Yaşam

Bir günde 13 bebek öldü, 28'i karantinada

İzmir’de Tepecik Eğitim Hastanesi’nde bir günde 13 bebek yaşamını yitirdi. Savcılık, soruşturma başlattı.

22 Eylül 2008 03:00
İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde, ağırlıkları 800-1200 gram olan prematüre 13 bebek yaşamını yitirdi. Ölümlere hastane enfeksiyonunun neden olduğu iddia edildi. Bakanlık inceleme, savcılık soruşturma başlattı.

Ege’nin en büyük hastanelerinden olan Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hastalıkları Kliniği’nde önceki gece saat 20.00 ile dün sabah saat 07.00 arasında 12 bebek ölümü gerçekleşti. Dün akşam saatlerinde 1 bebek daha öldü.
Ölen bebeklerin 800- 1200 gram ağırlıklarında prematüre ve immatüre bebekler oldukları bildirildi.
13 bebeğin ölümlerinin hastane enfeksiyonundan kaynaklanmış olabileceği iddia edilirken, İzmir Sağlık Müdürlüğü yetkilileri, ölümlerin nedenini saptamak için Yenidoğan Ünitesi ve hastaneden örnekler alınarak laboratuvarda incelendiğini söyledi. Yetkililer, Sağlık Bakanlığı’ndan gelen bilimsel heyet ve müfettişlerin inceleme başlattığını da sözlerine ekledi.

28 bebek daha var

Ölümlerin yaşandığı Yeni Doğan Ünitesi’nde toplam 41 bebeğin tedavi altında tutulduğu, bunlardan 13’ünün öldüğü belirlendi. Bebek ölümlerinin ardından, 28 bebeğin bulunduğu Yeni Doğan Ünitesi’ne giriş çıkışlar durduruldu, birimde karantina benzeri önlemler uygulamaya konuldu.

Hastanenin yaşamını yitiren ilk beş bebeğin ölümünü normal olarak değerlendirip cenazelerini ailelerine teslim ettiği, daha sonra peş peşe ölen 8 bebeğin ise önce hastanede tutulduğu, daha sonra İzmir Mezarlıklar Müdürlüğü’ne götürüldüğü anlaşıldı.

Bu arada İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı ölümlerle ilgili olarak soruşturma açtı. İzmir Emniyeti Cinayet Büro Amirliği ekipleri de soruşturma yapmaya başladı.

Ankara’da da 42 bebek ölmüştü

Ağustosta da Ankara’daki Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 1 ayda 42 bebek ölümüyle gündeme gelmişti. Sağlık Bakanlığı’nca oluşturulan heyette görevli Prof. Dr. Fahri Ovalı “hastane enfeksiyonu”na rastlamadıklarını belirtirken, Prof. Dr. Murat Akova, bebeklerin enfeksiyonu hastaneden aldığını söylemişti.

Çocuklardan 5’inin cesedi ailelerine teslim edildi

İzmir İl Sağlık Müdürü Mehmet Özkan yaptığı açıklamada, ölen bebek sayısının 13 olduğunu belirterek, araştırmaların devam ettiğini kaydetti.
Hastanedeki gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirten Özkan, "Bebeklerin ölümüyle ilgili geniş kapsamlı açıklama bugün yapılacak" dedi.
Öte yandan, hastanede ölen 13 bebekten 5'inin cesedinin ailelerine teslim edildiği öğrenildi. 

Defnedilen bebekler mezarlarından çıkarılacak

İzmir'deki Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hastalıkları Kliniğinde ölen 13 bebekten, defnedilen 5'inin incelenmek üzere mezarlarından çıkarılacağı bildirildi.

Alınan bilgiye göre, dün ortaya çıkan bebek ölümlerinin ardından, ölüm nedenleriyle ilgili araştırma sürdürülüyor. 13 bebekten 5'inin "ölüm olayı adli vaka olarak görülmediği" gerekçesiyle ailelerine daha önce teslim edildiği ve defnedildiği kaydedilirken, ölen bebek sayısının artması üzerine bebeklerin, incelenmek için savcının talimatıyla mezarlarından çıkarılacağı belirtildi.

