Yaşam

BAYRAMDA HÜZÜN VE SEVİNCİ BİRLİKTE YAŞIYORLAR ANKARA (A.A)

16 Kasım 2010 16:42
-BAYRAMDA HÜZÜN VE SEVİNCİ BİRLİKTE YAŞIYORLAR ANKARA (A.A) - 16.11.2010 - Başkentteki Keçiören Güçsüzler Yurdu sakinleri, Kurban Bayramı'na ellerinde kolonya ve şekerlerle çocukları, torunları ve yakınlarının ziyarete gelmelerini bekleyerek girdi. Güçsüzler Yurdu'nun sakinlerinden kimi ihmal edilmekten, yalnızlıktan şikayet ederken, kimi de ikinci baharlarında yakaladıkları mutlulukla bayramı karşıladı.  Yaşamlarını altı ay önce huzurevinde kıyılan nikahla birleştiren Sultan ve İbrahim İşbilir çifti de bunlardan biri. Evlendikten sonraki hayatını ''eskisine göre bin kat daha iyiyim'' sözleriyle anlatan İbrahim İşbilir, ''Eşim öldükten sonra ben de Sultan'ı buldum. Kendim buldum'' diyerek heyecanını paylaştı. Mutluluğu gözlerinden okunan İşbilir, memleketinden bir türkü söylemeyi de ihmal etmedi. Çocukları kendisiyle ilgilenmediği için evlendiğini anlatan Sultan İşbilir ise eşinin hemşehrisine bakarken, bir yakınlarının vasıtasıyla tanıştıklarını söyledi. Sultan İşbilir, eşinin ''Ben seni alacağım'' diyerek evlenme teklifinde bulunduğunu, kendisine çok iyi baktığını kaydetti.  Birbirlerinin elini hiç bırakmayan, gençleri kıskandıracak kadar birbirlerine sevgiyle bakan İşbilir çifti, bayrama huzurevinin diğer sakinleriyle birlikte girmekten mutlu olduklarını ifade etti. -''ÇOCUKLARIM BENİ ÖZLERSE BEN DE ONLARI ÖZLERİM''- Huzurevi'nin en yaşlı sakini 95 yaşındaki Murat Yücetürk de bayramla ilgili duygularını ezberinden okuduğu ''Seheryeli'' adlı şiirle dile getirdi. Oğlunun yarın sabah geleceğini ve onu eve götüreceğini heyecanla anlatan Yücetürk, ''Oğlan, yarın gelip beni buradan götürecek, Balıkesir Edremit'e. Orda 20 gün kalacağım. Ondan sonra buraya yine geleceğim'' dedi. Yücetürk, sitemini de ''Çocuklarım beni özlerse ben de onları özlerim. Yoksa yok'' sözleriyle ifade etti. Eski bayramları göz yaşlarıyla yad eden Eskişehirli Ali Muammer Akbulut ise ''Büyük vardı, küçük vardı, saygı vardı, davet vardı, hürmet vardı şimdi yok. Şimdi kapıda şekeri tutuyorlar. Hadi dön. Ne küçük, ne büyük belli'' dedi.  Akbulut, eski bayram günlerini özlediğini de söylemeyi ihmal etmedi. 4 çocuk sahibi olduğunu anlatan Akbulut, çocuklarından birini en son Ramazan Bayramı'nın dördüncü günü gördüğünü belirterek, ''69 gün oldu. Daha gelmedi. Öbürleri de hiç gelmedi. Geleceklerini pek zannetmiyorum. 4 sene oldu buraya geleli, daha hiç gelmediler. Onlar da büyütüyorlar'' sözleriyle kırgınlığını paylaştı. Köylüleri aradığında onlara ''Reis-i Cumhur'da yok buradaki rahatım'' dediğini, yurt hizmetlerinden çok memnun olduğunu aktaran Akbulut, ''Gittin diyen, geldin diyen yok. Çok şükür rahatım'' dedi. 86 yaşındaki Hacer Dikmen de 6 yıl önce kendi isteğiyle, 3 oğlunu evlendirdikten sonra yurda yerleştiğini kaydetti. Eski bayramlarda yaşadıklarını paylaşan Dikmen, şunları söyledi: ''Kurban kesildikten sonra küçükler, büyükleri ziyarete giderdi. Eski bayramlar öyleydi. Şimdi herkes çalışıyor. Gezmeye gidiyor, yazlığa gidiyor. Birbirini zor buluyor, büyükler yaşlılar. Herkesin kendine göre işi gücü oluyor.  Çocuklarım ve torunlarım beni sık sık arıyor. Devlete, millete, anneye, babaya hayırlı evlat yavrularım... Güvencem sonsuz bir Allah'a bir onlara. Huzurevindeki yaşantımdan çok memnununum. Yaşlandık yavrum. Birini bulsan birini bulamazsın. Pişiremezsin kendin. Onun için Allah razı olsun buraları icat edene.'' -HUZUREVİNDE BAYRAM...- Yaşamlarını Keçiören Güçsüzler Yurdu'nda sürdüren sakinler için, Kurban Bayramı dolayısıyla bayramlaşma töreni düzenlendi.  Buradaki törene katılarak sakinlerin bayramını kutlayan ve onlara çeşitli hediyeler veren Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak ise ''Bugün anne ve babalarımızla beraberiz. Yaşlılarımız bize emanet. Onlara ona en iyi şekilde bakmaya çalışıyoruz. Onları memnun etmeye, hayatlarını daha da kolaylaştırmaya çalışıyoruz'' diye konuştu. Keçiören Güçsüzler Yurdu Müdürü Tekin Başak da 93 kayıtlı, 25 misafir sakinlerinin bulunduğunu, tedavisi devam eden yaşlılarla birlikte ortalama 150 yaşlıya hizmet verdiklerini anlattı.  Bayramlarda huzurevi sakinlerine aile özlemini gidermeleri için olabildiğince gönüllülerin evlerine yolladıklarını belirten Başak, böylece onlara ev ortamı sağlamaya çalıştıklarını belirtti. Yaşlıların özellikle bayramlarda ziyaretçi beklediklerini ifade eden Başak, ''En çok da çocuklarını torunlarını bekliyorlar. Onun dışında diğer insanlar da boşluğu doldurmaya çalışsa da tabi evlatları olan anne ve babalar bayramları çok zor geçiriyor. Aralarından çok ciddi hastalananlar ya da travma yaşayanlar oluyor. Çünkü çocuğu yok, gelmemiş. O zaman epey sıkıntı oluyor. Ama sağolsun toplumumuz duyarlı. Başkentliler, sadece bayramda değil, her zaman geliyorlar'' diye konuştu.