Medya

Bir kişi yılda kaç otomobil satabilir?

Hürriyet yazarı: Birkaç yılda üç-dört otomobil ve konut alıp satanların merakı Maliye'nin kendilerine ceza kesip kesmeyeceği

26 Ekim 2016 12:43

Hürriyet yazarı Ahmet Karabıyık, otomobil alım-satımlarıyla ilgili olarak "Araç için yaşanan tereddüt, konut ve işyeri gibi mülk satışlarında da yaşanmakta. Yine yargı kararlarından konuya bakalım. 5 adet taşınmaz alıp aynı yıl içinde satan vatandaşa Maliye’den cezalı vergi kesilip ‘vergi mükellefiyeti’ tesis edilince konu yargıya taşınmış yine vatandaş haklı görülmüş. Vatandaşın yaptığı alım satım ‘ticari faaliyet’ olarak görülmemiş. Gayrimenkul alım satımının ticari faaliyet sayılabilmesi için 'ticari amaçla yapılması ve bu muamelelerin devamlılık arz etmesi gerekmekte olduğu' bunun saptanmasının ise 'işin niteliği, özellikleri, organizasyonuyla muamelelerin sayısal çokluğu dikkate alınarak yapılabilecektir' denilmiş. 'Yalnızca sayıca çokluğun alım satım işlemine ticari mahiyet kazandırmayacağını, bunun yanında işlemin kazanç elde etme gayesiyle bir organizasyon dâhilinde yapılmış olması gerektiği' belirtilmiş" dedi.

Ahmet Karabıyık'ın "Vatandaş yılda kaç oto satabilir" başlığıyla yayımlanan (26 Ekim 2016) yazısı şöyle:

Birkaç yılda üç-dört otomobil ve konut alıp satanların merakı Maliye'nin kendilerine ceza kesip kesmeyeceği. Konu hassas. Alım-satımları inceleyen Maliye sonradan cezalı vergi isteyebiliyor. Yasal düzenleme yani Gelir Vergisi Yasası'nda ne kadar sürede kaç adet aracın veya taşınmazın satılmasının ticari faaliyet sayılıp vergilendirileceği konusu somut olarak belirtilmeli.

“Son birkaç yılda üç-dört kez araç alıp sattım diye Maliye bana ceza keser mi?” ve “Son birkaç yılda üç-dört kez konut alıp sattım diye Maliye bana ceza keser mi?” Konu; ev-araba olunca yalnızca bize soru iletenler için değil, evini veya arabasını satan milyonlarca kişi için de cevaplar merak ediliyor. Araç satışına bakalım önce... Araç alım satımını ticari işletmesinde yapanlar (şahıs veya şirket) için kurallar belli zaten. Şahıssa Gelir Vergisi (GV) mükellefiyeti, şirketse Kurumlar Vergisi (KV) mükellefiyeti var bu işletmelerin. Düzenli olarak beyanname verip yasal defterlerine de bu alım satım işlemlerini kaydetmek zorundalar. Dolayısıyla işletmeler için tereddüt yok.

Araç satışı kriterleri

Peki, vergi mükellefi olmayan sade vatandaş; ev, araba sattığında durum ne? Maliye sonradan ‘sen aslında GV (ticari kazanç) beyannamesi vermeliydin’ diye ceza keser mi? Bir nevi ‘dükkân açmak zorundasın’ der mi? Kaç adet ev, araba alım satımı yaparsan GV mükellefi sayılırsın? Ne kadar süre içinde bu alım satımlar yapıldığında mükellefiyet doğuyor? Konu hassas. Alım satımları inceleyen Maliye, sonradan cezalı vergi isteyebiliyor. Vergi mükellefiyeti oluştuğunda artık dükkan açıp, defter tutup, düzenli olarak beyanname de vermek gerekecek. Söz konusu sorular yargıda da değerlendirilmiş. Üç yılda beş araç alım satımı yapan vatandaş için Maliye vergi mükellefiyeti tesis etmiş, bunun üzerine vatandaş konuyu yargıya taşımış, yargılama sonucunda bu araç alım satım işlemleri ‘ticari faaliyet’ sayılmamış. Nedeni de; alım satımlarda hem ‘devamlılık ve süreklilik’ görülmemiş, hem ‘kazanç elde etme amacı’ görülmemiş. Yargı kararında “Kâr amacı güdülerek bu satışlardan kâr edildiği yönünde somut bir tespitin bulunmadığı da” ayrıca belirtilmiş. (Danıştay 4. Daire E. 2012/5419, Tarih 27.10.2015)