Ölen 8 bebeğin İzmir Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'nda bulunduğu, otopsi yapılmasının ve bebeklerden incelenmek üzere parça alınmasının ardından, öğleden sonra ailelerine teslim edilecekleri bildirildi.

Hastaneye bebek kabul edilmiyor

Bebek ölümlerinin yaşandığı Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Servisi'ne bebek kabul edilmediği bildirildi. 

Edinilen bilgiye göre, 13 bebeğin öldüğü Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Servisi karantina altına alındı. Servise yeni bebek kabul edilmeyeceği belirtildi.

Bu arada, Dokuz Eylül ve Ege üniversitelerinden gelen heyet ile Tepecik Eğitim ve AraştırmaHastanesi'nin Enfeksiyon Kontrol Komitesi'nin toplantı yaptığı kaydedildi.

Ölen bebeklerden birinin babası Musa Yaylak, Adli Tıp Kurumu önünde bebeğinin cesedini teslim almak için beklerken yaptığı açıklamada, 7.5 aylık doğan ikiz kız bebeklerinden birinin dün öldüğünü söyledi. Yaylak, şöyle devam etti:

"Daha isimlerini bile koymamıştık. Ölüm nedeniyle ilgili önce bir şey söylemediler, sonra öğrendik ki hastane mikrobuymuş. Cinayet bürosuna gittim, olayla ilgili ifade verdim. Başkalarının da başına benzer olay gelmesin diye şikâyetçi oldum. Diğer bebeğim hastanede. Başka hastaneye götürmek istiyorum ama enfeksiyon nedeniyle kabul etmezler diye alamıyorum. Hayatından endişe ediyorum bebeğimin."

Babaanne Ayşe Yaylak da torununun kaybettiği için üzgün olduğunu belirtti.

"Son bebek şansımızdı"

Aynı hastanede 17 günlük bebeklerini kaybettiklerini anlatan Suat Özcan da şunları söyledi:

"Eşim Habibe yüksek tansiyon hastası. Risk alarak hamile kalmıştı. 7 aylık hamileyken sezaryen ile doğum yaptı. Eşimin sağlık durumu nedeniyle bizim ilk ve son bebek şansımızdı. Nasıl böyle bir ihmal olabilir. Şikâyetçiyiz."

10 günlük bebeği ölen Özcan Akman ise bebeğinin gece öldüğünü, sabah kendilerine telefonla durumun bildirildiğini ifade ederek, "Neden hemen aramadıklarını sordum. Bana 'Aradık, ağabeyinize haber verdik' dediler. Benim ağabeyim yok ki. Bakanlığa durumu bildirdim. Olay benim şikâyetim üzerine ortaya çıktı" dedi. Anne Nazife Akman da bebek eylül ayında doğduğu için adını Eylül koymayı planladıklarını belirterek, "Bebeğimizin ciğerleri normal gelişmediği için hastanede tedavi görüyordu. Durumunu sormak için hastaneyi aradık, öldüğünü öğrendik. Çok üzgünüz" dedi.

Hastanenin karantina altına alınan servisinde 30 kuvöz ve 15 beşik bulunduğu, kapasitesinin tam dolu olduğu bildirildi.

Ailelerden 5’i hastaneden şikâyetçi oldu

İzmir'deki Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hastalıkları Kliniği'nde ölen bebeklerden 10'unun ailesi Asayiş Şube Müdürlüğü'nde ifade verdi. Ailelerden 5'i hastane hakkında şikâyetçi oldu.

Hastanedeki bebek ölümleri ile ilgili soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatı üzerine, bebekleri ölen aileler İzmir Asayiş Şube Müdürlüğü'ne çağrıldı. İzmir'de oldukları belirlenen 10 ailenin ifadeleri Cinayet Büro Amirliği ekiplerince alındı. Ailelerden 5'i hastaneden şikâyetçi olduklarını bildirdi.

