Birleşmiş Milletler, Türkiye'nin insan hakları karnesini inceledi. Birleşmiş Milletler ülkeleri sırayla Türkiye'de insan haklarının durumuna ilişkin değerlendirmeleri ve önerilerini dile getirdi. Türkiye'de insan hakları ihlâllerinin son yıllarda kötüye gittiği görüşü öne çıkarken ifade özgürlüğü, LGBTİ ve kadın etkinlikleri üzerindeki yasaklar ve akademik özgürlük yönünde tavsiyelerde bulunuldu.
Birleşmiş Milletler Evrensel Periyodik İzleme Türkiye oturumu gerçekleşti. BM Evrensel Periyodik İzleme Türkiye oturumunda Dışişleri Bakan Yardımcısı Faruk Kaymakçı'nın eleştiri ve endişelere cevap vermesinden önce üye ülkeler sırayla Türkiye'de insan haklarının durumuna ilişkin değerlendirmelerini dile getirdi. Değerlendirmelerde Türkiye'de basın özgürlüğü, akademi özgürlüğü, sivil toplum kuruluşlarının hareket alanı ve sansür uygulamaları geniş yer kapladı.
Susma Platformu, ülkelerin Türkiye'ye tavsiyelerini şöyle sıraladı:
Avusturya, Türkiye’ye barışçıl gösteri ve toplantı hakkının korunmasını, insan hakları savunucularının çalışmalarını yürütebilmesini, terörle mücadele kanunun ifade özgürlüğünü ihlal edecek şekilde kullanılmamasını garanti altına almasını tavsiye etti.
Belçika, Türkiye’deki insan haklarının durumunun son beş senede kötüye gittiğini söyleyerek, Terörle Mücade Yasası’nın incelenmesini ve Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’nin 19. Maddesine (İfade Özgürlüğü) uyumlu hale getirilmesini tavsiye etti.
Avustralya ve Kanada, Türkiye’nin özellikle de LGBTİ+ etkinlikleri olmak üzere barışçıl gösteri ve toplantı hakkı özgürlüğünü sağlamasını, medyanın sansürsüz bir şekilde işleyebilmesi için gerekli adımları atmasını tavsiye etti.
Çek Cumhuriyeti ve Danimarka, TMK konusundaki endişelerini dile getirerek, kanunun uluslararası standartlara uyumlu hale getirilmesini ve gazeteciler, insan hakları savunucuları gibi aktörlerin ifade özgürlüklerini ihlal edecek şekilde kullanılmamasını tavsiye etti
Estonya, hakaret ile ilgili kanun maddelerinin (TCK 299 VE 125. Maddeler) ifade özgürlüğü hakkının kısıtlanacağı şekilde kullanılmamasını önerdi.
Finlandiya ve İzlanda insan hakları savunucuları için güvenli bir ortamın yaratılmasını, ifade özgürlüğünün korunmasını ve LGBTİ+ etkinlikleri üzerindeki yasakların kaldırılmasını önerdi.
Almanya, TMK’nın Türkiye’nin kabul etmiş olduğu uluslararası anlaşmalara uygun hale getirilerek medya ve ifade özgürlüğü ile barışçıl toplantı ve gösteri hakkını garantiye almasını; şiddete başvurmayan kişilerin ifade özgürlüklerinin engellenmemesini tavsiye etti.
Fransa, TMK’nın uluslararası anlaşmalara uygun hale getirilerek ifade özgürlüğü ile barışçıl toplantı ve gösteri hakkını ihlal edecek şekilde kullanılmamasını, toplumsal ahlak, düzen ve sağlık gibi gerekçelerin bu hakları sınırlayacak şekilde kullanılmamasını tavsiye etti.
Lüksemburg, Osman Kavala dahil olmak üzere sivil toplum aktörlerinin ve gazetecilerin uzun süredir devam eden hapis cezalarına son verilmesini, LGBTİ+ etkinliklerine yönelik yasakların kaldırılması ve toplanma özgürlüğünün güvence altına almasını tavsiye etti.
Hollanda, TMK’nın 7. Maddesine vurgu yaparak kanunun eleştirel ifadelerin kriminalize edilmesi için kullanılmamasını, ayrıca LGBTİ+ etkinlikleri olmak üzere barışçıl toplantı hakkının ihlal edilmemesini tavsiye etti.
Norveç, sanatsal ve akademik ifade özgürlüğü ile medya özgürlüğünün sağlanmasını ve insan hakları savunucuları için güvenli bir ortam yaratılmasını tavsiye etti.
İsveç, çevrimiçi ve çevrimdışı ifade özgürlüğünün sağlanabilmesi için TMK başta olmak üzere ceza kanunun gözden geçirilmesi gerektiğini ve keyfi şekilde tutuklanan seçilmiş belediye başkanlarının serbest bırakılmasını tavsiye etti.
ABD, seçilmiş devlet görevlilerinin ihraç edilmesi konusundaki endişelerine değindikten sonra TMK'nın yeniden düzenlenmesini ve basın mensuplarının keyfi şekilde tutuklanmasına son verilmesini tavsiye etti.
Türkiye'den değerlendirmelere yanıt: Gazetecilik de dahil hiçbir meslek yargılamadan muaf değildir
Dışişleri Bakan Yardımcısı Faruk Kaymakçı, ülkelerin değerlendirmelerine yanıt verdi. Kaymakçı, "Kin ve düşmanlığa tahrik ve terörizm propagandasına hiçbir yerde izin verilmez. Türkiye bir hukuk devletidir. Kimse hukukun üstünde değildir. Gazetecilik de dahil hiçbir meslek yargılamadan muaf değildir." dedi.