Politika

Başbakan: 'Uranyum takas anlaşması' diplomatik zafer

Başbakan Erdoğan, Brezilya'dan dünyanın nükleer silahlardan arındırılması çağrısı yaptı.

28 Mayıs 2010 03:00
T24 - Başbakan Erdoğan, dünyanın nükleer silahlardan arındırılması çağrısı yaptı, "Bu konuda konuşanlar ülkelerinden nükleer silahı kaldırsınlar ve insanlığa barış için müjdeyi versinler" dedi. Erdoğan, Tahran'da İran, Brezilya ve Türkiye arasında imzalanan "uranyum takası anlaşması"nın diplomatik başarı olduğunu bir kez daha yineledi.


Forumun açılış oturumunda, konuşan Başbakan Erdoğan, insan olmanın doğal sonucu olan farklılıkları, düşmanlık vesilesi yapmanın insanlığı ortadan kaldırmak olduğunu söyledi.


Erdoğan, "İnsan, kendisine nasıl davranılmasını istiyorsa başkalarına da öyle davranmalıdır. Sevilmek isteyen sevmelidir. Hürmet görmek isteyen hürmet etmelidir. Doğru duymak isteyen doğru söylemelidir. Adalet isteyen, adaletle muamele etmelidir" diye konuştu.


Erdoğan, Mevlana'nın "Sevgide güneş gibi ol/Dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol/Hataları örtmede gece gibi ol/Tevazuda toprak gibi ol/Öfkede ölü gibi ol/Her ne olursan ol/Ya olduğun gibi görün/Ya göründüğün gibi ol" dizelerini okudu.


Uranyum takasına ilişkin İran, Brezilya ve Türkiye'nin Tahran'da dünya barışı için buluştuğunu ifade eden Erdoğan, Tahran'da imzalanan "uranyum takası anlaşması"nın diplomatik bir başarı olduğunu ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:


"Dünya barışını nükleer silahları yaymakla inşa edemeyiz. İran'da nükleer silahın olmamasını isteyenlere baktığınızda hepsinde nükleer silahlar var. Bölgemizde nükleer silah istemiyoruz. Bu konuda konuşanlar ülkelerinden nükleer silahı kaldırsınlar ve insanlığının barışı için müjdeyi versinler. Mesele bu. Bal, bal demekle ağız tatlanmaz. Balı yerseniz ağız tatlanır. Mesele budur...Adil şekilde temsil edilen bir dünyada yaşamak istiyoruz. Kimsenin aşağılanmadığı bir siyasal düzen kurmak istiyoruz."



'Nükleer silahlar, kitle imha silahları geleceğimizi tehdit ediyor'



''Ülkelerimizin, halklarımızın, en önemlisi de yaşlı dünyamızın ve insanlığın geleceği adına bugün burada tarihi bir zirve gerçekleştiriyoruz'' diyen Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:


''Burada bulunan herkes, hepimiz, yeryüzünün var olan sorunlarını ve yeryüzünü bekleyen sorunları çok yakından biliyor ve tanıyoruz. Küresel bir finans krizinin içinden geçiyoruz. Yoksulluk ve gelir dağılımında eşitsizlik gibi yine küresel boyutta büyük bir sorun var. Nükleer silahlar, kitle imha silahları, ölçüsüz silahlanma aynı şekilde geleceğimizi tehdit ediyor. Uluslararası boyuttaki terörizm, insan kaçakçılığı, uyuşturucu trafiği, küresel ısınma, çevre kirliliği, susuzluk diğer tehditler. Tüm bu tehditleri biliyoruz değerli dostlarım. Tüm bu tehditleri ve somut neticelerini görüyoruz. Ancak, görülmeyen, görülmek istenmeyen, sinsi bir şekilde büyüyen ve en az tüm bu tehditlerin tamamı kadar geleceğimizi tehdit eden bir başka tehlike var. Önyargılar, ön kabuller, hoşgörüsüzlük, birbirine karşı tahammülsüzlük, ayrımcılık. Biz bugün, hem bu tehlikeye karşı durmak, hem de bu tehlikenin ortadan kaldırılmasının mümkün olduğunu tüm dünyaya göstermek için buradayız, Brezilya'dayız, Rio'dayız.''


Başbakan Erdoğan, asla karamsar ve umutsuz, olmadıklarını vurgulayarak, tarihten ve bugünden kaynaklanan tüm sorunların çözümünün mümkün olduğuna inandıklarını belirtti.



'Haçlı seferleri hem ayıran hem de tanıştıran savaştır'




Erdoğan, tarih boyunca, Doğu ile Batı'yı, Müslümanlarla, Hristiyanları ayrıştıran en büyük çatışmaların, Haçlı Seferleri olduğunun iddia edildiğini belirterek, şunları kaydetti:


''Haçlı Seferleri, evet, Doğu ile Batı'nın, Hristiyanlar ile Müslümanların, Haçlılar ile Türklerin karşı karşıya geldikleri savaşlardır. Ancak, şuraya özellikle dikkatlerinizi çekiyorum; Haçlı seferleri, aynı zamanda, tüm bu tarafların birbirini tanıdığı, birbiriyle iletişime geçtiği, birbiriyle ittifaklar kurduğu, en önemlisi de, çok yoğun bir şekilde bilim ve sanat noktasında alışverişte bulunduğu dönemlerdir. Bu karşılaşmalardan geriye, çatışmadan ziyade, kültürel alışverişlerin izi kalmıştır. Dillerimizdeki ortak kelimeler, bilim ve kültürümüzdeki ortak eserler, musikilerimizden yemek kültürümüze kadar birbirine benzeyen ortak unsurlar, hep bu karşılaşmaların bir sonucudur.''


Oturuma Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva, İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriquez Zapatero, BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon, BM Medeniyetler İttifakı Yüksek Temsilcisi ve Portekiz eski Cumhurbaşkanı Jorge Sampaio ve Katar Emiresi Sheikha Mozah bint Nasser Al-Missned'ın da katıldı.