-BAŞBAKAN ERDOĞAN: ÖLÜM EN BÜYÜK NASİHATTİR AFYONKARAHİSAR (A.A) - 10.05.2011 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Yarın öldük, getirip koyacaklar bizi musallaya. Hoca efendi gelecek, Cumhurbaşkanı niyetine demeyecek, başbakan niyetine demeyecek, bakan niyetine demeyecek, trilyarder niyetine demeyecek, filanca ordinaryüs profesör ya da profesör niyetine demeyecek, er kişi niyetine diyecek, hatun kişi niyetini diyecek. Ondan sonra da iki metreküplük mezara gidip, gömecekler. Ölüm en büyük nasihattir, bu nasihatten herkes nasibini almalı" dedi. Partisince Afyonkarahisar'da Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde vatandaşlara hitap eden Erdoğan, şunları söyledi: "Sağlık alanında biliyorsunuz, SSK Genel Müdürü kim vardı 1990'lı yıllarda? Batırdı, batırdı, bitirdi. Kendisi devraldığı zaman zarar filan yoktu, kendisi devraldı, 8 yıl genel müdürlük yaptı Sayın Kılıçdaroğlu, 8 yıl devamlı battı, battı, battı. Her geçen yıl daha da kötü gitti ama baktı ki bu iş gitmiyor, 1999'da Ecevit'e gitti, merhum Ecevit'e aday olmak istediğini söyledi. Merhum Ecevit böyle başarısız bir genel müdürü aday yapar mı, veto etti. Şimdi de gelmiş merhum Ecevit üzerinden, hanımını yanına almak suretiyle oy toplamaya gayret ediyor. Yemezler bunu Sayın Kılıçdaroğlu, yemezler, bu iş bitti. Çünkü benim milletim bir sokulduğu delikten bir daha sokulmaz. O kuyrukları unutur muyuz biz? Genel Müdürsün, o kuyruklar neydi? Giderdik SSK'nın eczane standına, reçeteyi uzatırdık, ilacını alabilirsen hak getire, yarısı var yarısı yok. Biz bunu unutacak mıyız? Bunun hesabını, 12 Haziran'da sandıkta bunları sandığa gömerek verdirmemiz lazım." Partinin Afyonkarahisar milletvekili aday sayısına değinen Erdoğan, "İnanç öyle bir şeydir ki, atalarımız söylüyor, tekeden süt bile çıkartır. Afyon'un milletvekili sayısı 7'den 5'e düştü ama Afyonkarahisarlı kardeşlerime inanıyorum, bunu 5'te 5 yapacaklar. Çok çalışacağız, kapı kapı dolaşacağız. İnanıyorum ki tüm bu davaya gönül veren kardeşlerim, beraber koşacağız çünkü biz beraber yürüdük bu yollarda" dedi. Her vatandaşın istediği hastaneye gidebildiğini, istediği eczaneden ilacını alabildiğini belirten Erdoğan, "İnsana değer veren iktidar bu ama bunlar insana değer vermediler. CHP'nin zaten hiçbir zaman böyle bir derdi olmadı. Ben İstanbul Belediye Başkanlığını CHP'den aldım. O zaman Veysel Bey de benim İSKİ'de genel müdürümdü ama İstanbul susuzdu, İstanbul'da çöp dağları vardı, İstanbul'da hava kirliliği vardı, gazeteler maske dağıtıyordu. İstanbul Belediyesinin 2.5 milyar dolar borcu vardı. Biz o pislikleri temizledik, İstanbul'u tertemiz bir şehir yaptık. Doğalgazı süratle yaygınlaştırdık" diye konuştu. Başbakan Erdoğan, vatandaşın "Allah razı olsun" demesinin kendilerine yeteceğini belirterek, şair Baki'nin "Baki kalan bu kubbede, hoş bir sada imiş meğer" dizelerini anımsattı. "Bununla kendimizi hesaba çekmemiz lazım. Hepimiz ölecek miyiz?" diyen Erdoğan, ölüme inanmayanlar da olduğunu söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti: "İşte bir tanesi, yine CHP'nin içinde bir bayan profesör, sonradan manevra yapmaya başladı. İstanbul'un Zincirlikuyu Mezarlığı'nın girişinde bir kitabe var. O kitabeyle alakalı diyor ki; 'Eskiden burada Ruhuna El Fatiha yazardı ama şimdi oraya şunu yazmışlar: Her nefis ölümü tadacaktır' diyor. Ya bundan şüphen mi var? Arkasından söylediği çok önemli 'çok tiksindirici' diyor. Bu hanımefendi