Politika
BDP'YE GERİ DÖNDÜLER ANKARA (A.A)
01 Temmuz 2011 12:30
-BDP'YE GERİ DÖNDÜLER ANKARA (A.A) - 01.07.2011 - Hakkari'den bağımsız milletvekili seçilen Selahattin Demirtaş, blok partisi kurulana kadar bir grup milletvekili olarak Barış ve Demokrasi Partisine (BDP) geçtiklerini belirterek, "Toplam 29 milletvekili BDP'nin üyesi olarak, Meclis'te 29 kişilik BDP grubu kurmayı kararlaştırdık" dedi. Demirtaş, BDP Genel Merkezi'nde bazı bağımsız milletvekillerinin katılımıyla yaptıkları toplantı sonrası gazetecilere açıklamalarda bulundu. Demirtaş, Emek Demokrasi ve Özgürlük Bloku olarak milletvekili seçimine girdiklerini ve halkın gösterdiği küçümsenmeyecek destekle önemli bir başarı elde ettiklerini söyledi. Bugün blok bileşenleri ile bundan sonraki çalışma stratejilerini gözden geçirdiklerini ifade eden Demirtaş, şöyle konuştu: "Önümüzdeki ilk iş olarak bu blok hareketinin bir partileşme blok partisi olarak kendisini ifade etmesinin hazırlıklarına başlamış olduk. Bugünkü toplantıda bunu kararlaştırdık. Dolayısıyla en kısa zamanda bir blok partisi olarak hareket edebilecek tüzel kişiliğe haiz bir parti çalışmasına başlamış durumdayız. Bizim açımızdan stratejik bir birliktir bu çalışma. Bu çalışmanın yıllara dayanan bir geçmişi var. Bu seçimde bunun çok önemli bir adımını gerçekleştirmiş olduk. Şimdi bunu partileşmeye doğru götürme kararlılığımızı bir kez daha ifade etmiş olduk. Bunun çalışmaları yarından itibaren somut olarak başlayacak. Umut ediyorum ki en kısa zamanda tüzel kişiliği de olan resmi parti kuruluşu gerçekleşmiş olacak. Bu vesile ile bizler blok partisi kurulana kadar bir grup milletvekili olarak Barış ve Demokrasi Partisine bugün üye olarak geçiş yapmış olduk. Toplam 29 milletvekili BDP'nin üyesi olarak Meclis'te 29 kişilik BDP grubu kurmayı kararlaştırdık." Demirtaş, blokun içerisinde bulunan 2 partinin genel başkanları Şerafettin Elçi ve Levent Tüzel'in bu dönemde BDP grubuna resmi olarak dahil olmayacaklarını, ancak blokun aktif üyesi olarak çalışma yürüteceklerini söyledi. Demirtaş; Elçi ve Tüzel'in aynı zamanda blok partisi kurma çalışmalarını da yürüteceklerini bildirdi. Demirtaş siyasi yasaklı olan Ahmet Türk, Aysel Tuğluk, Leyla Zana ve Kemal Aktaş'ın yasaklarının bitmemesi nedeniyle grubun resmi üyesi olamadıklarını anlattı; ancak bu kişilerin bütün zeminlerde grupla birlikte hareket edeceklerini kaydetti. -KÖŞK DAVETİ- Toplantıda Hatip Dicle ve tutuklu milletvekillerinin durumunu da değerlendirdiklerini anlatan Demirtaş, "Yarın Sayın Cumhurbaşkanımızın daveti üzerine, Sayın Elçi ve Sayın Türk Köşk'e çıkacak. Orada da bu durum bir kez daha gündeme gelecek. Sayın Cumhurbaşkanı daveti yaparken, gündemi belirtmemiş ama gündemin bu olduğunu tahmin ediyoruz. Arkadaşlarımız Çankaya Köşkü'ne çıktığında özellike demokratik siyaset üzerindeki baskıların bize yönelik idari, fiili baskıların yoğunluğuna bir kez daha dikkati çekecekler" dedi. Binlerce arkadaşlarının halen tutuklu