COP 26 İklim Değişikliği Zirvesi’nde konuşan Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, Ankara’da endemik türlerden biri olan Gölbaşı Sevgi Çiçeği yapraklarına iklim değişikliği ve mücadele kavramlarını yerleştirerek ittifak çağrısında bulundu. Yılmaz, “Bizim kültürümüzde dünyanın sonunun geldiğini bilseniz de elinizdeki fidanı dikin öğretisi vardır. Buna rağmen, küresel ısınmanın etkilerini hafifletmekte çaresiz kaldık” dedi.
İskoçya’nın Glasgow şehrinde yapılan COP26 İklim Değişikliği Zirvesi devam ediyor. Zirvede bugün, “İklim Değişikliğine Sektörel Yaklaşımlar” konusu Türkiye'den katılan isimlerle tartışıldı. İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği Başkanı Dr. Baran Bozoğlu’nun moderatörlüğünü yaptığı etkinlikte, Türkiye sanayisinden örneklerle iklim değişikliği konuşuldu.
Etkinliğe, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, AKP Trabzon Milletvekili Muhammet Balta, AKP Ankara Milletvekili Nevzat Ceylan, Ankara Bilim Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Cemalettin Kömürcü ve Akademi Çevre Entegre Atık Yönetimi Endüstri A.Ş Başkanvekili Ufuk Işık katıldı.
Ankara Sanayi Odası 2. Organize Sanayi Bölgesel Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç, Organize Sanayi Bölgesi’nde yaptıkları çalışmaları anlattı. Ardıç şunları söyledi:
"Şirketlerin sürdürülebilir başarı için toplum ve çevre için yarattıkları değerlerin ortaya konması gerekiyor"
“Yaklaşık 600 hektar alanda 307 sanayi parseli bulunan 2. OSB’de 130 aktif sanayi tesisimizle hizmet veriyoruz. Bu tesisler cam, makine, tıbbi ürünler, tekstil ve birçok alanda faaliyet gösteriyor. Ve binlerce kişiye istihdam sağlıyor. Bölgemizde katı atık yönetimi, atık su arıtımı, yağmur ve içme suyu altyapı hizmetlerini sağlıyoruz. Üretimden kaynaklanan emisyon ve atıklarını takip ediyor bunların çevreye olan etkilerini takip ediyoruz. Bünyemizde çevre konularında analiz yapan bir laboratuvar kurulmuştur. Analizler uluslararası standartlarda yapılmaktadır. Çevresel risklerin azaltılması için çalışan personelle hizmet veriyoruz. Bölgemizde ekolojik sanayi kültürü oluşturmayı planlıyoruz. Şirketlerin sürdürülebilir başarı sürdürmesi için toplum ve çevre için yarattıkları finansal olmayan değerleri toplum ve çevre için ortaya koyması gerekiyor.
"Yeşil OSB'ye dönüşüm"
"Yeşil yönetim bilinciyle ekonomik, çevresel ve sosyal gelişmelerin getirdiği riskleri iyi yönetip fırsatları doğru yönlendirerek sanayicilerimize uzun vadeli fayda sağlamaya çalışıyor. Avrupa Yeşil Mutabakatına ilişkin gelişmeleri takip ediyoruz. Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında sanayinin yeşil rotası projesini başlattık. Bölgemizdeki sanayicilerin değerlendirmelerini içeren Çevresel Durum Raporlarını hazırlıyoruz. Bu raporlar tesislerin yeşil dönüşüm için yatırım ihtiyaçlarını içerecek şekilde hazırlanmaktadır. Projemizin bir diğer hedefi, enerji verimliliği, yeşil altyapı, gelişmiş su döngüsü ve endüstriyel simbiyoz gibi uygulamaları hayata geçirerek OSB’nin Yeşil OSB’ye dönüşümünü sağlamaktır.”
Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin çevre konusunda Türkiye’de ilklere imza attığını söyledi. Yılmaz, Ankara’da endemik türlerden biri olan Gölbaşı Sevgi Çiçeği yapraklarına iklim değişikliği ve mücadele kavramlarını yerleştirerek tüm ülkelere ittifak çağrısında bulundu. Yılmaz’ın açıklaması şöyle:
"Türkiye’nin ilk bisiklet meclisini kurduk"
"500 sene önce yani henüz iklim değişikliğinden bahsedilmezken çevre konusunun gündemde tutularak dünyanın ilk kanunnamelerinden birinin hazırlandığı bir coğrafya adına buradayız.
Binlerce katılımcı ile Türkiye’nin ilk bisiklet meclisini kurduk. Ankara’nın yayalaşması ve bisiklet yollarının artması için karar aldık, uygulama sürecini başlattık. Onlarca çevre dostunun katılımıyla iklim ve çevre meclisini kurduk. Suya saygı buluşmaları, deprem ve doğal afet konularında tüm paydaşların katılımıyla onlarca farkındalık toplantısı yaptık."
"Yüzde 1 etkimiz olsa da karşılaştığımız felaketler sorumluluğumuzun çok üzerinde oldu"
"Bizim kültürümüzde dünyanın sonunun geldiğini bilseniz de elinizdeki fidanı dikin öğretisi vardır. Buna rağmen, küresel ısınmanın etkilerini hafifletmekte çaresiz kaldık. Sadece üç ay içerisinde haftalarca süren orman yangınlarıyla, Marmara denizini öldüren müsilajda, Karadeniz kıyısında sel baskınlarıyla karşılaştık. Küresel karbon emisyonuna sadece yüzde 1 etkimiz olmasına rağmen karşılaştığımız felaketler, sorumluluğumuzun çok üzerinde oldu. Yıllık ihracatının yüzde 40’ını gelişmiş ekonomilerle yapan bir ülke olarak yeşil dönüşümün ticaretimize bariyer oluşturmasını elbette istemiyoruz.
Dünyada risk oluşturan karbon emisyonlarının en büyük sorumluları gelişmiş ülkeler olmuştur. Sanayi devriminden bugüne toplumlar refah seviyesini yükseltirken gelecek kuşakların nefes alma özgürlüğü yok edildi. Gelişmiş ülkeleri hakça sorumluluk almaya davet ediyorum."