Politika

BBP Lideri Destici: Dünyanın hiçbir ülkesinde terör örgütünün partisi olmaz

02 Şubat 2025 14:29

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, ülke ve dünya gündemine ilişkin açıklamalarda bulunarak, "Mecliste terörist istemiyoruz. Meclisimizde 2007 yılından beri teröristler var. Dünyanın hiçbir ülkesinde ne Amerika'sında ne Avrupa'sında ne Orta Doğu'sunda ne Asya'sında, terör örgütünün partisi olmaz. Terör örgütüne parti kurdurulamaz. Mecliste bulunması akıldan dahi geçmez ama maalesef Türkiye bu konuda hep büyük bir zafiyet yaşamıştır. Onun için bu buzdolabına konmuş olan kapatma davası, çıkartılmalı ve onlarla birlikte hareket eden sivil toplum kuruluşları kapatılmalı. Onların yönettiği belediyelerin tamamına vakit geçmeden kayyum atanmalıdır " dedi.

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Kağıthane'de bulunan bir sosyal tesiste basın toplantısı düzenledi. Ülke ve dünya gündemine ilişkin değerlendirmelerin yapıldığı BBP İl ve İlçe Yönetimi İstişare toplantısına, partinin divan üyeleri ve merkez yürütme kurulu (MYK) üyeleri ile çok sayıda basın mensubu katıldı.

Destici, “Daha birkaç gün önce İmralı'yı ziyaret eden ve akrabası olan sözde milletvekili, Türkiye'ye şu mesajı vermiştir; ya bu süreç olumlu bir şekilde bitecek, huzur olacak ya da Türkiye'nin huzuru bozulacak. Böyle diyerek Türkiye'ye parmak sallamıştır ve biz bunları yok sayamayız. O zaman Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin hiç vakit kaybetmeden yapması gereken şudur, devlet halen resmi bir süreç başlatmamıştır. Resmi olarak bu süreç hemen durdurulmalı ve terörle, teröristlerle hak ettiği dilden konuşulmalı. Bu parmak sallayanların parmakları kırılmalı ve idam sehpasına çıkarılarak hak ettiği ceza verilmeli " diye konuştu.

"Müzakere süreçleri adı altında terörle mücadele zarar gördü"

Türkiye'de 40 yıldan fazla terörle mücadele edildiğini belirten Destici, “Binlerce askerimiz ile polisimiz şehit oldu, 10 binlerce insan hayatını kaybetti ve binlerce gazimiz var. 2 trilyon doların üzerindeki paramız, ülkemizin milli serveti, bu uğurda harcandı. Bu para oraya değil de yatırıma ve üretime ayrılmış olsaydı bugün ekonomik anlamda daha farklı bir Türkiye vardı. Türkiye, dönem dönem PKK'yla ciddi mücadele gerçekleştirdi ve tüm unsurlarına karşı topyekün mücadele etti. Maalesef bazı dönemlerde ya bu mücadele gevşetildi ya da müzakere süreçleri adı altında bu mücadele zarar gördü. Bugün geldiğimiz noktada Türkiye'de terörün beli kırılmış, neredeyse sınırlarımız içerisinde hiç terörist kalmamış diyecek kadar alt seviyeye inmiştir. Şimdi ise Türkiye'de yeni bir süreç başlatılmıştır. Bu müzakere ya da çözüm süreci olarak adlandırılmıştır. Aradan yaklaşık bin aydan fazla süre geçmiş olmasına rağmen henüz bir çağrı yapılmamıştır. En son İmralı'dan, Kandil'den ve DEM'den gelen açıklamalar, tam da bizim ifade ettiğimiz gibi, ortada bir müzakere yapısı olmadığını göstermektedir " dedi.

"Terörle mücadelede Suriye'nin birliği ve iç huzuru bizim için çok mühimdir" 

Terörün tüm unsurlarına karşı topyekün mücadele edilmesi gerektiğini söyleyen Destici, konuşmasına şöyle devam etti:

Onun için terörle mücadele, şehit liderimiz Muhsin Başkanımızın dediği gibi, terörün tüm unsurlarına karşı topyekün yapılırsa başarıya ulaşır ve sonuç alınır. Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin ve hükümetin söylediği gibi Kandil'den, Avrupa'dan, Irak'ın çeşitli bölgelerinden gelen teröristler sınır dışı edilmelidir. Oradaki gözde PYD, YPG, SDG güçleri bütün silahlarını merkezi yönetime teslim etmelidir.

