Sağlık

Bedenini beğenmeyenlerin hastalığı: Dismorfofobi

Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Hakan Atalay, genellikle ergenlikte başlayan ve kişinin bedeniyle ilgili hayali bir kusur yaratmasına dayanan “Dismorfofobi”nin psikiyatrik tedaviy

20 Ekim 2008 03:00
Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Hakan Atalay, genellikle ergenlikte başlayan ve kişinin bedeniyle ilgili hayali bir kusur yaratmasına dayanan “Dismorfofobi”nin psikiyatrik tedaviyle düzeleceğini belirtiyor.

Estetik yaptırmak psikolojik sorunları çözmez

ABD nüfusunun yüzde birinde rastlanan “Beden Dismorfik Bozukluğu” ya da diğer adıyla “Dismorfofobi”, tedavi edilmesi gereken psikiyatrik bir hastalık. Genellikle diş hekimleri ile estetik cerrahlara çok sık giden bu kişilerin en çok kusur buldukları yerler saç, deri ve burun olarak saptanmış.

Dismorfofobinin saptanmasının kolay olmadığını vurgulayan Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Hakan Atalay, “Dismorfofobi, genellikle gizli kalan bir rahatsızlıktır. Bu kişilerin sıklıkla aşırı aynaya bakma veya farz edilen kusuru saklama girişimleri vardır. Kırışıklıklar, yara izleri, damar lekeleri, ten rengindeki solukluk veya kızarıklık, ödem, akne veya diğer lezyonlar, yüzde asimetri veya orantısızlık, saçın inceliği veya yüzdeki aşırı kıllanma gibi, yüz ve baştaki hayali veya abartılmış kusurları olduğunu düşünürler. Dismorfofobili hastaların hemen hemen tümü sosyal ve mesleki ortamlardan kaçınır. Hatta abartılmış kusurları nedeniyle alaya alınma endişeleri yüzünden evden çıkamaz hale gelir” diyor.

Görünmemek için istifa bile ederler

Bu hastaların beşte birinde intihar eğilimleri görüldüğünü belirten Dr. Atalay, dismorfofobinin kimlerde görüldüğünü şöyle anlatıyor:

“Çoğu zaman bekâr veya boşanmış kişilerdir, toplumsal becerileri eksiktir, ilişkilerinden memnun değildirler. Birçoğunun kendilik imgesi kötüdür ve beden imgesinde bir değişikliğin kendilerine verdikleri değeri artıracağına ve hayatlarını belirgin bir şekilde düzelteceğine inanırlar. Kendilerini başkalarıyla kıyaslarlar ve gerek aileden, arkadaşlardan, gerekse hekimlerden görünüşlerine dair sürekli güvenceye ihtiyaç duyarlar. Bu hastalar genellikle obsesif, utangaç ve çekingen karakterdir. Bedenleri ile ilgili eleştirilere fazla duyarlıdırlar. Eğer bozukluk ergenlikte başlarsa, daha az arkadaş ve sevgili edinirler. Yaşıtlarından uzaklaşırlar. Bazı kişiler kusurlarını ayrıntılı inceleyebilmek için büyüteç kullanır ve aşırı kendine bakım davranışı sergileyebilirler. Ciddi olgularda bireyler görünmemek için evlerini sadece gece terk edebilir veya tamamen eve kapanabilirler. İşlerinden istifa edebilir, okuldan ayrılabilir veya gizlenme girişimi nedeniyle kapasitelerinin altında çalışabilirler.”

Beden dismorfik bozukluğu olan kişilerin çelişkileri çözmek için psikiyatri dışı tıbbi branşlara başvurduklarını belirten Dr. Atalay, tedavi konusunda şunları söylüyor:

“Dermatologlar ve plastik cerrahlar bu hastaların sık temas kurduğu hekimler arasındadırlar. Bu kişiler öncelikle estetik cerrah, diş hekimi gibi uzmanlardan sık sık istekte bulunurlar. Ancak bu geçici bir rahatlama sağlar. Beklentileri yüksek olduğu için sonuçtan mutsuz olurlar. Beden dismorfik hastalığı için ilaç, psikoterapötik tedavi ve davranışçı tedavi yöntemleri kullanılmaktadır.”