devam ederken devlet yeni bir yapılanma içine girdi.
15 Temmuz sürecinin ardından başarısız darbe girişiminin merkezinde yer alan Türk Silahlı Kuvvetleri yeni yapılanmadan en çok etkilenen devlet kurumu oldu.
Jandarma Genel Komutanlığı, TSK’dan alınarak tamamen İçişleri Bakanlığı bünyesine aktarıldı. Komutanlık, hem idari, hem de askeri olarak İçişleri Bakanlığı’na bağlandı.
Bu sürecin hemen ardından İçişleri Bakanlığı’ndaki görev değişimiyle Süleyman Soylu bakanlık koltuğuna oturdu. Terörle mücadele Soylu’nun yeni görevinin en önemli başlıklarından birisi.
Soylu, bu kapsamda terörle mücadelenin durumu, konumu ve önümüzdeki süreçte olabilecekleri değerlendirmek amacıyla bölgedeki 22 kentin valisini Ankara’da bir araya getirdi.
Toplantıda Bakan Soylu, valilerin değerlendirmelerini bizzat not aldı.
Bakan Soylu, Jandarma Genel Komutanlığı’nın bilgilendirmesi sırasında harita üzerinde PKK gruplarının yerini gösteren kırmızı noktaları görünce, bu noktalara karşı neler yapıldığını sorunca valiler değerlendirmeler yapmaya başladı.
Valiler, toplantıda tam anlamıyla içlerini döktü. Yapılan değerlendirmelerde sınırların zorlandığını söylemek yanlış olmaz.
Peki, valiler ne istedi?
Bu önemli toplantıyla ilgili görüştüğüm kaynaklar, valilerin, bölgedeki operasyonlarla ilgili yeni konsept belirlenmesinin sağlıklı olacağı görüşünü bildirdiğine dikkat çekti.
Bu konsept değişikliğinin iki temel unsuru var.
İkili yapı sorunu
Birincisi, 15 Temmuz sonrasındaki TSK’daki yapısal düzenleme.
- TSK’dan ayrılan jandarmanın İçişleri Bakanlığı’na bağlanması, bununla birlikte bölgedeki terörle mücadelede Jandarma Genel Komutanlığı’na bağlı birlikler ile Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı birliklerce ortak gerçekleştirilmesi, yeni yapılanmada istemeden de olsa ‘ikili yapı’ oluşturdu.
- Aynı çerçevede, bazı yerlerde jandarmanın, bazı yerlerde ise Kara Kuvvetleri’nin garnizon komutanlığını yürütmesi, aynı rütbelerdeki askerlerin bir bölümünün TSK’ya, bir bölümünün sivil irade olarak İçişleri Bakanlığı’na bağlı olması ikili yapının yaratacağı sorunun başka bir boyutu olarak valiler tarafından dile getirildi. Valiler, idari kararlarda jandarmanın yetkilendirilmesine işaret etti.
- Bu ikili yapının, ileriki süreçte terörle mücadelede yetki ve görev açısından sorun yaratmasının önüne geçilmesi için düzenleme yapılmasını talep eden valiler, Jandarma Genel Komutanlığı ile Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı askeri unsurların bölge ve görev tanımlarının bir an önce yeniden düzenlenmesine vurgu yaptılar.
Geciken hava desteği
İkinci ana başlık ise büyük operasyonlar sırasında gereken hava destek unsurlarının görev almasındaki sürecin uzun olmasının yarattığı olumsuz etkilerdi.
Valiler, insansız hava araçlarının yer aldığı görüntülerin yanısıra eldeki istihbaratların değerlendirilmesiyle gerçekleştirilen ani operasyonlar sırasında hava destek unsurlarının gecikmesinin PKK’lı grupların kaçmasına neden olduğuna dikkat çekti.
Bu iki gerekçe nedeniyle acil düzenlemeler yapılmasını isteyen valiler ayrıca, OHAL kapsamında görevden alınan yerel yönetimlere atanan kayyumların can güvenliğinin sağlanmasının bölgedeki devlet otoritesi açısından önemini kaydetti.
Valilerin taleplerini dikkatle dinleyen ve not alan Bakan Soylu bazı önemli hatırlatmaları yaptı.
"Arkanızda ben varım"
Bakan Soylu, “Teröristle normal vatandaşı ayırın. Halkla bütünleşin. Halkı kazanmaya çalışın, terörle tavizsiz mücadele edin” mesajını verdi.
Soylu’nun verdiği diğer mesaj ise “Devlete karşı kim yanlış yapıyorsa hukuk kuralları içindeki karşılığı neyse gereğini yapın. Arkanızda ben varım” oldu.
Toplantıda, illerin personel, araç, gereç, ödenek taleplerinin yanısıra yeniden canlandırılması planlanan köy koruculuğu sistemi tartışıldı. Bir de bazı valilerin bölgedeki inşaatların tamamlanmasını sağlamak amacıyla dile getirdikleri talepleri doğrultusunda önümüzdeki günlerde bu talebi karşılayan bir Bakanlar Kurulu kararı çıkartılması öngörüldü.