Medya

'Balkona bayrak asan adam': Kremlin’deydim biliyorsunuz, "Bayrağı bir tık büyütelim" dedim

“Vallahi dünyayı aştı bu hikâye”

26 Haziran 2016 18:23

Sosyal medyada 'balkona bayrak asan adam' olarak bilinen Salih Tahtalıoğlu, hazırlanan capslerden memnun olduğunu belirterek, “Kremlin’deydim biliyorsunuz, bir de bizim balkona Cumhurbaşkanı’mızı, Dışişleri Bakanı’mızı da koymuşlar, bunlar güzel, bunlardan gurur duydum. 'Bayrağı bir tık büyütelim' dedim” diye konuştu.

25 yaşından bu yana Behçet hastası olduğunu söyleyen Tahtalıoğlu, hastalığının Japonya’da tedavisi olduğunu ancak maddi imkânsızlıklar yüzünden gidemediğini söyledi. Tahtalıoğlu'nun bu açıklamasının ardından sosyal medya kullanıcıları , "Adamın o kadar capslerini kullandık, şimdi tedavi ettirme zamanı" paylaşımlarında bulundu.

Habertürk yazarı Elif Key'in, Salih Tahtalıoğlu'nun açıklamalarına yer verdiği yazısı (26 Haziran 2016) şöyle:

"Hikâyenin başında elde var iki fotoğraf, nereden nereye. Neler görmedi ki o balkon? Aziz Sancar Nobel Ödülü’nü aldığında görüldü balkonda! , Leonardo Di Caprio Oscar’ı kucakladığında filmdeki ayı oradaydı. Ve hatta Jon Snow, Game of Thrones’a hacılarla hocalarla geri döndüğünde, LGBTİ bireyler ve şiddet gören kadınlar desteğe ihtiyaç duyduğunda, Euro 2016’ya kaldığımızda, Emre Mor golün asistini verince hep o balkonda bulduk kendimizi. Amerikalı savcı Preet Bharara bile Reza Zarrab’ın davasına atanınca New York’lardan kalkıp Dursunbey’deki balkona geldi.

 

 

Çocukları haberdar ediyormuş

 

“Asın bayrakları” komutuyla onlarca fotoğrafını paylaştığımız, birbirimize yollayıp güldüğümüz, milli balkonumuzun sahibi Salih Bey, Dursunbey Belediyesi’nden emekli. Üç evladı var. Kendisini nereden duyup da taa oralarda bulduğumu soruyor. Tüm bu olanlardan haberi var, yaşanan Photoshop çılgınlığından çocukları haberdar ederlermiş babalarını. O da farkında bizi tek bir karede birleştirdiğinin. Ne yazık ki bu paylaşılan fotoğrafların çoğunu net göremiyor hatta bazen hiç görmüyor. Çünkü Salih Bey 25 yaşından bu yana Behçet hastası. 90’lardan beri sağ gözü görmezmiş, diğer gözü de ancak gün geceye varınca. Japonya’da kesin tedavisi olduğundan, lakin maddi imkânsızlıklar yüzünden gidemediğinden bahsediyor.

 

 

Ne hissediyor peki tüm bu paylaşımlar hakkında? Bazılarından çok gurur duyuyor, hoşuna da gitmiş belli ki. Hatta Kremlin’e, Eyfel Kulesi’ne kendi bayrağımızı o asmış gibi anlatıyor: “Kremlin’deydim biliyorsunuz, bir de bizim balkona Cumhurbaşkanı’mızı, Dışişleri Bakanı’mızı da koymuşlar, bunlar güzel, bunlardan gurur duydum” diyor. Tüm o Photoshop’ları kendi onaylamış, “Bayrağı bir tık büyütelim” demiş mesela; vizesiz dünyayı dolaşmış bir insan gururuyla anlatıyor.

 

Kızdığı iki caps var

 

Lakin caps’lerin hepsine karşı aynı olumlu hislere sahip değil. İnternetden kaldırmaya çalıştığı iki kare var, biri savcı Bharara’yla olan, diğeri de elinde İsrail bayrağıyla durduğu. Savcıyı sildirmeyi başarmışlar da, İsrail bayraklı olanı kimin yaptığını bulurlarsa şayet, mahkemeye vereceğini söylüyor; buna canı sıkılmış. Game of Thrones’dan haberi yokmuş. Dizinin ismini bana kodlatıyor. Giresun, Adana, Mersin diye sayıyorum, kızına not ettiriyor. Milli Takım kupadan elenince balkondan değil de içeriden bakan bir resmini koymuşlar Salih Bey’in. Haberi yok, üzülmesin diye söylemiyorum, olur öyle.

 

O balkon duruyor mu?

 

Bu fotoğrafın üzerinden 3 sene geçtiğinden, hâlâ aynı evdeler mi, o balkon duruyor mu, plastik sandalyelerin şöyle bir tozunu alıp yaz akşamları oturup karpuz yiyorlar mı? Gurbetten arayınca sorular böyle. Meğer Salih Bey balkonun korkuluklarını yıktırmış da yeniden yaptırıyormuş, birkaç güne yenileri takılacakmış. Bugüne kadar onu kimseler aramamış ama o “Vallahi dünyayı aştı bu hikâye” diyor gülerek. Haksız değil, aştı hakikaten. Asılmadık bayraktan ümit kesilmez, önümüz Amerikan seçimleri, Trump kaybederse elin Amerikalıları bile Hillary’yle sığışır o balkona!"