Cumhuriyet yazarı Çiğdem Toker, "Lice 34 köylü yakılmak istendi" iddialarıyla gündeme gelen SADAT A.Ş. hakkında 11 Temmuz'da yazdığı yazıya erişim engeli geldiğini belirterek "Şirketin yönetim kurulu da danışman kadrosunun yer aldığı Web sitesindeki bölüm kaldırılmış" dedi. Dün Habertürk'te Bülent Aydemir imzalı, sistem değişikliğinden sonra istihbaratta yeni düzenlemeye gidileceğini, koordinatörünün Cumhurbaşkanlığı’na bağlı Ulusal Güvenlik Direktörü olacağını belirten haberi hatırlatan Toker, "Bu yeni gelişmeye bağlı olarak, UGD tasarımında; Başdanışman Tanrıverdi ve/veya Sadat A.Ş’nin doğrudan ya da dolaylı yerinin ne olacağı, tartışmaya değer meşru bir soru olarak karşımıza çıkmaktadır" diye yazdı.
Toker'in 11 Temmuz yazısı: Lice'de 'köylü yakma' iddiasının arkasında Sadat A.Ş. mi var?
Çiğdem Toker'in Cumhuriyet gazetesinin bugünkü (6 Aralık 2016) nüshasında yayımlanan 'Ulusal Güvenlik Direktörü ve Sadat' başlıklı yazısı şöyle:
Bir okurumun mesajıyla haberdar oldum.
Sadat A.Ş. başlığını taşıyan 11 Temmuz 2016 tarihli yazıma, gazetemizin internet sitesinden artık erişilemiyormuş.
Gerçekten de yazıyı okumak isterseniz, tıkladığınız sayfada, “İstanbul 5. Sulh Ceza Hâkimliği’nin kararı gereği yayından kaldırılmıştır” ibaresi çıkıyor.
Bu kararın başvurucusunu ve hukuksal gerekçesini biliyor değilim.
Yazı, -15 Temmuz kanlı darbe girişiminin ardından Cumhurbaşkanı TayyipErdoğan’ın danışmanlığına getirdiği- özel harpçi emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi’nin kurduğu ve kendi internet sitesinde gayri nizami harp kursu verdiğini duyuran şirketi anlatıyordu.
Şirket profilinin tamamını da kendi web sitesinden kendini tanıtırken kullandığı ifadelerle üstelik.
Danışman kadrosu uçmuş
Konunun pek çok kez TBMM gündemine taşındığı açık kaynak bilgisi olarak duyurulan yazımda, yanı sıra yazıda şirketin zengin bir danışman kadrosu olduğundan söz etmiştim.
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Nevzat Tarhan’ın psikolojik savaş alanında, Prof. Mehmet Zelka’nın da ekonomi danışmanı olduğu bilgisine yer vermiştim. Bu bilgilerin tamamı şirketin listesini geniş geniş yayımladığı şirket web sitesinden aktarılmıştı.
Gelgelelim, bu vesileyle baktım ki, şirketin yönetim kurulu da danışman kadrosu da artık yok!.. Web sitesindeki o bölüm kaldırılmış.
İki akademisyen danışman, şirket ile yollarını mı ayırdı, yoksa şirket kurucusu Tanrıverdi’nin Cumhurbaşkanı danışmanlığına atanmasının ardından mı bu değişiklik yapıldı bilmiyoruz.
Bir hatırlatmaya daha yer verip bu konunun başkanlık tartışmasındaki muhtemel yerine de değinelim. Bu atamanın ardından Tanrıverdi, Sadat A.Ş’nin yönetim kurulu başkanlığından 15 Ağustos’ta ayrıldı. Yerine Ali Kamil Melih Tanrıverdi başkanlığa getirildi. Şirket kararı 26 Ağustos tarihli Ticaret Sicili gazetesinde yayımlandı. Yeni başkanın adının “Trileçe Dünyası” diye bir şirkette de geçtiğini belirtmiş, son yıllarda büyük ilgi gören bu hafif sütlü tatlıyı üreten şirket sahibiyle denk düşen bu isim benzerliği ayrıntısına bir başka yazımızda yer vermiştik.
Şimdi gelelim Sadat konusunun yeni anayasa değişikliği tartışmasındaki olası yerine.
Habertürk gazetesinin dünkü manşet haberi “ABD modeli istihbarat” başlığını taşıyordu.
Bülent Aydemir imzalı habere göre istihbaratın yeniden yapılandırılmasına ilişkin taslak çalışma tamamlanmış. Ancak “düğmeye basmak için, başkanlık/cumhurbaşkanlığı sistemi odaklı anayasa değişikliğinin hayata geçirilmesi bekleniyor”muş. Değişiklikle birlikte, “İstihbaratın patronu ve koordinatörü Cumhurbaşkanlığı’na bağlı Ulusal Güvenlik Direktörü olacak”mış. Haberde UGD olarak kısaltılan Ulusal Güvenlik Direktörlüğü’ne elektronik istihbaratın bağlanacağı belirtiliyor.
Şu an Cumhurbaşkanlığı odaklı olarak öngörülen UGD, eğer başkanlığa geçilemezse Başbakanlık’a bağlı olarak çalışacakmış.
Bu yeni gelişmeye bağlı olarak, UGD tasarımında; Başdanışman Tanrıverdi ve/veya Sadat A.Ş’nin doğrudan ya da dolaylı yerinin ne olacağı, tartışmaya değer meşru bir soru olarak karşımıza çıkmaktadır.