Kültür-Sanat

Beliz Iristay’ın seramikleri Art San Diego 2014’te sergileniyor

Her yıl San Diego, Balboa Park’ta düzenlenen Art San Diego etkinliğinin bu yılki konuklardan biri de Beliz Iristay

07 Kasım 2014 13:34
Işıl Öz

Art San Diego, 2009’dan bu yana, dünyanın dört bir yanından binden fazla sanat eserinin yer aldığı ilgi çeken bir sanat fuarı. Her yıl San Diego, Balboa Park’ta düzenlenen etkinliğin bu yılki konuklardan biri de Beliz Iristay.

Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi mezunu olan Iristay,  2004’ten beri Türkiye, ABD ve Meksika’da seramik teknikleri üzerine projelere imza atıyor. Uluslararası çalışmaları ile dikkat çeken sanatçı 2011’den beri Ensenada’da kendi atölyesinde seramik teknikleri üzerine ders veriyor.

Art San Diego 2014’ün açılış gecesinde bir araya geldiğimiz Iristay’ın T24’ün sorularına verdiği yanıtlar şöyle:

San Diego’da böyle bir etkinlikte yer almak size ne hissettiriyor?

Sanatçının kariyerinde ulaşması, geçmesi gereken etaplar var. Bu sanat fuarına seçilmek de bunlardan birisi. Kendimi  çabalarımın karşılığını bulduğum için mutlu hissediyorum.

 

Çalışmalarınız ne zamandır uluslararası platformda sergileniyor?

2005 yılında ilk grup sergim Meksika’da gerçekleşti. O zamandan beri Meksika-Amerika arasında çalışıyorum.

 

Türkiye-ABD-Meksika çerçevesinde, size ve sanatınıza dair söylemek istedikleriniz neler olurdu?

Benim çalışmalarımı içinde bulunduğum, yaşadığım bu üç kültürün toplumsal yaşanmışlıkları, gelenekleri, dinleri, töreleri ve bunların birbirleriyle olan ilişkileri besliyor. Kendilerinin sorgulayamadıklarını ben onlar adına sorguluyorum ve tekrar yorumluyorum. Bazen de aldığım tepkiler eserlerime ilham kaynağı oluyor.

Size göre sanat?

Sanat sadece güzel, sadece işlevsel ya da sadece görsel anlam taşıyan değildir. Sanatta önemli olan malzemenin ve fikirlerin birlikte nasıl biraraya getirildiğidir. Sanat çok kişisel olmamalıdır.

Sosyal yanının olması, izleyicinin bazen kafasını karıştırmasına ve  sorgulamasına neden olması, kişiyi beslemesi gereklidir.

 

Etkilendiğinizi düşündüğünüz bir isim var mı?

Var, Meksikalı sanatçı Tania Candiani.

 

Neden Candiani?

Fikirlerini farklı teknik ve malzemelerle o kadar zekice yorumlayan bir sanatçı ki, yapıtları bana fikirlerimde sınırsız olmam gerektiğini öğretti. Kendisi benim konseptual çalışmalarımın idolüdür.

Son dönem üzerinde çalıştığınız proje nedir?

Sosyal bir proje… Kazandığım SD Synergy Art Foundation ödülü ile Meksika’nın Ensenada şehrindeki Orphanage teenage kız çocuklarına meslek edinmeleri amaçlı, seramik teknikleri öğretiyorum. Projenin amacı bu kız çocuklarına kazanacakları bu el emeği ile bir gelecek kazandırmak ve yaptıklarını satarak ihtiyaçları olan geçimlerine destek olacak kazancı sağlamak.

Aynı zamanda Ocak 2015 SD Sanat Enstitüsü’nün Balboa Park için düzenlediği sergiye hazırlanıyorum. Meksika’daki mezarlardan topladığım kullanılmış cam şişe, dilek mumlarından oluşturacağım üç boyutlu bir düzenleme üzerine çalışıyorum.

 

Nasıl bir yöntemle çalışıyorsunuz?

Yarattığım her proje için farklı teknikler kullanıyorum. Buna ‘mixed media’ deniyor, yani karışık teknik. Cam, seramik, resim teknikleri ve geri dönüşüm objeleri, düzenlemelerimin ana parçaları.

 

Kullandığınız formlar neler?

Çini eğitimi, geçmişimden dolayı, tekrarlayan desen tasarımlarını iki ya da üç boyutlu tasarımlara taşımayı, yüzey kaplamalarını ve bu formları üç boyutlu düzenlemelerde bazen detay olarak bazen de eserin tamamında kullanmayı seviyorum.

 

Sizce, kavramları biçimlere dönüştürürken görselleştirirken yaşanılan en zor şey nedir?

Kavramı bir biçime ya da biçimlere dönüştürürken, iki aşamanın arasında bunun hem teknik kısmının hem de ifadesel kısmının nasıl olacağını hayal etmeniz gereken bir etap var. Sanatçının üzerinde çalıştığı kavramın solid bir biçime dönüştürürken nasıl ve hangi teknikle daha iyi yansıtılacağını, herhangi bir mesaj içeriği kaygısı varsa bunun ne şekilde dile getirilmesi gerektiğini hesaplamak...

 

Peki, sanatta sıradan diye bir şey var mı? 

Tabii ki var! Sanatçının en çok “olmasından” korktuğu terim bence sıradanlık. Her sanatçının sıradan diye nitelendirilebileceği eserleri olabilir, sanatçı hayatının bir döneminde sıradan denebilecek eserler üretmiş olabilir. Neden? Çünkü sıradanın bile bir alıcısı vardır. Şöyle deriz aramızda, “play it safe” yani sıradan ol, genel bir kitleye hitap et, garanti satacak eserler üret.

 

Son soru: Hayal projeniz nedir?

Büyük, hatta devasa boyutta porselenden boynuzlar yaparak, heykellerin içlerinde fiber optik kullanarak ve farklı açılardan aydınlatarak düzenlemeler yapmak hayalimde yapmak istediğim bir proje.

 

Sanatçı hakkında detaylı bilgi için: http://beliziristay.com/​