profesör ama -herhalde diyorum ben, iyi niyetli düşünüyorum- bunun, Allah'ın ayeti olduğunu bilmiyordu, bunun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'a ait bir söz olduğunu zannediyordu. Herhalde böyle bir gafletin içinde. Sen profesör olabilirsin ama profesör olmak, her şeyi bilmek anlamına gelmez. Bilim adamı olmak, bilim kadını olmak başka bir şey, arif olmak başka bir şey. Bu çok önemli. Yunus ne diyor; 'İlim ilim bilmektir. İlim kendin bilmektir. Sen kendin bilmezsin, ya nice okumaktır' diyor. Burası çok önemli, buna dikkat edeceksin. Arif öyle bir kimsedir ki bilmediğini bilir. Bu, çok önemli, bilmediğini bilmek. Sen istediğin kadar alim ol, senin ilmin denizden bir kova sudur, o kadar. Mesele bu. Yarın öldük, getirip koyacaklar bizi musallaya. Hoca efendi gelecek Cumhurbaşkanı niyetine demeyecek, başbakan niyetine demeyecek, bakan niyetine demeyecek, trilyarder niyetine demeyecek, filanca ordinaryüs profesör yada profesör niyetine demeyecek, er kişi niyetine diyecek, hatun kişi niyetini diyecek. Ondan sonra da iki metreküplük mezara gidip, gömecekler. Ondan sonra yanında kimse var mı? Yok. Yaptıysan bu dünyada güzellikler, hak getire ama yoksa yanmışsın. Seni en yakınların bile kolay kolay da arayıp sormazlar. Ölüm en büyük nasihattir, bu nasihatten herkes nasibini almalı. Ölümle yatacağız, ölümle kalkacağız. Bunu bilmek lazım. Onun için de şu an ne yapabiliriz? çok önemli. Bugün Hak için ne yaptın? Bu soruya cevap arayın. Mesele bu." -"BALIK TUTMASINI ÖĞRETECEĞİZ"- Sekiz senede 13 bin 600 kilometre bölünmüş yol yaptıklarını, 2023'e kadar 15 bin kilometre daha yapacaklarını belirten Erdoğan, yolları gelecek dönemde 3-4 şeride çıkaracaklarını söyledi. Bir ulusal plan hazırladıklarını, bu planla 780 bin kilometrekareyi planlamayı hedeflediklerini ifade eden Erdoğan, böylece Türkiye'de imar itibarıyla kaçak olmayacağını belirtti. Hızlı tren hatlarının hızla tamamlandığını anlatan Erdoğan, 490 bin konut inşasının devam ettiğini, 360 bininin sahiplerine teslim edildiğini bildirdi. Yoksula 50 metrekarelik daireler yaptıklarını belirten Erdoğan, "İçinde çeyizi de olacak; buzdolabı, çamaşır makinası, ocağı, mobilyası olacak. Onu da taksitlendireceğiz. 20 yıl vadeyle peşinatsız ayda 100-120 TL taksitle vereceğiz" dedi. Başbakan Erdoğan, "Ben size Sayın Kılıçdaroğlu gibi bedava dağıtmıyorum. Çünkü biz balık dağıtmayacağız, balık tutmasını öğreterek sorumluluk dağıtacağız. Bizim farkımız bu, sosyal devlet anlayışımız bu. Bu ne demek biliyor musun? Vatandaşın onuruyla da oynama" diye konuştu. Devletin sadaka dağıtmayacağını, bunu zenginlerin yapacağını belirten Erdoğan, sosyal devlet olarak vatandaşa, fakir fukaraya ulaştıklarını söyledi. Yoksul kesime ev verirken iş imkanını da sağlayacaklarını ifade eden Erdoğan, iş temininden sonra evin taksitlerinin ödemesinin başlayacağını bildirdi. Çiftçinin geçmiş dönemde Ziraat Bankası'ndan yüzde 59 faizle kredi aldığını hatırlatan Erdoğan, şimdi bu faizin yüzde 5 civarında olduğunu belirtti. Halk Bankası'nın geçmişte yüzde 47 faizle 5 bin lira kredi verdiğini, şimdi yüzde 5 faizle 100 bin liraya kadar kredi verildiğini dile getiren Erdoğan, "Yüzde 5 faiz nere, 59 nere? Bizim aramızdaki fark bu. Sayın Bahçeli sen yüzde 59 faizle veriyordun, biz yüzde 5 ile veriyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu senin de farkın yoktu, sen de aynıydın. Bunların hepsi birbirinin aynısıdır, farkları yoktur" dedi.