Konut satışı kriterleri

Araç için yaşanan tereddüt, konut ve işyeri gibi mülk satışlarında da yaşanmakta. Yine yargı kararlarından konuya bakalım. 5 adet taşınmaz alıp aynı yıl içinde satan vatandaşa Maliye’den cezalı vergi kesilip ‘vergi mükellefiyeti’ tesis edilince konu yargıya taşınmış yine vatandaş haklı görülmüş. Vatandaşın yaptığı alım satım ‘ticari faaliyet’ olarak görülmemiş. Gayrimenkul alım satımının ticari faaliyet sayılabilmesi için “ticari amaçla yapılması ve bu muamelelerin devamlılık arz etmesi gerekmekte olduğu” bunun saptanmasının ise “işin niteliği, özellikleri, organizasyonuyla muamelelerin sayısal çokluğu dikkate alınarak yapılabilecektir” denilmiş. “Yalnızca sayıca çokluğun alım satım işlemine ticari mahiyet kazandırmayacağını, bunun yanında işlemin kazanç elde etme gayesiyle bir organizasyon dâhilinde yapılmış olması gerektiği” belirtilmiş. ( Danıştay 4. Daire E. 2011/9055, Tarih 17.2.2014 ) Araç satışında olsun, mülk satışında olsun, yargı kararlarında aynı konu vurgulanıyor. Vatandaşın yaptığı alım satım işlemlerinde devamlılık, süreklilik ve kazanç elde etme amacı görülmediğinden alım satım işlemleri ticari kazanç olarak değerlendirilmemiş. Maliye ise; alım satım işlem sayısı arttıkça, ‘ticari kazanç’ olarak görüp vergi almak istemiş. Yasal düzenleme yapıldığında bu ihtilaflar son bulacaktır. Gelir Vergisi Yasası’nda ne kadar sürede kaç adet aracın veya taşınmazın satılmasının ticari faaliyet sayılıp vergilendirileceği konusu somut olarak belirtildiğinde tereddütler ortadan kalkacaktır.

Vergi barışı imkânı da var

Şahsına ait evini, arabasını satıp kazanç elde edenler için vergi barışı imkânı da var. “Mahkemeye gittiğimde davada güçlü olmam da önemli değil, barış imzalayayım, geçmiş beş yıl benden sorulmasın da” denilebilir. Böyle bir tercihle de vergi incelemesi riski tamamen ortadan kaldırılabilir.

“Peki ama benim vergi mükellefiyetim yok, hiç de olmadı nasıl barışacağım?” sorusu akla gelebilir. Ki vergi barışının gündeme geldiği temmuz ayından bugüne en çok aldığım sorulardan... Vergi barışından (Matrah artırımından) geçmiş 5 yılda vergiye tabi geliri olduğu halde hiç beyanname vermemiş olanlar da faydalanabiliyor. Gelirin türüne göre; asgari matrah üzerinden yüzde 20 vergi ödenerek vergi barışından yararlanma imkanı mevcut.

Yukarıda açıkladık... Taşınmaz alım satım işlem adeti arttığında Maliye’nin dikkatini çekebiliyor. Maliye bu işlemleri ‘ticari kazanç’ görüp devamlı mükellefiyet (defter tutma, düzenli beyanname verme) tesis edebiliyor. Peki, taşınmaz alım satım işlemi sayısı az olunca (tek bir adet de olsa, satıştan kazanç da elde edilmişse) vergisi yok mu? Yine var, ancak bu kez ‘değer artış kazancı’ olarak vergi isteniyor ve defter tutma gibi devamlı yükümlülükler söz konusu olmuyor. Mülkünü edinim tarihinden itibaren 5 yıl geçmeden satıp ‘Değer artış kazancı’ elde edenler, ertesi yıl mart ayında (istisna ve indirimleri de dikkate alarak) beyanname vererek yükümlülüklerini yerine getirmiş oluyorlar.