olduğunu savunan Demirtaş, şöyle konuştu: "Demokratik siyaset bizler açısından Türkiye'de şu anda tıkanmış durumdadır. Bizim bu haliyle, böyle bir yaklaşımla parlamentoda yemin ederek, çalışmalara katılma şansımız yoktur. Bunu da zaten boykot tavrı ile ifade ettik. Bu tavrımızı değiştirmemizi gerektirecek en küçük bir değişiklik olmamıştır. Bizim açımızdan boykot tavrının şu aşamada tartışılacak bir durumu da yoktur. Bu konuda somut önerilerimiz oldu. Bunu belki arkadaşlarımız yarın Cumhurbaşkanı ile de paylaşacaklar. Arzu ederse Hükümetle de bu somut çözüm önerilerimizi paylaşırız. Anayasa Mahkemesinin YSK'nın yetkisini aştığını, yetkisinde olmayan bir karar verdiğini tespit ederek, Sayın Hatip Dicle'nin mazbatasının iadesinin gerekliliğini, onun yerine mazbata verilen AKP milletvekilinin de mazbatasının iptaline dair bir tespit yapması YSK'nın önünü açacaktır." Demirtaş, çözüme yönelik somut adımlar gördükleri takdirde, kendilerinin de parlamentodaki bu somut adımları hayata geçirmek için görevlerinin başında olacaklarını kaydetti. Tutuklu milletvekillerinin her birinin Türkiye'nin milletvekili olduklarını belirten Demirtaş, "Bu arkadaşlarımızın her biri, bir AKP milletvekili kadar yetkiye sahiptir, halk iradesine sahiptir. Sayın Başbakan'ın bunu unutmaması lazım" dedi. Her gün oturup boykot kararlarını gözden geçirme gibi bir tutum içerisinde olmadıklarının altını çizen Demirtaş, "Biz kararımızı verdik, halkla birlikte siyaset yapmaya devam ediyoruz. Biz siyasetten, Meclis'ten kaçmıyoruz, biz AKP'nin bu vurdumduymaz tavrını teşhir etmek istiyoruz" ifadelerini kullandı. Demirtaş, Anayasa Mahkemesinin çözüm üretememesi durumunda ise Diyarbakır'da 11 milletvekilinin istifa ederek, bir ara seçimin söz konusu olabileceğini, bu süre içerisinde de Dicle'nin önündeki yasal engellerin kaldırılabileceğini bildirdi. Demirtaş, baraj nedeniyle iktidar partisinin Diyarbakır'da hak ettiğinden 2 kat fazla milletvekili çıkardığını da savundu. Bir gazetecinin, "Sayın Cumhurbaşkanı'na nasıl bir dosya ile gideceksiniz?" yönündeki sorusu üzerine ise Demirtaş, Elçi ve Türk'ün Cumhurbaşkanı'na hem çözüm önerilerini hem de genel yaklaşımlarını anlatacaklarını söyledi. "Bu görüşmeden umutlu musunuz?" yönündeki bir soru üzerine ise Demirtaş, Cumhurbaşkanı'nın tüm halkın sorunu ile ilgilenmek durumunda olduğunu ifade ederek, yaptığı çağrının önemli ve anlamlı olduğunu belirtti. Demirtaş, Cumhurbaşkanı'nın, Hükümetin uzlaşmacı bir tavır alması yönünde teşvik edici olabileceğini düşündüklerini de kaydetti. Demirtaş, "Başbakandan randevu istemek gibi bir düşünceniz var mı?" yönündeki soru üzerine de diyaloga kapalı olmadıklarını söyledi. Şu anda ortaya çıkan tablodan asla memnun olmadıklarını ifade eden Demirtaş, krizi ortaya çıkaranın ise kendilerinin olmadığını, bu durumun mağduru olduklarını savundu. Demirtaş, parti grubu kurduktan sonra, randevu konusunu yeniden gündeme alacaklarını ve tartışacaklarını söyledi.