Ölen bebeklerinin üçünün ailesinin İzmir dışında oldukları öğrenildi.

İfade veren ailelerden Bahar-Zemihan Özkan çifti, bebeklerinin 26 haftalıkken 850 gram doğduğunu ve 5 gündür hastanede yattığını belirtti. Zemihan Özkan, "Cumartesi günü hastaneden arayarak bebeğimizin öldüğünü bildirdiler. Şikâyetçi olmadım, mağduriyetimiz ortada zaten" dedi. Özkan çifti, ölen bebeğin ikinci çocukları olduğunu ve ilk bebeklerinin de aynı hastanede doğduğunu belirtirken, çiftin yakınları hastanede "sağlıksız ve kirli bir ortam" olduğunu ileri sürdü.

Öte yandan, "ölüm olayı adli vaka olarak görülmediği" gerekçesiyle ailelerine daha önce teslim edilerek defnedildiği belirlenen bebeklerin Halime-Mehmet Özölçer (İzmir), Perihan-Mehmet Emin Bilinmiş (İzmir), Gülseren-Ali Metin Doğan (İzmir), Senem-Uğur Kır (İzmir-Beydağ), Halide-Halit Can (Manisa Akhisar) çiftlerine ait olduğu öğrenildi.

Perihan-Mehmet Emin Bilinmiş çiftinin ikiz bebeklerinin öldüğü, Musa Yaylak'ın ise yine ikiz bebeklerinden birinin öldüğü, diğerinin halen hastanede olduğu öğrenildi.

Cumhuriyet Savcısı: Soruşturma yapılıyor

İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki bebek ölümleriyle ilgili incelemeyi yürüten Cumhuriyet Savcısı Ertuğrul Hastaoğlu, "Soruşturma yapılıyor. Sorumlular hakkında gereği yapılacaktır" dedi.

Hastaoğlu, defnedilen 5 bebeğin incelenmek üzere mezardan çıkarılması için İzmir Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğüne geldi.

Burada gazetecilerin sorularını yanıtlayan Hastaoğlu, olayla ilgili geniş kapsamlı soruşturmanın başlatıldığını bildirdi.

Sağlık Bakanlığı ekibinin de olayı inceleyeceğini öğrendiklerini ifade eden Hastaoğlu, şunları kaydetti:

"İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından gerekli soruşturma yapılıyor. Soruşturma sonucunda sorumlular hakkında gereği yapılacaktır. Sağlık Bakanlığı da bir ekip gönderdi. O incelemenin de sonucu bize gönderilecek. Gereği takdir edilecek."

Hastaoğlu daha sonra bebeklerin defnedildiği mezarlara gitti.

Yeni doğan bölümüne hasta kabulü durduruldu

İzmir İl Sağlık Müdürü Opr. Dr. Mehmet Özkan, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinin yeni doğan bölümünde bir günde yaşanan 13 bebek ölümünün ardından, bu kliniğe hasta kabulünü tedbiren durdurduklarını söyledi.

Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde, Başhekim Prof. Dr. Gazi Yiğitbaşı ve Çocuk Sağlığı Hastalıkları Kliniği Şefi Doç. Dr. Nejat Aksu ile basın toplantısı düzenleyen Özkan, hastanenin İzmir'in ve Ege Bölgesi'nin ikinci büyük devlet hastanesi olduğunu, 924 yatak kapasitesiyle hizmet verdiğini, ayda 120 bin poliklinik, 30 bin acil vakaya müdahale ettiğini bildirdi.

Hastanede son dönemde yapılan yapısal iyileştirmelerle burayı çok modern bir yer haline getirdiklerini kaydeden Özkan, özellikle Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kliniğinde ciddi bir revizyona gidildiğini, buranın çağdaş, tıbbi düzeyi yükseltilmiş bir yer haline getirildiğini ifade etti.

