Politika

Baykal: Fener'e var, Mehmetçik'e yok

CHP lideri Baykal, yolsuzluk için kurulduğunu ileri sürdüğü Deniz Feneri Derneği'ne tanınan mali avantajların, Mehmetçik Vakfı'na verilmediğini söyledi

07 Ekim 2008 03:00
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin TBMM grubunda yaptığı konuşmada, terör ve yolsuzluk konularına yer verdi.
Terörle mücadelede iki zafiyet olduğunu belirten Baykal, birincisinin Kuzey Irak olduğunu, bu konuda idare edilmeyi değil, çözüm beklediklerini söyledi. 
Baykal, terörle mücadeledeki diğer bir zafiyetin, iktidar ve belli çevrelerin zihnindeki bulanıklık olduğunu savunarak, "Türkiye, bir yandan terörle mücadele ediyor, diğer yandan tırnak içinde meşru kabul edilen güçler, hatta bir kısmı etkili ve yetkili noktada bulunan güçler, terörle mücadelenin karşısında, bir tavır takınma imkânını bulabiliyor. Bütün dünyaya Aktütün Karakolu’na yönelik saldırının terör eylemi olduğunu anlatmayı başardık. Ama kendi içimizde birilerine anlatmayı başaramadık" dedi. 

Yolsuzluğun anatomisi 

Baykal, siyasi yapının içine giren, yolsuzluk virüsünün, Türkiye’nin gücünü kemirdiğini, hak ve adalet duygusunu ortadan kaldırdığını, ülkenin dengesini, moralini, ahlakını allak bullak ettiğini söyledi.
Bunları ortadan kaldırmak için siyasi iradenin gerekliliğine işaret eden Baykal, çarenin, milletvekili dokunulmazlığının, söz ve düşünce özgürlüğüyle sınırlandırılması olduğunu yineledi.
Baykal, Deniz Feneri olayının, yolsuzluğun anatomisini bütün milletin önüne serdiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Yolsuzluğu bireysel bir olay olarak düşünüyorduk. Sütü bozuk, ahlaksız, paraya dayanamayan birisi, bir yerde avanta, fırsat buldu mu oradan nemalanıyor diye düşünüyorduk. Ne kadar amatörce, ne kadar çocuksu, gerçeklerden kopuk bir anlayışmış meğer. Onlar geride kalmış. Şimdi, şirketi, derneği yolsuzluk için kuracaksın, bütün kadronun o yolsuzluk projesine inanan, katkı verecek insanlardan oluşacak. Derneği kuracaksın, Mehmetçik Vakfı’na sağlanmayan vergi indirimini sağlayacaksın, Danıştay izin vermezse, Danıştaya yetki veren kanunu iptal edeceksin, yeni kanun çıkaracaksın, o kanunla bunu vereceksin."

Dosyayı ve eklerini iste

Baykal, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in, "Yurt dışında bir dernek iş yapmış, suç işlemiş, Almanlarda mahkûm etmiş, bana ne ya" dediğini belirterek, Almanya’da yaşayan Türklerin sorunları bulunduğunu, haksızlığa maruz kaldığını, evlerinin yakıldığını, canlarının tehdit edildiğini söyledi. Baykal, "Sen bunlar karşısında, Alman otoritelerine ne oluyor diye sordun mu? Bu kişilerin dertlerini Alman Büyükelçisine, hükümetine söyledin mi? Alman Büyükelçiyle konuşuyorsun, ’bu çocuklar uzun süreli tutuklu, bilgi verin’ diyorsun, ’bana ne ya’ demiyorsun" dedi.
Alman mahkemesine, kararın gönderilmesi için yazı gönderildiğine dair haberlere işaret eden Baykal, kararın değil, dosya ve eklerinin istenmesi gerektiği belirtti.
Bu olayın, yolsuzluğun, siyasetle bağlantısını ortaya koyduğunu ifade eden Baykal, "Almanya, yaşanan bir yolsuzluğu takip edip, kısa sürede hükme bağlıyor. Biz ’bana ne’ diyoruz. Yolsuzluk senin yolsuzluğun, ne demek bana ne? Sen hesabını vereceksin, sen Türkiye’nin Adalet Bakanısın" diye konuştu.