Politika

Başbakan'dan İran'a: Şam veya Bağdat ipe un sermektir

Başbakan Erdoğan, Arnavutluk Başbakanı Sali Berişa'yla düzenlediği ortak basın toplantısında gazetecilerin gündemdeki gelişmelere ilişkin sorularını cevapladı

05 Nisan 2012 22:31

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İran'ın nükleer müzakerelere dair son açıklamalarına ''Şam veya Bağdat' ipe un sermektedir. Bu, 'Bu iş olmasın' demektir. Çünkü karşı tarafın Şam'a, Bağdat'a gelmeyeceğini biliyor. Kalkıp, 'bak biz Şam'ı da Bağdat'ı da önerdik' diyecek. Dürüst olmak lazım. Dürüst olunmadığı için dünyada sürekli olarak itibar kaybına devam etmektedirler. Bu diplomasinin dili değildir. Bu başka bir dildir. O da bana yakışmaz'' dedi.

 
Erdoğan, Başbakanlık Merkez Bina'daki basın toplantısında bir gazetecinin, İran'da bazı yetkililerin, İstanbul'da yapılması planlanan nükleer müzakerelerle ilgili toplantının Şam ya da Bağdat'ta yapılması yönündeki açıklamalarını hatırlatması üzerine, şu değerlendirmeyi yaptı: 
 
''Bunu resmi makamlar olarak kim söyledi, kim söylemedi bunu bilmem. Ama şu ana kadar gördüğümüz kadarıyla Meclis Başkanı'nın ifadeleri var, dış komite veya komisyon sözcüsünün açıklaması var. Ben burada bir gerçeği ortaya koymak zorundayım. Bu toplantının İstanbul'da yapılıp yapılmaması hususu bize her hangi bir prestij kazandıracak bir konu değil, böyle bir prestijin de biz peşinde değiliz. Bizimle burada İran kazanır. Niye? Çünkü adil yaklaşım sergileyebilecek burada bir pozisyon ortaya koyarız da onun için. Fakat şu anda ortada dolaşan teklif 'Şam veya Bağdat' ipe un sermektir. 'Bu iş olmasın' demektir. Çünkü karşı tarafın Şam'a, Bağdat'a gelmeyeceğini biliyor. Kalkıp, 'bak biz Şam'ı da Bağdat'ı da önerdik' diyecek. Dürüst olmak lazım. Dürüst olunmadığı için dünyada sürekli olarak itibar kaybına devam etmektediler. Bu diplomasinin dili değildir. Bu başka bir dildir. O da bana yakışmaz.''
 
 

Esad için son tarih 10 Nisan

 
 
Erdoğan, bir gazetecinin, Suriye yönetiminin Annan Planı'na uymaya başladığı ve bazı bölgelerden askerlerini çekmeye başladığına ilişkin haberlerin geldiğini anımsatarak, ''Siz Esed yönetiminden umutsuz olduğunuzu açıklamıştınız, aynı düşüncenizi koruyor musunuz?'' sorusunu şöyle cevapladı:
 
''Askeri çektim, kampları çektim gibi beyanatlar, bunlar artık Beşşar'ın bugüne kadar alıştığımız özellikleridir. Çünkü bugüne kadar doğru konuşmadı, dürüst davranmadı. Bundan sonra da doğru dürüst davranacağını ancak 10 Nisan'a kadar ortaya koyacağı tavırla göreceğiz. 10 Nisan biliyorsunuz Sayın Annan'ın belirlemiş olduğu nihai tarihtir.''
 
BM-Arap Birliği Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan'ın sözcüsü Ahmet Fevzi'nin bazı kentlerden Suriye ordusunun geri çekildiğine ilişkin sözlerini, Suriye yetkililerinin beyanatlarına dayanarak söylediğine dikkati çeken Erdoğan, ''Şu anda gerçekten böyle bir şey var mı, yok mu buna baktığımızda, içeriyle irtibat kurulduğunda bunların yalan olduğu söyleniyor. 'Böyle bir şey yok' deniyor. Çünkü halen ölüm haberleri geliyor. Demek ki bir taraftan vuruyor, öbür taraftan manevraları çekilme hareketi olarak gösteriyor. Bunlar çekilme manevraları değil, tam aksine aldatma manevralarıdır'' dedi.
 
Annan'ın Suriye için gözlemci asker istediğine ilişkin iddiaların hatırlatılması üzerine de Erdoğan, ''Bizden böyle bir talep şu ana kadar olmadı. Benim bilgimde böyle bir şey yok. Böyle bir şey zaten olmuş olsa bize bu ulaşmış olur'' değerlendirmesinde bulundu. 
 
 

Arnavutluk'a transatlantik desteği

 
 
Başbakan Erdoğan, yabancı bir gazetecinin, ''Türkiye olarak, transatlantik doğalgaz borusu konusunda Arnavutluk'a destek verecek misiniz?'' sorusuna şu karşılığı verdi :
 
''Transatlantik doğalgaz boru hattıyla alakalı olarak biz bu konuda sözümüzdeyiz ve konuyla ilgili olarak da özellikle bu konuda Azerbaycan'ın bir gayreti var. Fakat her halükarda biz kendi artı potansiyelimizi buraya verme şansına sahibiz, bütün mesele tabi bizim sınırlarımızdan çıktıktan sonra Arnavutluk'un buradaki boru hattı meselesidir. Burada Yunanistan'a biz doğalgazı verdik, şimdi gündemde İtalya var ve biz istiyoruz ki İtalya-Arnavutluk bunu birlikte planlayalım. İtalya'ya da verileceği gibi aynı şekilde Arnavutluk'a da verilsin, böylece doğalgaz sorunu çözülsün. Bu konuda bizim olumsuz bir yaklaşımımız, olumsuz görüşümüz yoktur, Arnavutluk'a bu desteği vermeye hazırız.''
 
 

'Arnavutluk büyümeye devam edecek'

 
 
Başbakan Erdoğan, ''Arnavutluk'un ekonomik alanda gerçekleştirdiği reformlar konusunda ne düşünüyorsunuz?'' sorusuna da şu cevabı verdi : 
 
''Arnavutluk bu ekonomik krizde görüldüğü gibi Avrupa'da, Balkanlar'da etkilenmedi diyebileceğim müstesna ülkelerden bir tanesi oldu. Bu süreci o da Türkiye gibi sıkıntısız... Sıkıntı yok dersek yalan olur, bizim de bazı sıkıntılarımız vardır, ama Arnavutluk'un da ciddi bir sıkıntısı olmadığı, gayet güzel bir şekilde başarılı bir finans yönetimiyle, ekonomi yönetimiyle bu süreci Arnavutluk da atlatmış bulunuyor. Bundan sonraki süreci yine rehavete kapılmadan, ayaklarımızı yere sağlam basarak, bu süreci götürmemiz lazım. İnanıyorum ki güven, istikrar olduğu süreci Arnavutluk daha güçlü olacaktır ve yatırım çeken bir ülke de olması hasebiyle bu güçlü ekonomi, geleceğe yönelik de çok daha büyüme kaydederek devam edecektir.''