Yeni Doğum ve Prematüre Servisinde cumartesi günü saat 20.00'dan itibaren şu ana kadar toplam 13 bebek kaybı yaşandığını belirten Özkan, şöyle konuştu:

"Olayın ilk saatlerinden itibaren Bakanlığımızla Valiliğimiz konuyla ilgili bilgilendirilmiştir. Yeni doğan bölümüne hasta kabulü tedbiren durdurulmuştur. Yeni vakalar 112 komuta merkezi tarafından ilimizdeki diğer hastanelere yönlendirilmiştir. Bakanlığımızın talimatıyla sabah bir Sağlık Bakanlığı başmüfettişiyle konu hakkında ayrıntılı rapor hazırlayacak bilim kurulu çalışmalarına başlamıştır. Bu tamamlandığında kurul tarafından kamuoyuna açıklanacak.

Meydana gelen bebek kayıpları, başta yeni doğan kliniğinde olmak üzere, tüm hastanede ve tüm sağlık camiamızda derin bir üzüntüye sebep olmuştur. Tedavi gören bebeklerin en kısa sürede sağlıklarına kavuşmaları için elimizdeki tüm imkânlar titizlikle uygulanmaktadır."

“Bize göre ihmal yok”

Bebek ölümlerinin neden yaşandığının kesin olarak açıklanabilmesi için ikisi enfeksiyon, ikisi yeni doğan bölümlerinden öğretim üyeleri olmak üzere 4 profesörün bugün sabahtan itibaren çalışmaya başladığını dile getiren Özkan, ölümlerin nedeninin birkaç gün sonra, yapılacak incelemeden sonra ortaya çıkacağını vurguladı.

Opr. Dr. Mehmet Özkan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İlimizdeki Bakanlığımıza ait iki adet üçüncü düzey yeni doğan yoğun bakım kliniğinden biri olan ünitemizde, tıbbi güvenlik önlemleri en üst düzeyde uygulanmasına rağmen yaklaşık bir gün içinde 12 vaka kaybı gerçekleşmiş ve pazar sabahı saat 07.00'den itibaren bu sabaha kadar sadece bir bebeğimiz daha kaybedilmiştir. Başka hiçbir merkezde takip edilemeyecek kadar riskli vakaların yatırıldığı yeni doğan kliniğinde ölüm oranları zaman zaman diğer kliniklerden daha fazla olabilmektedir. Yine de ardışık ölümlerin kısa zamanda gerçekleşmesinin nedenlerinin eksiksiz olarak araştırılması amacıyla numune alımı çalışmaları genişletilmiş, tüm vakaların geldikleri hastaneler ve transportu sağlayan yeni doğan ambulanslarını da kapsayacak şekilde, vakalarla ilişkilendirilebilecek her yerden kültür örnekleri alınmıştır."

Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Özkan, "bebek ölümlerinde herhangi bir ihmalin olup olmadığı" yönündeki soruya, "Bize göre ihmal yok. Ancak bunun tarafsız bir heyet tarafından ortaya konulması gerekir. 4 kişilik bilimsel kurul bu konuda son kararını verecektir. Aileleri bilgilendiriyoruz. Bütün mobil telefonları bizde kayıtlı. Onlara haber vermedik diye bir konu söz konusu değil. Kuvöz eksikliği diye bir sorun yoktur. Hastanede personel eksikliği sorunu yoktur" şeklinde cevap verdi.

"Ölümlerle ilgili savcılığa başvuru yapılmadığı" yönündeki iddialarla ilgili olarak ise Özkan, "Biz savcılığa başvurumuzu yaptık. Hastane başhekimliği tarafından aynı gün başvuru yapılmıştır" dedi.

Özkan, hayatını kaybeden bebeklerin 12'sinin Ege Doğum Evi’nden, birinin ise Menemen Devlet Hastanesi’nden Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne geldiğini sözlerine ekledi.

