Türk sinemasının ‘Altın Çocuk’u Göksel Arsoy geçen hafta anılarını anlattığı “Altın Çocuk” kitabını çıkardı. Arsoy hiçbir zaman dizilere alışamadığını söylererek "Sevmedim. Seyretmem de. Yabancı filmleri ve tabiat aşkımdan dolayı belgeselleri izlemeyi tercih ediyorum. Bir itirafta bulunayım; beş tane dizide oynadım ve onları da seyretmedim" dedi.
Hürriyet'ten Cengiz Semercioğlu'na konuşan Arsoy'un açıklamalarının bir bölümü şöyle:
◊ Göksel Abi kaç yaşındasınız?
- Ben 40 yaşından yukarı çıkmam. Hep 40 yaşındayım. 40 yaş iddiama layık olmak için gördüğün gibiyim. Devamlı yürüyüş yapıyorum. Hayatta yapmadığım spor kalmadı. Babam Hava Kuvvetleri’nde çalıştığı için çocukken orada bütün sporları yapma fırsatım oldu.
◊ Babanız ne iş yapıyordu?
- Babam Almanya’da dizel ve oksijen motorları üzerine uzmanlaşmış bir insan. Almanlar Kayseri’deki uçak fabrikasını kurarken dizel motor uzmanı aramışlar. Fakat bulamamışlar. Sonra Alman bir başmühendis babamdan bahsetmiş. O vesileyle babamı getirmişler. Annem ve babam Bakırköy’de tanışmışlar. İkisi de göçmen kökenli. Mübadele zamanında gelmişler.
◊ Siz de “Şafak Bekçileri” filminde Hava Kuvvetleri’nde çalışan bir pilotu oynamıştınız değil mi?
- Evet. Hava üssünde doğup orada büyüdüğüm için bütün hayalim pilot olmaktı. Ama “Hava Harp Okulu’na gideceğim” dediğimde ailem mani oldu. İstanbul Üniversitesi’nde İktisat okudum. Sinemaya girdikten sonra “Şafak Bekçileri”ni yapmak istedim. Dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı İrfan Tansel çok destek oldu. Yönetmen Halit Refiğ harika bir insandı. Bütün hava üslerini dolaşarak filmin hikayesini yazdım.
◊ Çekimlerde uçak arıza yaptı değil mi?
- Eskişehir’deydi çekimler. Tek pilotla uçuyordum. İkinci uçuşumuzda herkes bize bakıyordu. İçime tuhaf bir his geldi. Ben arkada oturuyordum, pilot devamlı her şeyi bana anlatıyordu. Pilot “After burn’e getiriyorum, tayyare ses duvarını geçecek” dedi. Kolu itti, gerçekten de ses duvarını geçti. Fakat büyük bir talihsizlik oldu, kol geri gelmedi. Orada kaldı!
◊ Ne yaptınız peki? Korkmadınız mı?
- Aşağıya haber verildi. Her şeyi çapraz aynadan görüyordum. Ama korkmadım. Hızla giderken arkadan paraşüt açıldı ve pilot pistin başına koydu tayyareyi. Pistin sonunda da çelik ağlar açıldı. 80 metre kala durdurdu tayyareyi. Filmin kadrosundan biri durumu İstanbul’daki gazetecilere bildirmiş. “Göksel Arsoy korktu, bir daha uçmayacağım dedi” başlıklı bir haber yaptılar. İrfan Tansel bunu görünce “Bütün gazetecileri çağırın, onların önünde tekrar uçacak” dedi. Gazeteciler geldi ve uçuş için yeniden hazırlandık. O zaman Milliyet’in Ankara Temsilcisi Mete Akyol yanıma geldi “Gökselciğim uçma, içimde tuhaf bir his var” dedi. “Çok geç” dedim. 18 dakika uçtuk. Ertesi gün bütün gazetelerde “Göksel Arsoy jetle ses duvarını geçerken Gönül Yazar araba yarışında sonuncu oldu” haberi çıktı.
◊ Kaç senedir evlisiniz? Evlenirken düğününüzü hayranlarınız basmış ve “Belgin Doruk’la neden evlenmiyorsunuz” demişler, doğru mu bu?
- 1961’de evlendik. 56 sene oldu. Star olmak başka bir şey, star sistemini getirmek başka bir şey. Yeşilçam’a girdiğimde star vardı. Ben Belgin’le “Samanyolu” filminde oynayıp çıktığımda ortalık yıkıldı. Bu filmden sonra halk Belgin’le beni birbirimize çok yakıştırdı. Halk o dönem filmlerimizde bizi kendi yerine koyuyordu. Romantik sahnelere bitiyordu. Senaryoya bile gerek yoktu. İşte star sistemi budur.
Belgin Doruk'un eşi bizi beraber oynatmadı
◊ Belgin Doruk’la kaç filmde birlikte oynadınız?
- 15 film yaptık. Belgin’in eşi rejisördü. Ondan ayrılıp Birsel Film’in sahibiyle evlendikten sonra evine çok fazla mektup geliyormuş. “Göksel ile Belgin birbirine âşık, Belgin ilk fırsatta ona gidecek” diyormuş insanlar. Bunu duyan eşi de çıldırıyormuş. Zaten bu yüzden Belgin’le beni beraber oynatmamaya başladı. Kocası “Küçük Hanım” filmini yapmıştı. Ayhan Işık büyük bir yıldız ama sert kaldı o role. Ben olsaydım daha büyük iş yapardı o film.
◊ Hiç mi aranızda bir şey olmadı?
- Aklımdan hiç böyle bir şey geçmedi.
◊ İki genç oyuncu var; Barış Arduç ve Elçin Sangu. İkisi birlikte dizi ve film yaptı. Onların hayranları da sürekli aşk yaşamalarını istiyor.
- Halk da ne yapacağını şaşırdı artık. (Gülüyor)
◊ Yeni kuşakta starlık sistemini devam ettiren isimler var mı sizce?
- Bilmiyorum. Ben sinema artisti olduğum için hiçbir zaman dizilere alışamadım. Sevmedim. Seyretmem de. Yabancı filmleri ve tabiat aşkımdan dolayı belgeselleri izlemeyi tercih ediyorum. Bir itirafta bulunayım; beş tane dizide oynadım ve onları da seyretmedim.