Diğer bölgelerdeki Suriye vatandaşları sadece kendi bölgelerinde değil, Suriye devletinin tayin ettiği bölgelerde yaşamalıdır ve Suriye Ordusu'nda görev yapmalıdır. Terörle mücadelede Suriye'nin birliği ve iç huzuru bizim için çok mühimdir.

Suriye'de iç barış tamamen tesis edildiğinde ve yönetim istikrarına kavuştuğunda Türkiye'de bulunan sığınmacıların tamamı da geldikleri Suriye'ye, kendi şehirlerine, kasabalarına ve köylerine geri dönmelidir. Bu dönüşlerde hızlandırılmalı ve bunun da altyapısı hazırlanmalıdır."

"Gazze'deki 50 bin masum emperyalistlerin ve siyonistlerin çıkarları için katledildi" 

Destici, sözlerini şöyle sonlandırdı:

ABD, İngiltere başta olmak üzere Fransa gibi bazı ülkeler İsrail'le birlikte Orta Doğu'da yeni bir dizayn peşindedir. Gazze'deki savaşın 7 Ekim'deki Hamas güçlerinin saldırısıyla başladığını tek başına söylemek, soykırımın sebebi ya da başlangıcı olarak bunu göstermek doğru değildir.

Gazze'de 50 bin masum insan hayatını kaybetti. Şimdi ise esir takasları gerçekleştiriliyor. Trump, 'Gazzelileri, Ürdün ve Mısır alsın' diyerek açıklama yaptı. Bu söz, Gazze'de yapılan soykırımın niye yapıldığını bize çok net bir şekilde göstermektedir. 7 Ekim saldırısı sadece sebep kılınmıştır. Trump, Mısır'dan ve Ürdün'den gelen itirazlara karşılık, 'biz onlara her gün yardım desteği yapıyoruz, onlar da bize yardımcı olacaklar ve bu Gazellileri kendi ülkelerine kabul edecekler' diyor.

Orayı da İsrail'in bir parçası, özel bir bölge ya da serbest bir alan haline getirerek Amerika'nın, Batı'nın ve İsrail'in emrine verecekler. Yeni güçler, yeni limanlar ve ticaret merkezleri oluşturacaklar. Gazze'deki 50 bin masum emperyalistlerin ve siyonistlerin çıkarları için katledildi ve soykırıma uğradı.

Mısır'ın ve Ündün'ün bu itirazlarını ve karşı duruşlarını alkışlıyorum, destekliyorum. Ama bakıyorum bugüne kadar bir Arap ülkesinden ya da İslam İş birliği Teşkilatı'ndan bir açıklama yok. Oturdukları koltukların onlara siyonistlerin ve emperyalistlerin verdiği de seslerinin çıkmamasından ortaya konuluyor." (DHA)


Yine mi! 'Uzak Şehir'de levirattan doğan aşk hikâyesi...

Günün öne çıkan haberleri...

TIKLAYIN - Mansur Yavaş'ın İstanbul'da Ekrem İmamoğlu desteğinin perde arkası

TIKLAYIN - Günün spor manşetleri: "Morata'nın maliyeti belli oldu" "Fenerbahçe'de 2 flaş ayrılık" "Sıra Sörloth'ta"

TIKLAYIN - Bir mesajla başlayan kâbus: Kişisel bilgilerini seks sitelerinde dağıttılar, photoshop yapılmış fotoğraflar paylaştılar!

TIKLAYIN - Pınar Gültekin'i varile koyup yakan Cemal Metin Avcı’ya verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası bozuldu

TIKLAYIN - TÜRMOB verilerine göre, İmamoğlu'nun iddia ettiği bilirkişi S.B.'nin lisanssız olduğu ortaya çıktı