3 bebeğin cenazesi mezardan çıkarıldı

İzmir Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesi Çocuk Hastalıkları Kliniğinde ölen ve "ölüm olayları adli vaka olarak görülmediği" gerekçesiyle defnedilen 5 bebekten 3'ünün cesetleri, incelenmek üzere mezarlarından çıkarıldı.

Olayla ilgili soruşturmayı sürdüren Cumhuriyet Savcısı Ertuğrul Hastaoğlu, mezarların açılması işlemine bizzat katıldı.

Önce Bornova Yeni Mezarlıkta Gülseren-Ali Metin Doğan çiftinin bebekleri, ardından da Kaynaklar'daki Buca Yeni Mezarlıkta bulunan Halime- Mehmet Özolcar çiftinin "Efecan" adını verdikleri bebeklerinin cesedi çıkarıldı. Son olarak Perihan-Mehmet Emin Bilinmiş çiftinin ikiz bebeklerinden "Tuana" adını verdikleri kız bebeğin cesedi de mezarından çıkarıldı.

Tabutlara yerleştirilen bebekler, İzmir Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.

Öte yandan Perihan-Mehmet Emin Bilinmiş çiftinin "Aleyna" adını verdikleri ve yaklaşık 1 hafta önce ölen ikiz bebeklerinin mezarı, olayın üzerinden zaman geçtiği için açılmadı.

Senem-Uğur Kır çiftinin İzmir Beydağ'da defnettikleri bebekleriyle, Halide-Halit Can çiftinin Manisa Akhisar'da defnettikleri bebeklerinin mezarlarından çıkarılması için de bağlı bulundukları ilçe savcılıklarına gerekli yazıların gönderildiği bildirildi.

Bu işin sorumluları istifa etmeli

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Başkanı Prof. Dr. Gencay Gürsoy, tekrarlayan çocuk ölümlerinin bu görevi yüklenen bakanlıkların siyasi sorumluluğunu gerektirdiğini öne sürerek, "İstifa diye bir müessese bu dönemin siyasi iktidarının gündeminde hiçbir zaman olmuyor" dedi.

Gürsoy, TTB Genel Merkezi'nde İzmir'deki bebek ölümlerine ilişkin düzenlediği basın toplantısında, geçen ay Ankara'da yaşanan bebek ölümlerinin ardından İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 1 günde 13 bebeğin hayatını kaybetmesiyle bu olayların "trajik bir tabloya" dönüştüğünü ifade etti. Gürsoy, "Bu son olay, henüz nedenleri bakımından tam açığa çıkmış değil.

Erken gömülen 5 çocuk var. Onların otopsilerinin sonuçları, kan kültürlerinin sonuçları henüz beli değil. Dolayısıyla bir enfeksiyon olasılığından söz etmek mümkün ama henüz onun da net, berrak kanıtları elimize geçmiş değil" diye konuştu.

Söz konusu hastanede 30'u kuvöz, 15'i beşik toplam 45 yatak kapasitesinin yanı sıra 10 solunum cihazı ve 30 monitör bulunduğunu kaydeden Gürsoy, bunların hastanenin yeterli sayılabilecek altyapıya sahip olduğunu gösterdiğini bildirdi. Gürsoy, hastanede 1 yeni doğan uzmanı, 1 çocuk uzmanı ve 5 asistanın bulunduğunu, hekim bakımından personel yetersizliği yaşanmadığını dile getirdi.

Hastanede 38 hemşirenin görev yaptığını ancak bebek ölümlerinin yaşandığı gece 7 nöbetçi hemşirenin bulunduğunu belirten Gürsoy, "Tabii bu 45 yatağın bütünün yoğun bakım derecesi bakımından bebeklerin durumlarıyla ilgili net bir rakam elimizde yok ama nöbetçi hemşire sayısının standartlara göre biraz yetersiz olduğu anlaşılıyor. O gece hastaların bir çoğu ağır bakım gerektirecek ağırlıktaysa hemşire sayısının yetersiz olduğu anlaşılıyor. Ama nedenler henüz ortaya çıkmış değil" dedi.

