Medya

Bekir Coşkun: Suriyelileri istemiyoruz, bebek mamalarını cinsel gücü artırdığı için yediler, sevişmekte üzerlerine yok!

"Bunlar, bomba sesleri altında çeyrek milyon arttılar”

12 Temmuz 2016 16:00

Sözcü gazetesi yazarı Bekir Coşkun, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 2 Temmuz’da Suriyelilere vatandaşlık verileceğini duyurmasına ilişkin “Zorda kalanla ekmeğimizi paylaşırız. Suyumuzu paylaşırız. Ama ‘vatan’ı paylaşamayız” dedi. Yazısına "Suriyelileri istemiyoruz" başlığını kullanan Coşkun, Suriyeli mültecilerin Birleşmiş Milletler’den gelen bebek mamalarını cinsel gücü artırdığı gerekçesiyle yediklerini ileri sürerek, “Çadır kentlerde günde 135 bebek doğuyor. Sevişmekte üzerlerine yok. Bizde; gece üst kattaki tıkırtı yapsa elin ayağın dolanır beceremezsin. Bunlar, bomba sesleri altında çeyrek milyon arttılar” ifadelerini kullandı. 

Bekir Coşkun’un bugün (12 Temmuz 2016) yayımlanan yazısı şöyle:

Zorda kalanla ekmeğimizi paylaşırız…

Suyumuzu paylaşırız…

Ama “vatan”ı paylaşamayız…

*

Ben hiç böyle “mülteci” de duymadım…

Bayram tatillerini gidip “Ölümden kaçtık” dedikleri Suriye'de geçirdiler, döndüler.

Kalanlar da zaten plajlardaydı…

*

3.5 milyon Suriyeliden 20 bini asker kaçağı…

300 bini eli silah tutabilecek yaşta…

Amerikan tıraşını çekip, ellerinde bira kutuları ile Bodrum kumsalında “Suriye, Suriye…” diye slogan attıklarına göre… Ya da Konya'da tekmeledikleri köpeği korumak isteyen 18 yaşındaki genci bıçakla öldürdüklerine göre… Dahası; bomba imal ederken ellerinde patlattıklarına göre…

Ülkeleri için bir çabaları olmalı…

Ruslar gelmiş ülkelerini IŞİD'in elinden kurtarmak için savaşıyor… Amerikalılar ülkelerini kurtarmak için savaşıyor…

Fransızlar, İngilizler, Hollandalılar, Kanada'dan gelmiş adam…

Bu kaçmış Antalya Konyaltı Plajı'na…

*

Erkekler “cinsel gücü artırıyor” diye, Birleşmiş Milletler'den gelen bebe mamalarını yiyip bitirdiler… Çadır kentlerde günde 135 bebek doğuyor…

Sevişmekte üzerlerine yok…

Bizde; gece üst kattaki tıkırtı yapsa elin ayağın dolanır beceremezsin… Bunlar, bomba sesleri altında çeyrek milyon arttılar…

*

Çocuklara, yaşlılara, hastalara, kadınlara tabii ki kapımız açık…

Aşımızı paylaşırız…

Ekmeğimizi paylaşırız…

Şu anda yapılan da bu; harcamalar hırsızların İsviçre'deki hesaplarından ödenmiyor, en yoksul vatandaşımızın dahi cebinden çıkıyor…

Neyimiz varsa, muhtaç olanla paylaşırız…

Ama Türkiye'yi paylaşamayız…

*

Oysa adam; bunlara vatandaşlık vererek “başkanlık” için iki-üç milyon oy peşinde…

Dikkat edin:

AKP; türban, yargının partili bakana bağlanması, dinci eğitim, cumhurbaşkanının partili olması gibi yine bir “fiili durum” yaratıyor…

Suriyeliler ev-tarla alıyorlar, dükkan açıyorlar, market işletmeye başladılar bile… TOKİ ev vermeye başlıyor… Üniversite ve kamuda yer açıldı…

Fiilen “vatandaş” yapacaklar…

Geriye bunun kanununu yapmak kalır…

*

“Suriyelilere vatandaşlık verelim mi?” diye “referandum” yapsana…

Sıkıysa…