"Eğitim ve koordinasyon eksikliği"

Olayın tek bir nedeni olmadığını kaydeden Gürsoy, "Altyapı eksiklikleri bu hastane için ne derece doğru onu söyleyemeyiz. Yeni bir binaya 2 yıl önce taşınmışlar. Bu yeni taşınmış olmanın bir takım tam yerleşememe sorunları olabilir. Hasta yoğunluğunun söz konusu olduğu kesin. Bu yoğunlukta hasta kabul etmek zorunda kalmaları bu tip kurumların risk faktörü bakımından önem taşıyor" diye konuştu.

Gencay Gürsoy, bütün bu sorunların altında "eğitim ve koordinasyon eksikliğinin" yattığını ifade ederek, birçok olayda hemşire dışı sağlık çalışanının hizmet vermesinden dolayı eğitim sıkıntısı yaşandığını söyledi.

Sağlıkta Dönüşüm Programı ile taşeron sağlık hizmetinin hemen hemen tüm hastanelerde başvurulan bir hizmet haline geldiğini kaydeden Gürsoy, bunun önemli bir eksikliğe neden olduğunu savundu. Olayın önümüzdeki günlerde daha net anlaşılacağını dile getiren Gürsoy, "İstifa diye bir müessese bu dönemin siyasi iktidarının gündeminde hiç bir zaman olmuyor. Bu olayda da tabii birbiri arkasına tekrarlayan bu çocuk ölümleri, bu görevi yüklenen bakanlıkların siyasi sorumluluğunu gerektiren bir şey" dedi.
Sağlık Bakanlığı’nın konuyla ilgili ciddi tedbirler almasını isteyen Gürsoy, TTB'nin ve sivil toplum kuruluşlarının da Bakanlığa destek verebileceğini ifade etti.

“Hataların üzerine hassasiyetle gidilecek”

Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Orhan Gazi Yiğitbaşı, hastanede yaşanan bebek ölümlerine ilişkin inceleme ve araştırma sonucunun yakından takip edilerek, hataların üzerine hassasiyetle gidileceğini söyledi.

Prof. Dr. Yiğitbaşı, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde düzenlenen basın toplantısında, hastanede meydana gelen bebek ölümlerinin nedenlerine ilişkin titiz bir çalışma başlatıldığını, en kısa zamanda net sonuçlara ulaşılacağını bildirdi.

Hastane genelinde sürdürülen iyileştirme çalışmaları kapsamında, yeni doğan ünitesinin yenilendiğini ifade eden Prof. Dr. Yiğitbaşı, "Hastanemizde en önem verdiğimiz birimimiz yeni doğan birimimizdi. Çalışmalar kapsamında yeni doğan biriminin personel sayısı ve teknik donanımında artışa gidildi. Hijyenik klimalı, üst standartlarda bir birim olarak dizayn edilmişti" dedi.

Yeni doğan biriminde 30 kuvöz, 15 beşik, 3 transport kuvözü, 20 monitör, 10 ventilatörle hizmet verildiğini belirten Prof. Dr. Yiğitbaşı, şöyle konuştu:

"Birimimiz geçen yıl bin 560 hastaya hizmet verdi. Bunların 705'i prematüre, prematüre bebeklerin 600'den fazlasıysa ağır vakaydı. Hasta yükünü başarıyla taşıyan bir birimde böyle bir olayla karşılaşmak hepimizi derinden etkilemiştir. Konuyla ilgili inceleme ve araştırma sonucu yakından takip edilerek hataların üzerine hassasiyetle gidilecektir. Bilimsel inceleme ekibi, Sağlık Bakanlığı müfettişi çalışmalara başladı. Sonuçlar elde edildikçe, yeni verilere ulaşıldıkça sizlerle paylaşacağız."